Zonguldak Kitap Sergisi Prof. Dr. Gürhan Fişek’in Anısına Adandı

 

Zonguldak’taki maden işçisi dostları Prof. Dr. Gürhan Fişek’i unutmadı. Hocalarının acısını yüreklerinde duyduklarını ileten işçiler, 9. Zonguldak Kitap Sergisini bu yıl 3 Mart 1992 Kozlu grizu patlamasında yaşamını yitiren işçilere ve işçi sağlığı iş güvenliği hocası Prof. Dr. Gürhan Fişek’in anısına düzenlediler. Ayrıca maden işçileri tarafından yazılan şu kitapları da Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı Kütüphanesi’ne gönderdiler.

Abaza’nın Tanrısı = Yılmaz Yetikeli

Bir Mendil Kömür = Alaaddin Kara

Emeğin Çilesi = Burhan Solukçu

Çizginin Emekçisi = Burhan Solukçu

Son Mükellefler = Murat Kara

Tarihten Günümüze Zonguldak’ta İşçi Sınıfının Durumu = Kadir Tuncer

Bu anlamlı etkinlikte emeği bulunanlara sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bu değerli kitapları Fişek Kütüphanesi’ne kazandırdıkları için de ayrıca teşekkür ediyoruz. Kitapları kaleme alan işçi dostlarımızın da kalemine sağlık olsun. Çalışma Ortamı›nda bu değerli kitaplara mümkün olduğunca yer ayıracağız.

Çalışma Ortamı’nın bu sayısında Murat Kara’nın «Son Mükellefler» kitabından küçük bir alıntıya yer vereceğiz. Murat Kara bu kitapta, Ereğli Kömür Havzası’nda zorunlu çalıştırma (1940-1947) yıllarını o yıllarda çalışan işçilerin tanıklıklarından yola çıkarak anlatmaktadır. Bir sözlü tarih çalışması niteliğindeki bu çalışmasında Murat Kara, madenlerdeki ağır çalışma koşullarını doğrudan işçilerin deneyimleri aracılığıyla serimliyor. İşçilerin madendeki ve maden dışındaki gündelik hayatlarına ışık tutarken, maden işçilerin üretim noktasında ve üretim noktası dışında yüzyüze kaldıkları baskıları işçilerin tanıklığı ile belgeliyor. Çalışma Ortamı’nın bu sayısında Murat Kara’nın işçi Hasan Ah’le kişisel görüşmesine yer veriyoruz.

MÜKELLEF İŞÇILER İLE YAPILAN KIŞISEL GÖRÜŞMELER

Adınız-Soyadınız: Hasan Ah Baba adı: Adem

Yaşınız: 81 – 1929

Doğum Yeriniz: Karakavuz Köyü Kdz. Ereğli

Madende kaç yaşında çalışmaya başladınız? : Nasıl desem, yazdı.

Okula gittin mi? : 45-46 yıllarıydı. Zenginler okula giderdi.

Madenden önce herhangi bir işte çalıştın mı?: Çalışmadım. Rençberlik yaptım.

Sizden önce ailenizde madende çalışan var mı?: Çalışan var ama sefil çalıştı. Bunlar 15-20 gün zorla çalıştılar.

İşe girmeden önce maden ile ilgili eğitime aldılar mı? : Hiç eğitim yoktu. Varınca doğru ustanın yanına.

Köyden kişi olarak nasıl seçildin?: Kömür için işçiye ihtiyaç vardı.

İşe nasıl gidip geldiniz? : Arabayla gidip geldik. Araba bizi Çaylıoğlu’na bırakıyordu. Karakol listeye göre sayardı. Eksik olursa muhtara emir verirdi.

Mesai kaç saatti? : 8 saatti. İşin durumuna bağlıydı.

MesleÄŸin neydi? : Ameleydim.

Hafta tatili var mıydı?: Hiç yoktu.

Yevmiye ne kadardı?: Usta 3 liraydı, amele 205 krş,lağımcılar 360 krş.

Yetiyor muydu?: Hesap et. Rençberlik yapıyorduk.

İşe başlarken sağlık kontrolünden geçtiniz mi? : Hiç hiç hiç. Şöyle kalıbına boyuna bakıyor. Doğru işe.

Yemek nasıldı?: Yemeği sana nasıl anlatayım. Sabah çorbası zor yenirdi. Mercimek taşlıydı. Yemek kötüydü. Üç öğündü. Ocağa girerken yemek yoktu. Çeyrek ekmek verirlerdi. İster dışarıda ye, ister içerde ye. Hiç durmak yoktu, yemek yemeğe bile vakit yoktu.

Yatak-barınma nasıldı?: yatacak yer iyiydi. Pavyonlar vardı. Sabaha kadar soba yanardı.

Temizlik- banyo nasıldı?: Banyo vardı. Ooo ütü vardı. Ocağa vardı mı doğru ütüye. Girenlerin koluna damga vururlardı. Yoksa içeri almazlardı. Kart verirlerdi yatak ve dolap belliydi. Pavyon elbisesi de verirlerdi. İşten çıkınca giderdik. Sabun verirlerdi. Saç olmazdı.

Hastalandığınızda tedavinizi olabiliyor muydunuz?: Oluyorduk. Ocağa ait doktor vardı.

Ocakta çalışmaktan memnun muydun?: Memnundum. Çünkü başka gelirim yoktu.

İşveren nasıl davranıyordu?: Onların da amiri vardı. Adamı sıkıştırır, sana iş verir. İlerleme yaparsan prim alırsın. Yapamazsan yevmiyeni alırsın.

Başka işin olsun dedin mi?: Yok, hiç, nerde aklımdan geçsin. Sadece şunu derdim, acaba şu adamlar gibi usta olabilir miyim?

Muhtar nasıl davranıyor?: Ocağa gitmeyeni haber verirdi.

İşten kaçtın mı?: Kaçmadım.

Kaçanlar neden kaçıyor?: Korkuyorlardı.

Kaçanlara ne yapıyorlardı?: Dövüyorlardı. Çok kaçanları tahkimata gönderiyorlardı.

Jandarma baskı yapıyor muydu?: Yapmaz olur mu? Adamın ailesine geç bakalım deyip götürürdü. Adam bulununcaya kadar tutardı. Süvariler gelince mısır tarlalarına girerler, mısırları mahvederlerdi.

Ocağa giriş çıkış kontrolü yapıyorlar mıydı?: Girerken sigara, kibrit var mı diye ararlardı. Köye gelirken yolda jandarmalar arardı.

Malaz yediniz mi?: Çok. İş yerinde yoktu. Köyde yedik.

Kıvırcık neye derlerdi?: Bize Laz, bu tarafa kıvırcık derlerdi.

O günleri özlüyor musun?: Özlüyorum. İlk gurbetçilik burada geçti. Para kazanmasını öğrendim.

Teşekkür ederim.

(Tablo ve görsellere PDF üzerinden ulaşabilirsiniz.)

Tags: ,

ArÅŸivler