SAĞLIKLI YAŞAM ARAYIŞI

Teknolojideki gelişmeler bir yandan insanları araçsız sokağa çıkamaz hale getirirken, diğer yandan buna çözüm arayışını da içinde barındırıyor. Motorlu taşıt trafiğinin yarattığı yaşamı durduran ortamı sokağa yaya çıkınca görürüz. Ben yaya erişim alışkanlığını ısrarla sürdürme çabasında olan biriyim. İstanbul’a Atatürk Havalimanı kapısının karşısındaki CNR Expo Fuarına gidenler bilir, kapı karşısı yere yaya erişimi yoktur. O nedenle, taksi ile gitmek zorundasınızdır. Benzeri durum içine ahtapot kolları gibi giren motorlu taşıt yolları olan bütün kentlerde geçerli. Ülkemizdeki bütün yerleşim yerlerinde zaten kaldırım, tretuvar, yaya geçidi gibi erişim ögeleri yok ya da işlemez durumda. Bu sorunların kısa sürede ortadan kalkmayacağı karmaşık bir çevreye alışmaya zorlanıyoruz. Bu olumsuzluklara karşılık bazı yenilikler de yaşamımızdaki kirliliğin boyutlarını azaltabilir. Çevremiz ile ilgili olarak umut veren gelişmelerden bazılarını paylaşmaya çalışacağım.
Teknolojide giderek yaygınlaşan yeni gereçlerden en azından can güvenliğini sağlayacak bir ortam sağlamasını bekliyoruz. Bunun önündeki en büyük engel dünyayı “pazar” olarak kullanan güçler. Örneğin, geliştirilen sayısal duyarga (digital sensörler) ile araçların otomatik park edebilmesi pazarlanıyor. İnternette yer alan bir gösteride, araçların gidilecek yere şoförsüz gidip park etmesi görüntüleniyor. Bu yeniliklerle araçların birbirini ve yol, yapı gibi diğer ortamları tanıyarak çarpışmaları önlenebilir. Özetle, araçların çarpışmasını önlemek kolaylaştı, yeter ki bunu yapmayı öngören bir kurum olsun.
Anadolu Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümünden Yrd. Doç. Dr. Serkan KIVRAK ve Doç. Dr. Gökhan ARSLAN adlı öğretim üyelerinin birlikte gerçekleştirdikleri bir çalışma geçen ay kamuoyuna duyuruldu. Baretlere takılan sayısal duyarga (digital sensör) yapım şantiyelerinde çalışanların riskli bölgelerde uyarılmasını sağlamasını ve izlenebilirliğini öngörüyor. Haberde deneme çalışmaları sürdürülen bu girişimin 2015 yılında kullanılabilir hale getirilmesi hedeflendiği yazılı.
Bunun dışında bina, spor yapıları, köprü, demiryolu, havalimanı, enerji santralları gibi yapıların durumunun izlenmesi amacı ile dünyada uygulanan izleme sistemleri ile yapılarda beklenmeyen değişiklikler gerçek zamanlı izlenebilmektedir. Söz konusu izleme sistemi YSİ, Yapı Sağlığı İzleme Sistemi ( ya da SHM-Structural Health Monitoring ) olarak anılmaktadır. Bu Sistem ile yapıda meydana gelen değişimlerin adeta insanların sağlık kontrolü (check-up) yaptırması gibi izlenmesini sağlamaktadır. Bu amaçla geliştirilen teknik gereçler oldukça büyük çeşitliliktedir. Deprem gibi afetlerde özellikle iletişim yapılarının, hastanelerin ayakta kalmasının sağlanması amacı ile bu tür yapılarda da yapı sağlığının izlemesi uygulaması öncelikli olmalıdır. Bu konuda Amerika Birleşik Devletleri hastane yapılarında yapı sağlığı izleme sistemi kurulmasını zorunlu hale getirmiştir. Ülkemizde de bu konunun Afet İşleri, Yerel Yönetimlerce gündeme alınması gereklidir ve uygulanması zorunlu tutulmalıdır.
Bir yapının davranışları, yapı elemanının taşıdığı yük, cıvata kırılması, kopması gibi birçok bilgi izlenebilmektedir. Bu bağlamda, İzmit Körfezinde yapılmakta olan köprüde yapının izlenmesi proje kapsamında öngörülmüş ve bazı ölçme aletleri köprü ayaklarının davranışını izlemek üzere monte edilmiştir. Darısı diğer köprü, tünel, metro gibi önemli yapılar başta olmak üzere bütün yapıların başına…

* Mimar Y. Müh.
(Tablo ve görsellere PDF üzerinden ulaşabilirsiniz.)

Tags: , ,

Arşivler