SORGULUYORUZ : Gençler Neden İşsiz?*

 

“Gençler neden işsiz?” sorusuna siz nasıl yanıt verirdiniz? Kartopu yöntemiyle, Ankara’da yaşayan 400 kişinin bu konudaki 2855 yanıtını topladık. Açık uçlu sorumuza, bir kişi birden fazla yanıt verdi. Böylece önümüzde geniş bir liste oluştu. Sizlere aşağıda bunu ağırlık sırasıyla ve yaş dilimlerine dökülmüş olarak sunuyoruz. Burada amacımız, bilimsel ve tüm toplumu temsil eden bir araştırma ortaya koymak değil. Yalnızca sizlerin sesi olmak istiyoruz. Çünkü biliyoruz ki, kimsenin bizlere görüşlerimizi sorduğu yok. Bir yanda, üniversite arşivlerinde, bizlere ulaşmadan kalan tezler ve araştırmalar; öte yandan her şeyi bildiğini sanan ve sesi çok çıkan medyatik kişiler …

Sorgulamayı burada bırakmak istemiyoruz. Çünkü genç işsizliği konusu hem varlığı ve hem de yakıcılığını sürdüreceğe benzer. Sizler de bu konulardaki yanıtlarınızı kısa kısa ve önerilerinizle birlikte bize yazın.

Bakın görüştüğümüz kişiler olayı nasıl görüyor?

Gençlerin öncelikleri ile 30 yaşını aşanların öncelikleri ve değerlendirmeleri arasında önemli farklar var. Bunun için a) Sütun yüzdelerinde yer alan ilk üç sıraya ve b) Satır yüzdelerine bakmak yeterlidir.

Sıralamanın ötesinde, fark, “yönlendirme” ve “seçim” sözcüklerinde kilitleniyor. Gençler, herkesin kendilerini yönlendirmeye çalışmasından, kendileri için en doğruyu bildiğini sanmasından bıkmışlar. Bunun yerine “bilinçli olmak”, “seçenekleri tanımak”, “dünyayı bilmek” ve ondan sonra da kendi hatalarını yapmak istiyorlar.

Genç işsizliğinin nedenlerine yaklaşım konusunda kuşaklar arasında yaklaşım farkları bulunmaktadır. 30 yaş altı ve üstü diye ayırdığımızda, kümelerin öncelik verdikleri sekizer neden arasında 4, altışar neden arasında 2 ve üçer neden arasında yine 2 ortak yanıt bulunduğu görülmektedir. Sırasıyla ortak yanıtlar şunlardır :

  • Yeni iş alanlarına gerekli yatırımın yapılmaması
  • Genç nüfusun fazla olması, nüfus planlamasının yapılmaması
  • Eğitim sistemlerindeki aksaklıklar ve eksiklikler (Gençler işe göre yetiştirilmiyor)
  • Ekonomik nedenlerle okuyamamış vasıfsız gençlerin çokluğu.

Kuşakların en çok önemsedikleri nedenleri, öbür küme pek az benimseyebilmektedir. Gençlerin yanıtları arasında ikinci sıraya oturan “Öğrencilerin bilinçli üniversite – meslek seçimi yapmaması”, 30 yaş üstündeki kuşak tarafından yeterince önemsenmemiştir. Buna karşın, 30 yaş üstündekilerin öne çıkardığı, gençlerin mesleki eğitime yönlendirilmesi de genç tercihleri arasında arka sıralarda yer almaktadır. Her ne kadar iki yanıt arasında benzerlikler kurulabilirse de, “seçmen” açısından fark vardır. Birisinde gençler seçim yapmaları gerektiğini düşünürken, 30 yaş üstü kuşak ise yönlendirilmeleri gerektiğini düşünmektedir.

İster 30 yaş altı olsun, ister üstü, yanıt verenler, genç işsizliğinin nedenleri konusunda, en azından, öncelik konusunda uyuşmaktadırlar. Verdikleri ağırlıklar farklı olmakla birlikte, genç işsizliğinin nedeni olarak görülen üç olgu şöyle sıralanmaktadır.

Gençlere göre :

  1. Yeni iş alanlarına gerekli yatırımların yapılmaması,
  2. Öğrencilerin bilinçli üniversite – meslek seçimi yapmaması,
  3. Genç nüfusun fazla olması, nüfus planlamasının yapılmaması.

30 yaş üstü yanıtlayanların düşüncesine göre ise ilk üç neden şöyle sıralanmaktadır :

  1. Genç nüfusun fazla olması, nüfus planlamasının yapılmaması,
  2. Gençlerin mesleki eğitime yönlendirilmemesi,
  3. Yeni iş alanlarına gerekli yatırımın yapılmaması.:

Verilen yanıtları belirli konular çerçevesinde konumlandırabiliriz. Bunun için şu anahtar sözcükler seçtik : iş, eğitim, eğitim sistemi, nüfus, gönülsüzlük…

Tablo 2’de beş anahtar sözcük üzerinden gidilerek kuşakların işsizlik nedeni konusundaki değerlendirmeleri irdelenmiştir.

Gençler işsizliğin nedenleri üzerinde daha çok “iş dünyasından” kaynaklanan nedenlere ağırlık vermişler. İşeğitim’e dayalı nedenler arasındaki makas açılmıştır. Oysa 30 yaş üstündekilerde işe ve eğitime dayalı nedenler birbirine yakın oranlarda çıkmaktadır. Aradaki fark istatistiksel yönden anlamlıdır.

Bu, gençlerin, eğitim ile işe erişme hedefi arasında daha az paralellik gördüklerini ortaya koymaktadır. Bu aynı zamanda bir çaresizliğin ele verilmesidir. Çünkü yeni iş alanlarının açılması istemi, gençlerde birinci sıradadır. Bu yeni işleri kim açacaktır?

Eğitimin olmadığı yerde, yaratıcılık, inovasyon, Ar-Ge olamaz; onların olmadığı yerde de yeni yatırımlar olmaz. “Seçim”, “bilinç” diyen, “yalnızca yönlendirilmeyi bekleyen” gençlik, kendisini, önerileri ve eylemleriyle “yönlendirici” gençliğe dönüştürmek zorunda olduğunu artık düşünmeli ve bunu yaşama geçirmelidir. Yalnız sorumlulara değil, kendilerine de görevlerini durup dinlenmeden anlatmalı; istedikleri geleceği kurana kadar da mücadelelerini sürdürmelidirler. Hepimizin toplumsal sorumluluğu budur.

(*) Bu sorgulamanın yapılması için canla başla çalışan Vakıf gönüllülerimize ve soruya büyük bir özenle yanıt veren duyarlı yurttaşlarımıza sonsuz teşekkürler …

(Tablo ve görsellere PDF üzerinden ulaşabilirsiniz.)

Tags: , ,

Arşivler