Onlar (Çocuklar)…

                                                                         

 

“… insan değil, hayaletler”. Bu, Afrika’nın birçok ülkesinde hakim olan karanlık düşüncenin bir ifadesi. İşin acı tarafı böylesi bir düşünsel yapının pratik boyutunun da olması. İnsan değil, hayalet olarak görülenler albinizmi olan çocuklar. Albinizmi olan çocuklar, toplumsal baskı nedeniyle aileleri tarafından kabul edilmemekte ve terk edilmektedir. Bu çocuklara karşı saldırı ve şiddetin çok yaygın bir uygulama olduğu rapor edilmektedir. Çocukların vücudunda albinizm olan yerler kesilmekte hatta çocuklar diri diri gömülmektedir.(1)

“… gün boyu zorla çalıştırılıyorlar”. Sürekli olarak politik sorunlarla gündemin baş sıralarından düşmeyen Mısır’da, çocuk işçilik çok yaygın bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Görece küçük kentsel yerleşim yerlerinde ve kırsal alanlarda bu sorun çok daha büyük boyutlardadır. Örneğin Damiette ilinde çocukların % 80 işçi olarak çalıştırılmaktadır. Çocuklara ağır işlerde çalıştırılmaları yanında, günde en az 8-9 saat gibi çok uzun süreler boyunca zorla çalıştırılmaktadır.(2) Mısır’da rejim değişikliğinin ikinci yıldönümü için yapılan gösterilerde, içlerinde 9 yaş kadar küçüklerinde olduğu yüzlerce çocuğun yasadışı olarak göz altında tutulup işkence gördüğü ortaya çıkmıştır. Çocuklara işkence edilirken ısırma, elektrik verme, ipe asma ve çırılçıplak olarak soğuk suya yatırmak gibi yöntemler kullanılmaktadır. (3) Çocuk işçilik ve çocukların zorla çalıştırılması Fas’ta da yaygın bir sorun. Bu ülkede 15 yaşın altındaki çocukların çalıştırılması yasak olmasına rağmen, 5-14 yaş arasındaki çocukların 30 bin’i ev hizmetlerinde çalıştırılmaktadır. Çocuk işçiliğin yaygın olduğu bir diğer alan da tarımsal işlerdir. Çocuklar evlerinden ve ailelerinden uzaklarda, herhangi bir sosyal korumaya sahip olmadan çalıştırılmaktadır. Çocuklara işkence yapılarak çalışmaya zorlanmakta, bu nedenle ölüm olayları sıkça görülmektedir. Örneğin bu şekilde işkence gören bir çocuk hastaneye kaldırılmış fakat kurtarılamamıştır. Ölen çocuk işçinin bir polis ve bir de öğretmenin ev işlerinde çalıştırıldığı belirlenmiştir. Çocuğun göğsünde, yüzünde ve ellerindeki yanıklar nedeniyle öldüğü tespit edilmiştir.(4)

“… hiç kimsenin çocuğu değiller”. Hindistan’ın birçok bölgesinde çocuklar, suç işlediklerinde, yaşlarına aldırılmaksızın, yetişkinler gibi muamele görmektedir. Çocuklar yetişkinlerle aynı koşullarda tutuklanmakta, gözaltına alınmakta, işkence görmekte, yargılanmadan infaz edilmekte ve cinsel saldırıya uğramaktadır. Ortada herhangi bir suç olmadan da bu zulümün mağduru olmaktadırlar. Yetkililerin bu sorunların varlığını inkar ettiği ve mağdur edilen çocuklara kimsenin sahip çıkmadığı rapor edilmektedir.(5)

“… yaşamaktan bezmiş durumdalar”. Avusturalya’da mülteci/sığınmacı kamplarında tutulan çocuklar uğradığı psikolojik baskıya bağlı olarak yaşamlarına son vermek istemektedir. Resmi kayıtlara geçen birkaç örnek olay durumun ciddiyetini gözler önüne sermektedir. Yalnızca dokuz yaşında bir çocuk aşırı dozda ilaç içerek, on yaşında bir çocuk bileklerini keserek ve on yedi yaşında bir çocuk da kendini asarak yaşamını sonlandırmak istemiştir. Bu tür olaylarda son zamanlarda gözle görülür bir artış olmuştur. (6)

“… bir meta gibi alınıp-satılıyorlar”. Nepal’den her yıl binlerce kız çocuk insan tacirlerinin tuzağına düşmektedir. Bu çocuklar Hindistan’daki genelevlere pazarlanmaktadır. Genellikle tanıdık, akraba ve arkadaş çevresinden olan insan tacirleri yoksulluk koşullarında yaşayan çocukları, basitçe, evlilik, daha iyi bir yaşam, iş ve para gibi vaatlerle kandırmaktadır. Erkekler ise daha çok inşaat sektöründe çalıştırılmak üzere pazarlanmaktadır. Nepal’de insanların geçim olanaklarının olmaması bunun kaynağında yatan temel etkendir. Örneğin bir tür kölelik sistemi olan Kamaiya sistemi 2000 yılında sonlandırılmış ve Kamaiyalar olarak adlandırılan köleler sahipleri tarafından serbest bırakılmıştır. Fakat, başka herhangi bir geçim aracı olmayan bu yeni “özgür emekçiler” insan tacirleri için kolay bir av olmuştur. (7)

“… bir iç savaşın en ağır bedelini ödüyorlar”. Kongo’da devam eden iç karışıklıkların yol açtığı, tam anlamıyla, başıbozuk ortamda, çocukların başlarına gelmeyen kalmamaktadır. Örneğin, keçilerini çalmak isteyen askerlere karşı koymaya çalışan 14 yaşındaki bir çocuk başından vurularak öldürülmüştür. Askerler önlerine gelen evlere rastgele girip kadın ve kız çocuklara tecavüz etmektedir. 20-30 Kasım 2012 tarihlerinde, bu şekilde, 33’ü 6-17 arası yaşlarda kız çocukları olmak üzere 135 tecavüz vakası kayıtlara geçmiştir. Askerler ateş yakmak için okullara girip çocukların kullandığı okul sıralarını ve sandalyelerini yağmalamaktadır. Kasım-Aralık 2012’de 1100 çocuğun bu şekilde eğitim olanağı elinden zorla alınmıştır. Bu örneklerin dışında, çocukların dayak, zorla çalıştırma, işkence görme gibi baskı ve şiddetin bin bir türüne uğramakta olduğu rapor edilmektedir.(8)

Onlar ne hayalet, ne köle ve ne de yaşamaktan bezmiş durumdalar. Onlar yalnızca ve yalnızca çocukluğu ellerinden alınmış çocuklar. Nazım’ın dediği gibi, “dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne / … / bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı / çocuklar dünyayı alacak elimizden / ölümsüz ağaçlar dikecekler”. Çocukların ve çocukluğun egemen olduğu, kısacası çocukça bir dünya kurmak umuduyla…

Dipnotlar

(1) http://www.crin.org/resources/infodetail.asp?id=30874

(2) http://www.tdh.ch/en/news/egypt-finding-alternatives-to-child-labor

(3) http://www.independent.co.uk/news/world/africa/young-childrendetained-and-tortured-after-protests-in-egypt-8503866.html

(4) http://www.tdh.ch/en/news/morocco-child-servants-martyrs-ofindifference

(5) http://www.achrweb.org/press/2013/IND08-2013.html

(6) http://www.radioaustralia.net.au/international/2013-02-18/ immigration-documents-outline-cases-of-child-selfharm/1090344

(7) http://www.guardian.co.uk/global-development/povertymatters/2013/may/08/nepal-struggles-human-trafficking-problem

(8) http://www.ohchr.org/Documents/Countries/ZR/ UNJHROMay2013_en.pdf

 

 

Tags: , ,

Arşivler