‘’Eğer toz olmasaydı, insan ömrünün bin sene olmaması için hiçbir sebep yoktu.’’
İbn Sînâ
İş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesinde tehlike veya tehlike kaynağının ortadan kaldırılması, tehlikelinin tehlikeli olmayanla veya daha az tehlikeli olanla değiştirilmesi ve risklerle kaynağında mücadele edilmesi büyük önem taşımaktadır. Yapılan işe göre ortaya çıkan tehlikeler farklılık göstermektedir. Çalışanlara zarar verme potansiyeli olan tehlikeler belirlendikten sonra bu tehlikelerin çalışana zarar verme ihtimalleri yani riskler belirlenmelidir ve yapılan işin ortaya çıkardığı bütün riskler çalışana zarar vermeyecek seviyeye indirecek şekilde önlem alınmalıdır. Aksi durumda, çalışanların sağlık ve güvenliklerini tam anlamıyla korumak mümkün değildir. Risk kontrol adımları uygulanırken çalışmanın ortaya çıkardığı tüm tehlikeler ve bunların birbiriyle ilişkisi araştırılmalı ve alınacak önlemlere karar verilmelidir.
Yerkabuğunun %75’i oksijen ve silikon elementlerinden oluşan silika bileşiğinden oluşur. Silika, mermer, kumtaşı, çakmaktaşı ve barut gibi kayalarda ve bazı metalik cevherlerde bulunur ve kumun ana bileşenlerindendir. Aynı zamanda toprak, dibek, alçı ve çakılda bulunur ve bunların kesilmesi, kırılması, ezilmesi, sondajı, öğütülmesi veya patlaması sonucunda ortaya havada uçuşan silika tozları çıkar. Oluşan bu tozlardan büyüklüğü 5 mikrondan küçük olanları solunabilir tozlar olarak adlandırılır ve bu tozlar akciğerlerde bulunan bronşlara ve buradan alveollere kadar ulaşabilirler. Alveollere ulaşan ince tozların birikmesi ve akciğerlerde fibrozis oluşması yavaş gelişen bir süreç olduğundan uzun süreli veya yüksek dozda silika kumuna maruz kalma sonucu silikozis hastalığı ortaya çıkabilmektedir. (1) Çalışma sırasında ortaya çıkan silika tozunun uzun süreler veya yoğun miktarda solunması erken safhalarda öksürüğe neden olur. Hastalığın ilerlemesiyle birlikte yüksek ateş, nefes almada zorlanma ve göğüs ağrısı şikâyetleri ortaya çıkabilir (2).
Silika tozlarının kuvars, tridimit ve kristobalit olmak üzere üç farklı formu vardır. Bunlardan tridimit ve kristobalit, kuvarsın 1000oC ısıtılması sonucu oluşur ve kuvarsa göre daha tehlikelidir. Kuvars kristalleri kayalarda bol miktarda bulunur. Sanayide tünel yapımı, taş ocakları, madencilik, dökümcülük, tarım, tersane çalışmaları, cam üretimi, diş protezi üretimi, kumlama ve taşlama işleri solunabilir silika kumu tehlikesinin olduğu başlıca risk gruplarını oluşturur.
Kişilerin hastalıkları ve meslekleri arasında bir ilişki bulunabileceğini ilk kez ortaya koyan İtalyan doktor Ramazzini 1713 yılında, Çalışanların Hastalıkları kitabında, taş ocağı işçilerinin sert, keskin, sivri kıymıkları soluduklarını, bunun sonucunda öksürük çektiklerini ve astıma yakalandıklarını yazmıştır. 1870 yılında, Visconti silika kumunun neden olduğu bu hastalığa silikozis ismini vermiştir. (1)
1930 yılında bir hidroelektrik santrali için tünel kazılması işinde çalışanların bu hastalığına yakalanmasından önce, silikozis bir halk sağlığı sorunu olarak görülmemektedir. Tünel kazılması sırasında ıslak sondajlama yönteminin kullanılmaması sonucu ortaya çıkan yoğun silika tozu, sondaj işçileri başta olmak üzere projede çalışanların sağlıklarını kısa sürede etkilemiştir. İşçilerin bazıları proje devam ederken hastalanıp, yaşamını yitirmiştir. Proje bittiğinde içlerinde yoğun miktarda silika bulunan taşların kırıldığı alanda çalışanlarda silikozis hastalığı saptanmıştır. Tünel inşaatında çalışan işçilerden kaçının kuluçka süresi uzun olan silikozis hastalığı nedeniyle öldüğü konusunda kesin bir bilgi yoktur ancak bu sayının 5000’e kadar çıkabileceği tahmin edilmektedir.3
Silikozis Hastalığının Ortaya Çıktığı Başlıca Çalışma Alanları
Madencilikte elde edilmek istenen cevhere ulaşmak için büyük miktarda toprak ve kayaların kazılması ve taşınması gerekir. Kuvars içeren kayaların delinmesi, parçalanması ve taşınması işlemi sırasında ortama yayılan toz, çalışanlarda silikozis hastalığı tehlikesi oluşturmaktadır. 2016 yılında meslek hastalığına yakalandığı tespit edilen 597 çalışandan 74’ü, 2015 yılında meslek hastalığına yakalandığı tespit edilen 510 çalışandan 85’i madencilik işkolunda çalışmaktadır (4). Bu işkoluna özgü tüberküloz, kömür işçisi pnömokonyozu gibi meslek hastalıklarının yanı sıra silikozis de madenciler arasında yaygın görülen bir hastalıktır.
Malzemelerin boyaya hazırlanması işlemlerinden biri olan kumlama işlemi basınçlı hava ile silis kumunun malzemenin yüzeyine püskürtülmesiyle yapılmaktadır. Kumlama işlemi sırasında ortaya çıkan bu toz kontrol altına alınmadığında kısa sürede silikozis hastalığına yakalanılmasına neden olacak kadar yoğundur. Kumlama işinde çalışanların silikozis hastalığına yakalanma riskinin yüksek oluşu ve maruziyetin önlenmesinin zorluğu nedeniyle, basınçlı havayla temizleme işlerinde silika kumu kullanımı İngiltere’de 1950 yılında ve diğer Avrupa ülkelerinde 1966 yılında yasaklanmıştır (5). Silis kumu yerine sanayide çelik bilyeler kullanılmaya başlanmıştır. Ülkemizde bu sektörde silis kumu kullanımı yasak olmamasına rağmen, kumlama işleri çoğunlukla çelik bilyeler kullanılarak yapılmaya başlanmıştır.
2009 yılında yapılan bir araştırmaya göre her on diş teknisyeninden birinde silikozise rastlandığı tespit edilmiştir (6). Diş teknisyenlerinin diş protezi yapmak için hazırladıkları karışımın içinde krom, kobalt, molibden, silikon türevleri, manganez, silika, alçı, mum, reçine, seramik, nikel, berilyum, asbest gibi birçok tehlikeli madde bulunmaktadır. Protezin üretimi sırasında ortaya çıkan toz ve duman diş teknisyenlerinin işlerine özgü bir meslek hastalığı ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Oluşturulan karışımın içinde bulunan silika tozu protezin pürüzsüz bir hale getirilmesi için taşlanması ve zımparalanması sırasında ortama yayılarak diş teknisyenlerinde de hastalığın görünmesine neden olmaktadır (7). İçinde bulunduğumuz yılın ocak ayında korunma tedbirleri olmayan çalışma ortamında çalışırken silikozis hastalığına yakalanan çalışanlardan biri daha hayatını kaybetmiştir (8). Diş teknisyenlerinin yoğun ve uzun süreler çalışmaları hastalığa yakalanma riskini artırmaktadır.
Hastalığın Ortaya Çıkmasına Yol Açan Yeni Bir İşkolu: Kot Taşlama
Tekstil endüstrisinde silikozis hastalığı Türkiye’de ilk kez 2005 yılında tespit edilmiştir. 2000 yılından itibaren kot taşlama işinde çalışanların sayısının giderek artması nedeniyle silikozis hastalığına yakalananların sayısında da artış olmuştur. Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre yükümlülük süresi 10 yıl olan silikozis hastalığı, kot taşlama işçilerinde birkaç yılda ortaya çıkabilmiştir. Hastalığın bu kadar hızlı ilerlemesinin nedeni, çalışma koşullarının yapılan işin sağlık üzerinde oluşturacağı etkinin ortaya çıkmasını engelleyecek şekilde düzenlenmemiş olmasıdır. Silika kumunun solunmasını engellemek üzere alınması gereken güvenlik önlemleri bir tarafa 13-14 yaşındaki işçiler pencere ve havalandırmanın bulunmadığı odalarda günde 11 saat kot pantolonlara eski görünümü vermek amacıyla taşlama işi yapmaktaydı. Bazı işçiler atölyelerde uyumaları nedeniyle sürekli olarak silika kumuna maruz kalmaktaydı. Çalışma Bakanlığı’nın tahminlerine göre, kot taşlama işinde 5 ila 10 bin kişi çalıştırılmıştır. 2-3 ay gibi kısa sürelerle kot taşlama işçiliği yapan kişilerde bile maruz kalınan tozun yoğunluğu nedeniyle hastalık ortaya çıkma olasılığı oldukça yüksektir. Hastalık şikâyeti nedeniyle hastaneye başvuran işçilerde görülen semptomlar ile işleri arasındaki ilişki, daha önce tekstil işkolunda silikozis hastalığı görülmediği için kurulamamış ve işçiler hastalığa neden olan çalışma ortamlarından uzaklaşamamıştır (9). Pek çok Avrupa ülkesinde ve Amerika’da yıllar önce yasaklandığı gibi her türlü kot giysi ve kumaşlara uygulanan püskürtme işleminde kum, silis tozu veya silika kristalleri içeren herhangi bir madde kullanılması 2009 yılının Nisan ayında Türkiye’de de yasaklanmıştır (10).
Geç de olsa silikozis tanısı konan çalışanlar ise sigortasız çalıştırıldıkları için ne meslek hastalıkları istatistiklerinde görünmekte ne de meslek hastalığına yakalanmış olmanın getirdiği haklardan yararlanabilmektedir. 2016 yılının aralık ayında kot kumlama işçileri arasından silikozise yakalanıp hayatını kaybeden işçi sayısı 68’e ulaşmıştır (11).
Silikozisten Korunma
İş sağlığı ve güvenliğinde, iş kazaları ve meslek hastalıklarını önlemek üzere riskleri kontrol altına almak için uygulanması gereken risk kontrol adımları aşağıdaki gibidir.
Tehlike veya tehlike kaynaklarının ortadan kaldırılması
Tehlikelinin, tehlikeli olmayanla veya daha az tehlikeli olanla değiştirilmesi
Riskler ile kaynağında mücadele edilmesi.
Risk kontrol adımları uygulanırken toplu korunma önlemlerine, kişisel korunma önlemlerine göre öncelik verilmesi gerekmektedir. Bazı durumlarda riskin ortadan kaldırılması yeni bir riskin ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu nedenle riskler kontrol altına alınırken ortaya çıkan yeni riskin de göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Silikozis hastalığına neden olan silika tozunu ortaya çıkaran işlerin yapılmasında alınacak sağlık ve güvenlik önlemlerinde de yukarıdaki adımların izlenmesi yerinde olacaktır. Silis kumu kullanılarak kot taşlama işinin yasaklanması ile birlikte bu işlem, kot kumaşa ağartıcı özellikteki kimyasalların uygulanması ile yapılmaya başlanmıştır. Silikozis hastalığına yol açan tehlike kaynağı olan silika tozu böylece ortadan kaldırılmıştır. Benzer şekilde malzemelerin yüzeyinin boyaya hazırlanması için yapılan kumlama işinde silis kumu kullanımı yasak olmamasına rağmen tehlike kaynağını ortadan kaldıracak bir uygulama olarak çelik bilye kullanımı yaygınlaşmıştır. Çelik bilyelerin kullanımı silika tozu maruziyetini ortadan kaldırsa da yüzeyi temizlenen parçadan ayrılan ince metal tozları çalışanlar için tehlike oluşturmaya devam etmektedir. Çalışma sırasında ortaya çıkan bu yeni riske karşı da toz maruziyetini önleyecek kontrol tedbirlerinin alınması gerekmektedir.
Madencilik işinde silis kumu oluşmasını engellemek üzere kullanılan yöntemlerden en yaygın olanı ıslak çalışmadır. Toz oluşacak işlerin yapıldığı alanlarda, çalışma ortamı ıslatılarak veya nemlendirilerek çalışma sırasında ortaya çıkan tozun ortama yayılması engellenebilir. Benzer bir önlem dökümcülük işinde de kullanılabilmektedir. Kalıp hazırlanması ve bozulması sırasında ortama yayılacak olan toz, çalışma ortamı ıslatılarak azaltılabilir.
Tehlike kaynağının ortadan kaldırılamadığı durumlarda çalışma ortamına yayılacak tozun kontrol altına alınması için çekişli havalandırma sistemleri kullanılabilmektedir. Kumlama işinde havalandırma alttan çekişli ve üstten temiz hava girişli olmalıdır. Diş teknisyenlerinin diş protezi ürettikleri masaların karşıdan çekişli havalandırması bulunmalıdır. Burada amaç ortaya çıkan tozun çalışanın soluk bölgesine ulaşmadan çalışma ortamından uzaklaştırılmasıdır. Havalandırma sistemleri tehlikelerin ortadan kaldırılamadığı ancak tehlikelerle kaynağında mücadele etmeye yönelik bir toplu korunma yöntemidir.
Tehlikelerin ortadan kaldırılamadığı ve toplu korunma önlemlerinin yetersiz olduğu çalışma ortamlarında çalışanların yapılan işe uygun solunum yolu koruyucu kullanmaları sağlanmalıdır. Kullanılacak olan solunum yolu koruyucunun doğru belirlenebilmesi için çalışma ortamında toz ölçümleri yapılmalıdır. Kumlama işinde ortama yüksek dozda toz yayıldığı için bu işte çalışanların hava beslemeli maske kullanmaları uygun olacaktır. Toz yoğunluğunun daha az olduğu çalışma ortamlarında toz maskeleri kullanılabilir. Ancak kullanılan tüm kişisel koruyucu donanımların CE belgesi olduğundan emin olunmalıdır. Bu önlemlerin yanı sıra çalışma ortamının düzenli olarak temizlenmesi ve çalışma saatlerinin kontrolü, çalışanların toz maruziyetlerini azaltacak diğer önlemler arasındadır.
Dipnotlar
(1) Fibrozis: Akciğer fibrozisi, akciğerin süngerimsi dokusunun kalınlaşması, sertleşmesi ve hastalıklı alanların yara izini andıran bir görünüm kazanması durumuna verilen addır.
(2) Yükümlülük süresi: Sigortalının meslek hastalığına sebep olan işinden fiilen ayrıldığı tarih ile meslek hastalığının meydana çıktığı tarih arasında geçen en uzun süreyi ifade eder.
Kaynakça:
Bilir, N. Yıldız, A.N. İş Sağlığı ve Güvenliği. Hacettepe Üniversitesi Yayınları. 2013.
http://www.lung.org/lung-health-and-diseases/lung-disease-lookup/silicosis/silicosis-symptoms-causes-risk.html
Greenberg, M.I. Waksman, J. Curtis, J. Silikozis: A review. Dis Mon. Ağustos 2017.
2015 ve 2016 Yılı İş Kazası Ve Meslek Hastalıkları İstatistikleri
https://www.cdc.gov/niosh/docs/92-102/
http://sendika62.org/2016/07/dis-teknisyenlerinde-silikozis-ozgur-gundem/
https://www.evrensel.net/haber/304381/bir-dis-teknisyeni-daha-silikozise-yenildi
http://www.hurriyet.com.tr/kot-taslamada-kum-kullanimi-yasaklandi-11363884
https://www.gazeteduvar.com.tr/ekonomi/2016/12/31/kot-kumlama-97-nci-is-cinayeti/
* Endüstri Mühendisi, İş Güvenliği Uzmanı ve Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi
Vakfı Gönüllüsü
(Tablo ve görsellere PDF üzerinden ulaşabilirsiniz.)