Neden Fişek?

                                                        

Yıllar önce televizyondaki bir görüntüyle başladı çalışan çocuklara ilgim. Bu görüntüde küçük bir çocuk Dünya Futbol Kupası toplarını elleriyle dikerken uyuyakalmıştı. O görüntüyü beynimin derin köşelerinde hep sakladım. Daha sonra lisedeydi yanlış anımsamıyorsam Kızılay’’ın akasyalı sokaklarından biri olan Selanik’ten geçerken bir levha ilgimi çekti. Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı .. Sordum, soruşturdum. Bana, önce, halk sağlığının babası, sağlık ocaklarının kurucusu Prof.Dr.Nusret H.Fişek’i anlattılar. Herkesin sağlık hizmetlerinden eşit olarak yararlanması gerektiğini savunduğunu söylediler. ”Peki Fişek Vakfı ne yapar “ sorumun yanıtı, beni yıllar önce elleriyle futbol topu dikerken uyuya kalan çocuğun görüntüsüne götürdü. Fişek Vakfı, sanayide, sağlık hizmetlerinden yararlanamayan yüzlerce çocuğun, Fişek Vakfı’nın sağlık merkezlerinden, yürüyen kliniklerinden ücretsiz olarak yararlanmasını sağlıyormuş. Hakları olduğu halde tatil yapamayan çırak çocukları tatile götürüyormuş. Türkiye’deki çıraklar üzerine ilk araştırmayı yapmış. Çok etkilendim. O günden sonra ne zaman Kızılay’da Selanik Caddesi’nden geçsem o yeşil beyaz tabelaya baktım.

Aradan uzun süre geçti üniversitenin ikinci yılında bütün arkadaşlarım avukat yanına giderken ben Fişek Vakfı’nda staj yapmaya karar verdim. Beni güler yüzle karşıladılar. Vakıf’la ilgili bilgi verdiler. Ostim ve Sincan Organize Sanayi Sitelerindeki sağlık merkezlerini, Genç Kız Evini, internet sayfasındaki çocuk emeği haritasını sabırla anlattılar. Sonra bana üstüne adımı yazabileceğim Fişek Enstitüsü Vakfı kartları verdiler. Bu bir yandan kendimi büyük gibi hissetmemi sağladı, bir yandan da bana önem verildiği duygusunu uyandırdı. Her halde 18 yaşındaki bir üniversite öğrencisi başka hiçbir yolla bu kadar mutlu edilemezdi.

Vakıf’ta stajım başladı. Aslında stajdan daha çok hiçbir okulda öğrenemeyeceğim şeyleri öğretti bana. Sri Lanka’daki çocukların kelepçelenerek çalıştırıldıklarını, aslında kendi çocuklarının geleceği için her şeyi yapan, dokümanlarda çocuk dostu gözüken ülkelerin, yoksul ülkelerin çocuklarını nasıl sömürdüklerini öğrendim.

O yaz bana çocuklar hakkında daha başka bir dünya açtı. Okula devam ederken genç kız evindeki kızlarla tanıştım. Uğur Mumcu (Köroğlu) Caddesi’ndeki gökdelenlerin arkasındaki Türközü Mahallesi’nin Boztepe’deki gecekondularından birinin kapısında yine aynı levha vardı: Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Vakfı. Aslında sobalı ev kavramının hala bir yerlerde hatta Ankara’nın göbeğinde olduğunu ya da hala tüberkülozun bir kızın küçücük ciğerinde olabileceğini hayal bile edemezdim. Ama her seferinde yeni yeni deneyimler edindim.Kızların aslında birer küçük anne olduğunu becerikli ellerinin dersten başka işlere de yaradığını anladım. Aslında onlar da birer çalışan çocuktu. Çok ağır bir işi, ev işini, kardeş bakmayı; matematikten, hayat bilgisinden daha önce öğreniyorlardı. Ama azimlilerdi,çalışkanlardı. Aydınlık bir gelecek için Fişek Vakfı onlara bir olanak sunmuştu. Onlar da bunun bilincindeydi. İlk kez tiyatroya, hayvanat bahçesine, Gölbaşı’na, Anıtkabir’e vs. gitmişlerdi. Çok mutluydular. Genç kız evindeki keklerini, meyvelerini, bazen konuşarak bazen de kıkırdaşarak yeyip hemen derse başlıyorlardı. Trene binmekten çok zevk alıyorlardı. İp atlamaktan da. Aslına bakarsanız anneleri de çocukken evlendikleri için en az kızları kadar oyun oynamaya düşkünler..

Son iki aydır, Enstitü’nün sosyal politika grubundayım. Sosyal politikacıların, kamu yönetimcilerin fikirleriyle bilgi dağarcığımı geliştiriyorum. Dünyayı, çocuk emeğini, küreselleşmeyi, göçü, çalışma eğilimlerini, çalışanların çalışma koşullarını ve suçlu çocukları değişik açılardan ve farklı yorumlarla öğreniyorum, dinliyorum.

Neden Fişek Vakfı?

Çünkü hiçbir vakfın yönetim kurulu üyeleri çocuklara zaman ayırıp onlarla yakan top oynamaz.

Neden Fişek Enstitüsü?

Çünkü üniversitelere bağlı bir çok enstitüden daha çok araştırmaya ve alan bilgisine sahip; gençlere değer veriyor ve söz hakkı tanıyor.

Neden Fişek bilim ve eylem merkezi?

Çünkü üstünde çalışılanlar yalnızca rapor veya bildiri değil. Aynı zamanda çalışan çocuğun kalp atışı.

Neden Fişek ?

Çünkü hiçbir fona ya da kuruluşa bağlı değil. Bağımsız, tarafsız ama hep çocuktan yana.

Geçirdiğim 3 yıldan sonra kendimi gerçekten Fişek ailesinden biri olarak hissediyorum. Vakfı da bir aile ağacına benzetiyorum. Umarım ben de, yoksulluk ve küreselleşmenin sıcağından çocuk ve gençleri koruyan bu ağacın dallarından biri olabilmişimdir.

* Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Vakfı Gönüllüsü

 

 

Tags: , ,

Arşivler