ILO’nun (Uluslararası Çalışma Örgütü) yeni yayınladığı bir rapora göre, insanların tarım, inşaat, maden, fuhuş, ev hizmetleri ve daha birçok işte zorla çalıştırılması, küresel ölçekte yıllık 150.2 milyar dolar kazanç bırakan bir sektör haline gelmiştir. Bu kazanç, zorla çalıştırılan 20.9 milyar insanın sırtından elde edilmektedir. Bu sömürüye uğrayan insanların 5,5 milyonu 18 yaşın altındaki çocuklardır. Toplam sayının % 55’i kadınlar ve kız çocuklardan oluşmaktadır. Sömürünün en yoğun olduğu bölge Asya-Pasifik (% 56) bölgesidir. Bunu Afrika (% 18), Latin Amerika ve Karayipler (% 9), Avrupa Birliği ülkeleri ve diğer gelişmiş ülkeler (% 7), orta, güneydoğu ve doğu Avrupa ülkeleri (% 7), Bağımsız Devletler Topluluğu’na dahil ülkeler (% 7) ve Orta Doğu (% 3) izlemektedir. (1)
Fas’ta en düşük evlenme yaşı yasal olarak 18 olmasına karşın, on yıl önce yapılan bir yasa, mahkeme kararıyla evliliğin çocuğun yararına olduğu düşüncesinin hakim olduğu durumlarda 18 yaşın altındaki çocukların evlenmesine izin verilmektedir. Bu yasanın yürürlüğe girdiği 2004 yılında, 18 yaş altı 18 341 kız çocuk evli iken, yasanın uygulandığı dönem boyunca sürekli artmış ve 2013 yılına gelindiğinde bu sayı 35 152 olmuştur.(2)
Sömürü ve istismar haberleri, yoğun olarak, az gelişmiş bölgelere özgü gibi gözükmesine rağmen, gelişmiş bölgeler de bu tür sorunlardan istisna değildir. Aradaki temel fark, az gelişmemiş bölgelerde sömürünün doğrudan, kaba ve görünür olmasına karşın, gelişmiş bölgelerde dolaylı, incelikli ve üstü örtük olmasıdır. Gelişmiş bölgelerde, çocuk bahsinde bile, çocuğun özgül durumu değil, ulusal birtakım önceliklerin ön planda tutulduğu görülmektedir. Örneğin, Hollanda’da, sığınmacı çocukların bu ülkede kalmalarına yönelik olarak yapılan af niteliğindeki (amnesty) yasal düzenleme, türlü gerekçelerle birçok çocuğu kapsam dışı bırakmakta, dolayısıyla bu çocukların ülkeyi terk etmeye zorlanmaları gündeme gelmektedir. Kapsam dışında bırakılan çocuklar arasında bu ülkede dünyaya gelmiş olanlar bile bulunmaktadır. Bu durum, çocukların, halihazırda içinde bulundukları belirsizliğe ek olarak, geleceklerini de belirsizleştirmektedir.(3) Başka bir örnek olarak, Avustralya’da yüzlerce çocuk, kaçak göçmen konumuna koyularak, bir merkezde, son derece olumsuz koşullarda alıkonulmaktadır.(4)
Birleşmiş Milletler kaynakları bilgilere göre, Ukrayna’da devam eden çatışmalar nedeniyle, ülke genelinde on bin kişinin yerlerinden edildiği tahmin edilmektedir. Yerinden edilenlerin üçte birinin çocuklar olduğu tahmin edilmektedir. Bu insanların yer değiştirmelerinin daha doğrusu değiştirmek zorunda kalmalarının nedenleri arasında güvenlik tehdidi, etnik kökenleri ya da inançları nedeniyle zulüm görmeleri ve gazeteci ve insan hakları aktivisti olmaları sayılmaktadır.(5)
Brezilya’da Dünya Kupası futbol turnuvası başlamadan önce, ülkenin imajını kötü göstermemek için sokaklara terk edilmiş çocukların öldürüldüğü yönünde güçlü iddialar gündeme getirilmektedir. Bu iddianın sahibi Danimarka’lı gazeteci Mikkel Keldorf’dur. Bir sivil toplum kuruluşu adına çalışan Avusturya’lı Hannes Velik ise, bazı çocukların da, görüntü kirliliği yaratmasın diye, karakollarda tutulduğunu ve buralarda çocuklara elektroşok uygulandığını ileri sürmektedir.(6)
Nepal’de yoksul aileler, çocuklarına eğitim verileceği vaadiyle kandırılarak, çocuklarını bir süreliğine sahte yetimhanelere göndermektedirler. Bu çocuklar, Nepal’e gelen turistlerden para sızdırmak için kullanılmaktadır. Sahte yetimhanelerin sahipleri, çocuklar için düzenlenen yardım kampanyalarında toplanan büyük miktarlarda paralara konmaktadırlar. Bu, hızla büyüyen bir sektör halini almıştır. (7)
Güney Sudan’daki çatışmalar, bölgedeki yaşam koşullarını son dere kötüleştirmiş durumdadır. Birleşmiş Milletler, yüz binlerce çocuğun açlık, başta kolera olmak üzere salgın hastalıklar ve ölüm riskiyle karşı karşıya olduğunu rapor etmektedir. 50 bin çocuğun yetersiz beslenmeye bağlı olarak ölebileceği ve 5 yaşın altındaki 740 bin çocuğun da gıda güvenliğine sahip olmadığı ifade edilmektedir. Birçoğunun, halihazırda, yabani ot yiyerek hayatta kalmaya çalıştığı belirtilmektedir.(8)
Birleşmiş Milletler’in Afganistan hakkındaki bir raporuna göre, 2013 yılında yaşanan çatışmaların sonucunda 545 çocuk öldürülmüş ve 1.149 çocuk da yaralanmıştır. Çocuklarda yaralanma ve ölüm vakaları bakımından 2012 yılındaki verilerle bir kıyaslama yapıldığında 2013 yılında % 42’lik bir artış olmuştur.(9)
Türkiye’de, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bir konuda ihbarda bulunanlar 25 bin TL’lik ödülün sahibi olacak. Bu ödül kayıp çocukların bulunması için… Türkiye’de 3 249 çocuk kayıp… Bunların 2.470’i 13-18 yaş arasındayken, 779’u 0-12 yaş arasındadır. Kayıp çocukların büyük çoğunluğu Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurmu’ndan kaçan çocuklardır. Kayıp çocukların 2.800’ü kızdır.(10)
Çocukların uğradığı sömürünün bu bin bir türü, insanlığın bugün ulaştığı medeniyetin düzeyini anlamak bakımından en başta dikkate alınması gereken göstergedir.
*Yrd.Doç.Dr. Akdeniz Üniversitesi İİBF Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Öğretim Üyesi ve Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı Gönüllüsü
Kaynaklar
(1) ILO (2014), Profits and Poverty: The economics of forced labour, http://www.ilo.org/wcmsp5/groups/ public/—ed_norm/—declaration/documents/publication/ wcms_243391.pdf
(2) http://www.moroccoworldnews. com/2014/05/131594/underage-marriage-increases-inmorocco-minister-of-justice/
(3) http://www.dutchnews.nl/news/archives/2014/05/ childrens_ombudsman_publishes.php
(4) https://www.humanrights.gov.au/our-work/ asylum-seekers-and-refugees/national-inquiry-childrenimmigration-detention-2014
(5) http://www.unhcr.org/537b24536.html
(6) http://haber.sol.org.tr/spor/brezilyada-dunyakupasi-icin-sokak-cocuklari-olduruluyor-haberi-93484
(7) http://www.theguardian.com/globaldevelopment/2014/may/27/nepal-bogus-orphan-tradevoluntourism
(8) http://www.un.org/apps/news/story. asp?NewsId=47821#.U5YsFnJ_uO-
(9) http://www.hurriyet.com.tr/gundem/26276392. asp
(Tablo ve görsellere PDF üzerinden ulaşabilirsiniz.)