İş Sağlığı Güvenliği Dayanışma Kurulu

Küçük işyerlerinin işçi ve işverenleri yine bir araya gelerek iş sağlığı güvenliği konusundaki sorunlarını tartıştılar. Fişek Sağlık Hizmetleri ve Araştırma Enstitüsü’nün oluşturduğu Ortak Sağlık Güvenlik Birimi’nde yer alan işyerlerinin çok büyük bir bölümü (yaklaşık %90) küçük işyeri kapsamında… Üstelik de, yasal olarak işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı istihdam etme gibi bir zorunlulukları yok; iş sağlığı güvenliği kurulu kurmak gibi bir yükümlülükleri de yok. Bu bilgiye ulaşma ve deneyimlerini zenginleştirme konusunda önemli bir engel…
İşte ilk kez 2008 Mayıs ayında uygulamaya koyduğumuz ve Çalışma Ortamı Dergisi’nin sayfaları arasında sizlerle de paylaştığımız, iş sağlığı güvenliği kurulu denemesi tam da bu noktadaki sorunlara yanıt verme potansiyeli taşıyor.
Çalışmalarda amaç dayanışma, bilgi ve deneyim paylaşımıdır. İşçi işveren temsilcileri arasında; küçük ve orta ölçekli işyerleri arasında; teknik elemanlar (işyeri hekimi, işyeri hemşiresi, iş güvenliği mühendisi) ile diğerleri arasında etkileşim yaratmak ve kazanımları işyerinde eyleme dönüştürmek.(Bakınız: Kutu)
Katılımcı küçük işyerlerinin ortak özelliği, gönüllük olarak FISEK/OSGB (Fişek Sağlık Hizmetleri ve Araştırma Enstitüsü Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi) aracılığıyla, yıllardır işyeri hekimliği ve/veya iş güvenliği uzmanlığı hizmetlerinden ortaklaşa yararlanıyor olmalarıdır. Bazılarında bu geçmiş 1982 yılına kadar dayanmaktadır.
Gönüllülük esasına dayanan Dayanışma Kurulu uygulaması sürmekte. 14 ve 22 Ocak tarihlerinde Sincan Organize ve İvedik Organize (Ostim) Sanayi Sitelerinde canlı bir katılımla yeniden gerçekleştirilen bu toplantılar, mayanın tuttuğunu ve bu birlikteliğin yaşayacağını muştular nitelikteydi.
İş Sağlığı Güvenliği Dayanışma Kurulu toplantılarında dört sunum gerçekleşti. Bunlardan ilkinde konuşmacı, Mustafa Taşyürek’ti. Taşyürek, sorumluluk kavramı üzerinde durdu. İş sağlığı güvenliği konusunda sorumluluğun “herkes”te olduğunu, ama bunu “hiç kimse” olarak algılanmaması gerektiğini belirtti. İşçi-işveren-devlet üçlüsünün sorumluluklarına değinirken, konuyla ilgilenenlerin bir takım dayanışması oluşturması gerektiğinin üzerinde durdu. Herkesin iş sağlığı güvenliği sorumluluğunu yerine getirmesini ve bir başkasında hizmet beklememesi gerektiğini belirtti.
İkinci sunum, Dorçe Prefabrik Yapı ve İnşaat San. Tic.A.Ş.’denn Gülseren Ercan, yönetim temsilcisi olarak işyerlerindeki yönetim politikasını ve kararlılıklarının getirdiği sonuçları açıkladı. Sorun çözümünden, kişisel koruyucuların kullanılmasına kadar, kararlara işçi katılımının ne kadar önemsendiğini; alınan kararların ise yönetimce ne denli kararlılıkla uygulandığını anlattı. Bu başarılarının sırrıydı. Bu işyerinde yapılan gerçekten bir başarıydı. Çünkü iki ana şirket ve 10 taşeron ile yürütülen çalışmada, biri dışında elli işçiyi geçen yoktu. Ama iş sağlığı güvenliği konusuna, hepsi bir fabrikanın atölyeleriymiş gibi yaklaşılmıştı. İş sağlığı güvenliği kurulunda her atölyeden birer işçi temsilcisi bulunuyordu.
Diğer sunum Elsan Elektrik Gereçleri San.Tic. A.Ş. Fabrikasının iş güvenliği uygulamaları ve sorunlarıyla ilgiliydi. Sunuşu yapan iş güvenliğinden sorumlu olan ve aynı zamanda kendisi de bobinaj atölyesinin şefi olan Yusuf Katıkçı’ydı. Katıkçı, risk analizi yaparken nasıl katılımcı bir yöntem izlediklerini ve ne kadar yol aldıklarını anlattı. Bu yıl, işçileri özendirmek için yürürlüğe koydukları ödül yönetmeliğini ve bunun içerdiği iş sağlığı güvenliği notlandırmasının nasıl yapılacağını da söyledi. Burada da dikkat çekici olan, iş sağlığı güvenliği uygulamalarında atölyenin bir bütün olarak değerlendirilmesi ve bir işçinin yapacağı hatanın, bütün atölyenin puan kaybetmesine neden olmasıydı.
Dördüncü sunumu, yine Elsan Elektrik Gereçleri San. Tic. A.Ş.’den, Personel ve İdari İşler Sorumlusu Selçuk Savaş’ın, “10 yılda 10 usta 10 çırak” projesi ile ilgili anlattıkları oluşturuyordu. 2005 yılında, fabrikanın yetişmiş eleman gereksinmesini karşılamak için çırak kullanmaya başladıklarını; daha önceki yıllarda da yapılmış olan bu uygulamaya, bir süre ara verilmiş olduğundan sözetti. Yeni çalışmalarının en önemli özelliği, çırakların sosyo-kültürel açıdan gelişimlerine de eğilmiş olmalarıydı. Mesleki Eğitim Merkezlerine (eski ÇEM), haftada bir gün gönderilen çıraklar, bunun dışında bir takım ruhu oluşturmak için biraraya getiriliyordu. Sinemaya tiyatroya gidiyor; çok sesli müzik dinliyor; birlikte kitap okuyorlar ve tartışıyorlardı. Hatta çıraklar, izci örgütüne katılarak, etik ilkelerin öğrenilmesinden, izci giysilerinin giyilmesine ve izci yemin törenlerine katılınmasına kadar, hiç yaşamadıkları bir zenginliği de tatmış oldular.
Toplantı, işçi-işverenlerin ve teknik elemanların dayanışmasının sürdürülmesi düşünce ve yeniden buluşmak dilekleriyle son buldu.
KUTU:
Küçük İşyerlerinde İş Sağlığı Güvenliği Dayanışma Kurulu Uygulaması
AMAÇ:
Küçük işyerlerinde iş sağlığı güvenliği süreçlerine işçi ve temsilcilerinin katılımının sağlanması ve değişik meslek grupları arasında ortak aklın yakalanması
YÖNTEM:
(1) Bunun için önce iyi işleyen OSGB uygulamasının başlatılması gerekir.
(2) OSGB hem işçi ve hem de işveren üzerinde saygınlık yaratmalı ve güven vermelidir.
(3) Farklı deneyimler yaşayan ve bilgi birikimi olan küçük işyerlerini, bilgi deneyimlerini paylaşma gereksinmesini hissetmeleri gereklidir.
(4) OSGB kendi üyeleri arasında belirli aralarla toplanan bir Dayanışma Kurulu oluşturmalıdır.
UYGULAMA:
1.1. 1982 yılında küçük işyerleri arasında ortak sağlık birimi uygulaması başlatılmıştır ve üye sayısı 1986’da 200’ü aşmıştır.
1.2. Hizmetin niceliğinin yanında niteliği de geliştirilmiştir. 1992 yılında ILO-IPEC katkısı ile işyerlerinde mobil ünitlerle ulaşılmaya başlanmış ve model çocuk emeği ve toplumsal cinsiyet sorunu boyutlarıyla zenginleştirilmiştir. Modelin yenilenebilir özelliği ile mobil ünit sayısı arttırılmış ve gezici rontgen (2 adet – klasik, dijital) ve gezici odyometri araçları eklenmiştir.
1.3. 1994’te ILO-IPEC katkısı hizmetlere iş güvenliği boyutu eklenmiştir. İşyeri hekimlerinin yanında, iş güvenliği mühendisleri de istihdam edilmektedir. O gün bugün gelişerek sürmektedir.
1.4. Hizmetler 1992’den beri Çalışma Ortamı Dergisi (iki ayda bir yayınlanır, bu ay 113.sayı yayınlanmıştır) ve 1999 yılından beri web sayfaları ile (www.isguvenligi.net www.fisek.org.tr www.fisek.com.tr) kamuoyu duyarlılığını arttırmakta ve üyeleri arasında iletişim sağlamaktadır.
1.5. 2009 yılında, ÇSGB tarafından getirilen yeni mevzuata uyum sağlayarak OSGB belgesi almıştır.
2. Uygulama, niceliği ve niteliği bakımından öncü bir uygulamadır; bu çapta bir uygulama ülkede yoktur. Bir çok küçük işyerinin uzun yıllardır OSGB’nin üyesi olması, saygınlık ve güvenin en açık kanıtıdır.
3. Hiç bir yasal zorunluluk olmaksızın çağrı üzerine bir çok kez bir araya gelmeleri ve toplantılarındaki canlı katılım bir gereksinme duyulduğunu açıkça anlatmaktadır. Bu uygulamanın en önemli ayırt edici özelliği, işyerlerinin yasa gereği, hem işyeri hekimi istihdam etme ve hem de iş sağlığı güvenliği kurulu oluşturma yükümlülüğünün olmamasıdır. Bu tümüyle gönüllü bir uygulamadır.
4. OSGB üyesi işyerlerinin iki ayrı sanayi bölgesinde kümelenmesi dolayısıyla iki ayrı İş Sağlığı Güvenliği Dayanışma Kurulu toplanmıştır. Bu toplantılarda risk değerlendirmesinin nasıl yapıldığı, iş sağlığı güvenliği kurulları mevzuatı anlatılmış; üyelerin işçi-işveren temsilcilerinin birbirleriyle tanışmaları sağlanmış; kendi çalışmalarını anlatmalarına olanak sağlanmıştır.
Bu kurul, ilk kez Mayıs 2008 tarihinde toplanmıştı. Üye işyerlerinin sürekli ziyaret edilmesi nedeniyle, temsilcilerle temas sürmektedir. Toplantı aralarında işyerleriyle temas, işyeri hekimi, iş güvenliği mühendisi tarafından sağlanmaktadır. Çalışma Ortamı dergisi (iki ayda bir yayınlanmaktadır) bütün üye işyerlerine dağıtılmaktadır. İleride yalnızca Dayanışma Kurulu üyelerine yönelik bir bülten çıkarılması tasarlanmaktadır.
(Tablo ve görsellere PDF üzerinden ulaşabilirsiniz.)

Tags: ,

Arşivler