İstihdam Seferberliğinin Erken Sonuçları Üzerine

Bu çalışmada 2017 yılı Şubat ayında ilan edilen ‘istihdam seferberliği’nin istihdam üzerindeki etkilerinin erken sonuçları ortaya konulacaktır. Bir dizi ekonomik teşviki içeren ve istihdam seferberliği olarak adlandırılan bu paket, Şubat-Aralık 2017 dönemini kapsamaktadır. Çalışmanın yazıldığı an itibariyle, döneme ilişkin istihdam verilerinin tamamı açıklanmamıştır. Bu nedenle çalışmada seferberliğin ilk 5 aylık süredeki erken denebilecek sonuçlarını değerlendireceğiz. Açıktır ki istihdam seferberliğinin tam bir değerlendirmesi dönemin tamamının verisine ulaşmak ile mümkün olacaktır.
“Tarihin en büyük istihdam seferberliği” olarak oldukça iddialı bir şekilde ortaya konan istihdam artırma ya da işsizliği azaltma programı Şubat 2017-Aralık 2017 döneminde, devletin işverenlere yeni istihdam sağlamaları karşılığında vereceği teşviklere dair bir program olarak tasarlanmıştır. Program, başta işveren örgütlerinden olmak üzere, söylem düzeyinde yoğun bir destekle karşılanmıştır. Programın amacı iki milyon yeni istihdam yaratılması olarak belirlenmiş, bu kapsamda belirli koşullar altında çalışanların tüm vergi ve primlerinin devlet tarafından karşılanması öngörülmüştür. Buna göre, özel sektör işverenlerinin 31.12.2017 tarihine kadar mevcut çalışanlarına ilave olarak alacakları her bir sigortalı için sigorta ve vergi yükleri devlet tarafından karşılanacaktır. Yani, işverenlerin mevcut istihdamlarına ek olarak yarattıkları her istihdam için 773 TL tutarındaki prim ve vergi yükümlülüklerinin devlet tarafından karşılanması programın temel vaadidir. Programın iki milyon yeni sigortalı hedefini gerçekleştirme için getirdiği bir başka düzenleme de işbaşı eğitimlerine ilişkindir. Pakete göre istihdam seferberliği kapsamında yürütülen işbaşı eğitimine katılanların; “net asgari ücret tutarındaki maaşı ile iş kazası, meslek hastalıkları ve genel sağlık sigortası primleri işsizlik sigortası fonundan karşılanacaktır.
İstihdam seferberliğinin biri konjonktürel ve politik, diğeri ise iktisadi iki gerekçesi olduğu söylenebilir. Konjonktürel ve politik gerekçe, beyaz eşya vergi indiriminde de olduğu gibi Nisan 2017 referandumu öncesi tüketici refahı ve makro verilerde iyileşme görüntüsü vermektir. İktisadi gerekçe ise yüksek oranlarda seyreden işsizliktir. İstihdam seferberliğinin ilan edildiği tarihte açıklanmış olan son istihdam verisine (Ekim 2016) göre işsizlik oranı %11.8’dir. Genç işsizliği %21.2 ve ne eğitimde ne de istihdamda olanların oranı ise %24.3’tür. Bu yüksek oranlar, işsizlik sorunun Türkiye toplumu ve ekonomisi açısından ne kadar önemli bir sorun olduğunu göstermektedir. Özellikle genç ve kadın işsizliği, yüksek kayıt dışılık ve ne okulda ne de eğitimde olan genç sayısının yüksekliği; Türkiye ekonomisinin ve toplumunun geleceği için önemli birer sorundur.

Grafik 1, Türkiye’de 2005 sonrası işsizliğin %10’lar dolayında yapısallaştığını, son dört yılda ise düzenli bir artış eğiliminde olduğuna işaret etmektedir. Bu koşullarda istihdam seferberliğinin etkilerini – en azından orta vadeli sonuçlarını – görebilmek için izleyen bölümde Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) tarafından yayımlanan istihdam verilerinin karşılaştırmalı analizini yapacağız.
İstihdam Verileri
TÜİK istihdam verilerini kullanarak 2017 öncesinde Şubat-Haziran dönemi istihdam artışının genel seyri ile 2017 yılı Şubat-Haziran döneminin istihdam artışını karşılaştıracağız. Böylelikle istihdam seferberliğinin ilk 5 ayda istihdamda yarattığı artış ile önceki yılların ilgili dönemlerindeki artışı kıyaslayacağız (Tablo 1).
2005-2017 yıllarındaki istihdam artışına ilişkin karşılaştırmalı analizimizin ilk bulgusu, 2017 yılının beş aylık (Şubat-Haziran) dönemindeki artışın “tarihin en büyük istihdam seferberliği” olarak nitelendirilmesinin oldukça güç olduğudur. Tablo 1’den de izlenebileceği gibi, 2017 yılının Şubat-Haziran döneminde istihdam artışı 2 milyon 31 bine ulaşmıştır ve bu rakam bir önceki yıl artışı ile karşılaştırıldığında daha yüksektir. Ancak tablonun diğer yıllara ilişkin verileri incelendiğinde, istihdam seferberliğinin söz konusu olmadığı 2008, 2010, 2011 ve 2014 yıllarında, Şubat-Haziran dönemindeki artışların daha yüksek olduğu açıkça görülmektedir. Bu yıllarda istihdam devlete fazladan teşvik yükü olmadan 2017 yılının ilgili döneminden daha fazla artmıştır. Ayrıca, 2017 yılındaki artışı yüksek gösteren 2016 istihdam artışının, 2005-2017 döneminin en düşük artışı olduğunu da göz önünde bulundurmak gerekir. Kısaca, Tablo 1’de görülen istihdam artışına ilişkin veriler, 2017’deki istihdam artışının önceki yıllardaki artışlardan olağanüstü bir sapma sergilemediğini göstermektedir.

İstihdam verilerinin karşılaştırmalı analizinde göze çarpan ikinci bir önemli nokta ise, yılın ikinci dönemlerinde istihdamın ana seyrine ilişkindir. Bu genel eğilim, istihdam seferberliğinin 2 milyon yeni istihdam amacı ile yakından ilgilidir. Tablo 1 incelendiğinde, ilgili yılların ikinci dönemlerinde istihdam sayılarında ciddi bir azalış görülmektedir. Bu azalış Türkiye işgücü piyasasının temel bir özelliğidir. 2017 yılının ikinci döneminde de bu görünümün devam etmesi kuvvetle muhtemeldir. Önceki yıllarda olduğu gibi, 2017 yılının da ikinci yarısında istihdamın azalacağı kabul edilirse, istihdam seferberliğinin temel hedeflerini tutturabilmesinin son derece zor olduğu öngörülebilir. 2017’nin ikinci yarısında istihdamdaki azalışın diğer yıllardaki düzeyde gerçekleşeceğini varsayarsak, yılsonu istihdam artışının en iyi ihtimalle 1.5 milyon civarında olacağı, daha gerçekçi bir olasılıkla 1 milyonun altında kalacağı söylenebilir. Yılın ikinci yarısında önceki yıllarda gerçekleşen azalış eğilimine bakılırsa, yılsonunda 2 milyonluk yeni istihdam hedefinin gerçekleşmesi için 2017 yılının ilk döneminde istihdam artışının en az 3.5 milyon civarında olması gerekirdi.
Sonuç ve Değerlendirme
Bu çalışmada veri kısıtlarını da göz önünde bulundurarak, “tarihin en büyük istihdam seferberliği” olarak sunulan “istihdam seferberliği”nin kısa dönemli ilk sonuçları analiz edilmiştir. TÜİK’in 2017 yılına ilişkin istihdam verilerini önceki yılların verileri ile karşılaştırdığımızda, 2017 Şubat-Haziran dönemindeki istihdam artışının “tarihin en büyük istihdam seferberliği” olarak adlandırılmayı hak etmeyecek bir düzeyde kaldığı görülmektedir. Türkiye işgücü piyasasında yılın ikinci yarılarında gözlemlenen istihdamdaki azalış eğilimi de göz önünde bulundurulursa, istihdam seferberliği programının yıl sonu için hedeflediği 2 milyon yeni istihdam hedefine ulaşamayacağı görülmektedir. Öngörülerimiz doğrultusunda istihdam seferberliğinin erken iflas eden bir program olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Dipnotlar:
(1) İstihdam seferberliğine ilişkin düzenlemelerin çerçevesi 9 Şubat 2017 tarihli ve 29974 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 687 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile çizilmiştir. Bkz.: http://www.resmigazete.gov.tr/ eskiler/2017/02/20170209-8.htm
(2) http://www.istihdamseferberligi.net/ ind. tar: 10.10.2017
(3) http://www.istihdamseferberligi.net/ ind. tar: 10.10.2017
(4) http://www.istihdamseferberligi.net/ ind. tar: 10.10.2017
(5) http://www.tuik.gov.tr/OncekiHBArama.do ind. tar: 01.10.2017
(6) https://biruni.tuik.gov.tr/gosterge/?locale=tr ind. tar: 01.10.2017
(7) https://biruni.tuik.gov.tr/gosterge/?locale=tr ind. tar: 01.10.2017
(8) https://biruni.tuik.gov.tr/gosterge/?locale=tr verilerinden hesaplanmıştır

Kaynaklar
https://www.ahaber.com.tr/gundem/2017/02/07/cumhurbaskani-erdogan-yeni-bir-istihdam-seferberligi-baslatiyoruz. Son Erişim Tarihi:10.10.2017.
http://www.istihdamseferberligi.net/. Son Erişim Tarihi: 10.10.2017.
http://www.tuik.gov.tr/OncekiHBArama.do. Son Erişim Tarihi: 01.10.2017.
https://biruni.tuik.gov.tr/gosterge/?locale=tr. Son Erişim Tarihi: 01.10.2017.
http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2017/02/20170209-8.htm Son Erişim Tarihi: 01.10.2017.

* Yrd. Doç. Dr., Ondokuz Mayıs Üni., İİBF İktisat
** Doç. Dr. Ondokuz Mayıs Üni., İİBF İktisat
(Tablo ve görsellere PDF üzerinden ulaşabilirsiniz.)

Tags: , ,

Arşivler