Muzaffer Oruçoğlu’nu “Grizu” romanından ve dört ciltlik bu eşsiz çalışmayı süsleyen resimlerinden anımsıyoruz. Oruçoğlu bu çalışmasıyla Abdullah Baştürk Emek Ödülü’nü (2011) kazanmıştı.
Oruçoğlu halâ yasaklı. Onun yerine yapıtları Türkiye’ye giriyor. Yapıtları bizlerle buluşuyor. Onun sesini, soluğunu ülkenin dört bir tarafında hissedebilirsiniz. Bu kez 4-18 Nisan 2014 tarihleri arasında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sergi Salonu’nda bizlerle birlikte olacak; “Işıltılar” adını taşıyan resim sergisiyle yine ışıklar saçacak.
Çalışmalarını Avustralya’da sürdüren Muzaffer Oruçoğlu, bu sergisinde, renklerin ve ışıltılarınk diliyle konuşmayı sürdürüyor. Resmin yapımında kurala karşı çıkan ve yeni stilleri ve boya tekniklerini deneyen ressam, tiplemeleri çeşnilendiriyor, insanda gizlice gülümseyen emeği, ironik dalgacı yanlarıyla sezdirmeden açığa vuruyor. Sergideki tablolar, klasik ve yer yer de naif biçimin, sürrealist esintilerle kırılıp derinleştirilmesinin bir denemesi gibi görünüyor. Anadolu’dan, Avrupa ve Avustralya’dan derilip devşirilen, biçime ve çağrışıma dönüşen bir ışık ve buluş cümbüşü. Boyutlardan kurtulma ya da onu boşluğa doğru parçalama çabası.
1988’de Avustralya’ya yerleşen Muzaffer Oruçoğlu, ilkin iki yıllık resim ve heykel kolejini bitirdi. Daha sonra “Royal Melbourne Teknoloji Enstitüsü’ne bağlı Public Art” bölümünde üç yıl Resim ve Heykel Eğitimi yaptı. Şimdiye kadar 13’ü roman, 7’si şiir, 2’si masal olmak üzere 30 kitabı yayınlandı. Yalnızca kendi ülkesinde değil, dünyanın dört bir yanında sergileri açıldı; övgüler aldı.
MUZAFFER ORUÇOĞLU ESERLERİNDEN BİRKAÇ ÖRNEK
(Görsellere PDF’ten ulaşabilirsiniz.)
ZONGULDAK (100X90 Bez Üzerine Akrilik)
AÇLIK (96×72 Karışık Teknik)
MADENCİ AİLESİ (120×90 Karışık Teknik)
PARİS KÖMÜNÜ (54×54) Kolaj
ANA (60×44) Kolaj
BABA ŞAMİL (49×69 cm)