Kaçak Maden Ocağında Çalışan İşçilerin Çalışma Koşulları: Zonguldak Örneği

 

“Hem özel ocakta çalışıp hem de ihtiyaç duyulduğunda kaçak ocaklara gidiyorum. Sigortam yatsın emekli olayım diye özel ocakta ücretin düşüklüğüne tahammül ediyorum. Geçim sıkıntısı insanın başında olunca sabrediyor. TTK’ dan çok daha az maaş veriyor özel ocak. Ben bu parayla kira veriyorum, çocuklar okuyor, evde tencere kaynıyor nasıl yetişsin yetişmiyor tabii. Buradaki çoğu insan benim gibi özelde çalışsa da kaçak ocaklara çalışmaya gider sıkıştığında. Kaçak ocaktan yolu geçmeyeni yoktur bizde”.

Bu sözleri söyleyen 38 yaşında özel maden ocağı işçisidir. Ne yazık ki Zonguldak’ta binlerce işçi aynı kaderi paylaşmaktadır. Havzada “madencilik” hem bünyesinde barındırdığı iş olanaklarının kısıtlı olması hem de mevcut olan işsizlik olgusu nedeniyle binlerce insanın geçim kaynağıdır. Son derece tehlikeli olan bu işkolunda ise insanlar her an ölümle burun buruna çalışmaktadırlar. (Kablay, 2017). Kamu kurumu olan Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) bünyesinde çalışmayı başaranlar ise madenciler arasında kısmen şanslı olanlarıdır.

Fakat günümüzde serbest piyasa ekonomisinin bir sonucu olarak kamu kuruluşlarındaki istihdam da her geçen yıl azalmaktadır. 1980 öncesi tüm TTK’de çalışan işçi sayısına bakıldığında 60 bin civarıdır (Güler ve Tanış, 2010). Şimdi ise son verilere göre TTK’de çalışan işçi sayısı yer altı ve yerüstü olmak üzere 7 bin civarıdır (www.taskomuru.gov.tr). Hal böyle olunca da insanlar özel maden ocaklarına daha da kötüsü de enformel çalışmanın bir parçası olan ismi kaçak ama oldukça yaygınlaşmış kaçak maden ocaklılarında çalışmak mecburiyetinde kalmaktadır.

Ruhsatsız ocak diğer bir ifadeyle kaçak ocak; hiç bir şekilde proje ve kaydı bulunmayan, denetlenmeyen vergi vermeyen, yetki sahibi olmayan kişiler tarafından kaçak olarak çalıştırılan yasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen ocaklar olarak ifade edilir (http://www. meslekhastaligi.net). Mevzuatımızda ise “3213 Sayılı Maden Kanununun Ek Madde 15 kapsamında: İşletme izni veya Bakanlıkça şerh edilmiş rödovans sözleşmesi olmaksızın, maden ocağı açılması, maden üretilmesi veya faaliyetleri durdurulmuş maden sahalarında üretim faaliyetinde bulunulması fiillerini işleyenlere üç yıldan beş yıla kadar hapis ve 20 bin güne kadar adli para cezası verilir. Bu suçlardan hüküm giyenler, infazın tamamlanmasından itibaren on yıl boyunca madencilik yapamazlar” (http://www.mevzuat.gov.tr).

Bu çalışmada Zonguldak ilinde kaçak maden ocağında çalışan 10 işçi ile görüşülmüştür. Çalışma bu işçilerin çalışma koşullarını konu edinmektedir. Nitekim Zonguldak’ta sayısı tam olarak bilinmeyen yüzlerce kaçak maden ocağı bulunmaktadır. Bu maden ocaklarında da yüzlerce işçi çalışmaktadır. Bu kişiler Müftüoğlu ve Tanış’ın (2010), da ifade ettiği gibi “güvencesiz çalışma, düşük ücret, iş(çi) sağlığı ve güvenliğine dair tedbirlerin uygulanmamasına rağmen çalışmaktadırlar.”

ÇALIŞMAYA KATILANLARIN SOSYODEMOGRAFIK ÖZELLIKLERI

Çalışmaya katılan 10 işçinin demografik özellikleri Tablo 1’de verilmiştir. Buna göre maden işçilerinin ağırlıklı olarak 38-42 yaş aralığındadır (%40). İşçilerin medeni durumlarına bakıldığında ise %70’i evli ve çocuk sahibidir. Eğitim durumları itibariyle ortaokul mezunları ağırlıktadır (%60). Çalışma kapsamındaki işçilerin göç etme durumları incelendiğinde; %50’sinin havzaya göç ettikleri görülmektedir. Göç etme sebeplerine bakıldığında ise %50’si havzaya iş için göç etmiştir. Göç ettikleri iller ise Bolu, Düzce, Karabük gibi Zonguldak’a çevre illerdir.

Çalışmaya katılan işçilerin gelir durumlarına bakıldığında kaçak madenlerde çalışan işçilerin %50’sinin ailesinin aylık ortalama gelirinin 2501-3000 TL aralığında olduğu görülmektedir. %40’ının ailesinde kendisinden başka çalışan kişi bulunmamaktadır. İşçilerin %90’ının da kredi borcu olduğu (Tablo 2) göz önünde bulundurulduğunda kaçak madenin işçiler için seçenek değil mecburiyet olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Kredi borçlarını ödeyebilmek için işçiler kaçak maden ocağında çalışmak zorunda kalmaktadır.

KAÇAK MADENLERDE ÇALIŞMA YAŞI

Çalışmaya katılan işçilerin 6’sı (%60) hem özel madende hem de kaçak madende çalışan kişilerdir. 4 (%40) işçi ise geçimini tamamıyla kaçak madenlerde kazandığı ücretle sağlamaktadır. Çalışma kapsamındaki işçilerin tamamı yer altında çalışmakta olup 7’si çalışmaya 18 yaşından önce, 2’si 18-23 yaş aralığında 1’i ise 24-29 yaş aralığında başlamıştır. 4857 Sayılı İş Yasasının 72. maddesine göre “maden ocakları ile kablo döşemesi, kanalizasyon ve tünel inşaatı gibi yer altı veya su altında çalışılacak işlerde on sekiz yaşını doldurmamış erkek ve her yaştaki kadının çalıştırılması yasaktır.” Ancak çalışmada da görüldüğü gibi 18 yaş öncesi kaçak madenlerde çalışma sık karşılaşılan bir durumdur. İşçilerin söylemine göre “kaçak madenlerde çalışmaya başlamanın yaşı yoktur.” Bu da bizlere madenlerde çocuk işçiliğinin boyutunu gösteren önemli bir veridir. İşçilerin mesleğe bu kadar erken başlamalarının sebebi sorulduğunda, işçilerden “babalarının yanlarında mesleği öğrenmek için” veya “maddi durum güçlüğünden dolayı (maddi yetersizlik)” erken yaşlarda madene girmek zorunda kaldıkları yanıtı alınmıştır.

KAÇAK MADEN OCAKLARINDA ÇALIŞMA KOŞULLARI VE ÜCRET

Kaçak maden ocaklarında çalışma ilişkileri farklıdır. Hiç bir yasal kaydı olmayan bu madenlerde üretim, işçilerin söylemlerine göre denetim ve kontrollere yakalanmamak için genellikle gündüzleri yapılmamakta, girişler ağaç dalları naylon gibi malzemelerle kapatılmaktadır. İş Yasasına göre madenlerde “yer altı maden işlerinde çalışan işçilerin çalışma süresi, günde en çok yedi buçuk, haftada otuz yedi buçuk saat” olarak belirtilmesine rağmen kaçak madenlerde bu çalışma süresi kuralına uyulmamaktadır. İşçilerin 6’sı (%60) günlük 8 saat çalıştığını belirtirken, 4’ü (%40) günlük çalışma saatinin 8 saati geçtiğini söylemiştir. Kaçak maden olması nedeniyle işçilerin ifadesiyle “madene sokan kişilerin ağzından çıkacak olan süre kadar çalışmaya” mecbur bırakmaktadır. Ücretler Soma’da meydana gelen facia sonrasında çıkarılan 6552 sayılı Torba Yasa ek madde 9 ile linyit ve kömür madeninde çalışan işçilerin ücretlerinin iki asgari ücretin altında olamayacağı belirtilmiştir (Aysan ve Kablay, 2017). Kaçak madenlerde çalışan işçilerin aldıkları ücret aralığı günlük 120-160 TL arasındadır. İşçilerin ücretleri günlük veya haftalık ödenmektedir. Çalışmanın yapıldığı dönemdeki bu ücretler Yasada belirtilen tutarın çok altında kalmaktadır. İşçiler ücretlerin düşüklüğü ile ilgili olarak ise “biz ücretlerin düşüklüğünü geçtik bazen paralarımızı alamadığımız durumlar dahi oluyor, bir şey diyemiyorsun ne yapalım” şeklinde ifadelerde bulunmuşlardır. Kaçak ocaklarda çalışmanın bir sonucu olarak haklarını isteyemediklerini dile getirmişlerdir. Yani, ölümü görerek sıtmaya razı olmuşlardır. İşçilerin sendikal durumları incelendiğinde, 6’sı (%60) bir sendikaya üye iken 4’ünün (%40) sendika üyeliği bulunmamaktadır. Sendikaya üye olan 6 işçi de sendikaya yeni üye olduklarını daha önceleri sendikanın ne demek olduğunu dahi bilmediklerini söylemişlerdir. İşçilerin sosyal güvencelerine dair verilere bakıldığında ise, hem özel madende hem de kaçak madende çalışan 6 (%60) kişinin özel maden ocağından sigortası olup 4’ünün (%40) ise hiç bir sosyal güvencesi yoktur. Özel maden ocaklarında sigortalı olmak için çalışıp ücretlerin düşük olmasından dolayı da kaçak madenlerde çalıştıklarını söylemişlerdir. 42 yaşındaki kaçak maden işçisi durumu şu şekilde özetlemiştir: “Kaçak maden mecburiyet bizim için. Özelde verilen ücret belli, bari sigorta olsun diyorsun. Nereye gideceksin, nerede çalışacaksın mecbursun yasak demelerine bakmayın herkes yapıyor bunu. Yapmak zorunda kalıyor açıkçası. Biz de istemeyiz kaçak göçek çalışmayı, içeri girdiğinde ölsen kimin umurunda. Geriye kalan ne yapacak? Hiçbir şey, kimi şikayet edecek, nereye edecek? Girmeseydi diyecekler, yasak diyecekler. Ama girmek zorundaydı demeyecekler. ”

KAÇAK MADEN OCAKLARINDA İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIKLARI

Kaçak maden ocağında çalışan işçilere daha önce iş kazası geçirip geçirmedikleri ve geçirdilerse işverenlerin tepkisi ne oldu diye sorulmuştur. Bu konuda alınan yanıtlar son derece çarpıcıdır. İşçilerin hepsi daha önce iş kazası geçirdiğini söylemiştir. Bu kazaların ne tür kazalar olduğu sorulduğunda ise; el veya kol kesilmesi, parmak kopması, taş düşmesi, göçük, gaz sızlaması vb. yanıtlar alınmıştır. İşverenlerinin ise yakalanmak korkusuyla bir şey yapmadığını belirtmişlerdir. 41 yaşındaki madencinin ifadesi şu şekildedir: “madene bizi almaya bile gelmedi taksi çağırdım da kendim gittim doktora neymiş yakalanırmış. Nerede oldu derlerse bir şey söylemeyecekmişim. Kaçak maden adı üstünde isim vermek yok.” Bu konuda Elma ve Aysan’ın 2016 yılında Zonguldak kömür havzasında yapmış oldukları araştırmada kaçak madende çalışan işçinin ifadesi kaçak madenlerde çalışan işçilerin yaşadıkları mağduriyetin bir nevi özetidir. “ TTK’ da çalışan işçiler şanslı onların ekipmanları var, maaşları iyi, ikramiyesi, kömür yardımı, ambulansları var. Özeldekilerin ise bir kuru maaşla sigortası. Ben özeldekilere de şanlı diyorum. Çünkü kaçaktakilerin bir Allah’ a duasından başka hiç bir şeyleri yok. Biz çok gördük burada kaçak ocakta çalışan arkadaşlarımızın eğer ölüsü çıkarılabilecek durumdaysa ölüsü sahile bırakılıp üzerine içki dökülüp içerken öldü denmesini biz çok gördük, ölüsü çıkarılmayan arkadaşlarımızın kendi ocağını kazarken öldü denip öldükten sonra maden sahibi olduğunu… Bizim buradaki işçiler öldükten sonra maden sahibi olur. Bir de üstüne de yetmezmiş gibi ölüsüne dava açılır…”

SONUÇ

Madencilik emek yoğun bir sektördür ve teknoloji de eskiyse çalışma koşulları son derece zordur. Kaçak maden ocağında çalışanlar ise, bu zorluğu en ağır şekilde yaşayanlardır. Bu kişiler, ücret, sendikal ve sosyal haklar, işçi sağlığı ve güvenliği gibi konularda dezavantajlı durumdadırlar. Havzadaki iş ilanlarındaki azalış, borçlanmanın artması, işsizlik ve yoksulluk da kaçak madenlerde çalışmanın başlıca nedenleridir. Bu noktada onları kaçak maden ocaklarına girmeye mecbur eden yoksullukla mücadele yolları bulunmalıdır. Alternatif iş olanakları sunulmalı ve Zonguldak ilinde işçilerin istihdamını arttıracak yeni ekonomi politikaları uygulanmalıdır. Zonguldak sadece kömürün olduğu bir kent değildir. Sanayileşmeye de açık bir kenttir. Kente yapılacak olan sanayi destekli yatırımlarla hem kentin gelişmesine hem de istihdamdaki tıkanıklığa çözüm bulunabilir. Böylece kaçak madene girmek zorunda kalan insanların bu mecburiyetleri ortadan kalkabilir. Kaçak madenlerin denetimi konusunda ise denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi ve caydırıcı uygulamaların arttırılması gerekmektedir

Kaynakça

Aysan, M.E. ve Kablay, S. (2017). “Türkiye’de Özelleştirmeler ve Kömür Madenciliği: Soma’da Maden İşçisi Olmak”, Ünye İİBF dergisi, S.1, s.58-59.

Elma, Y., Aysan, N. (2017), “Zonguldak Kömür Havzasındaki Maden İşçilerinin Çalışma Koşulları: Kamu ve Özel Ocak Karşılaştırması”, Çalışma Ortamı, S.154, s. 29-31. Güler.

B ve Tanış. B. (2010), “21. yüzyılda Zonguldak maden işletmelerinde çalışma hayatı: Bir kesit-Tek Gerçek”, Çalışma ve Toplum Dergisi. 25, s.185-216.

http://www.meslekhastaligi.net erişim tarihi: 07.01.2019)

http://www.mevzuat.gov.tr erişim tarihi: 07.01.2019

Kablay, S. (2017), “Madenlerde Çalışma Koşulları”, Çalışma Ortamı, S.154, s.27-28.

www.taskomuru.gov.tr, erişim tarihi:06.01.2019.

(Tablo ve görsellere PDF üzerinden ulaşabilirsiniz.)

Tags: , , , , , ,

Arşivler