Herkesin Gözü Önünde Kimsenin Görmediği: Refakatçi Çocuklar

 

“Her olguda olduğu gibi hak sahipleri, kendi haklarına sahip çıkmadıkça, lütufla bu iş yürümediği görülmüştür.”
A. Gürhan Fişek

Giriş

 Bir futbol karşılaşması öncesinde başlangıç seremonisi için sporcular ile birlikte sahaya çıkan çocuklara refakatçi çocuk denir.[1]

 Bu çocukların, karşılaşmanın yapılması için gerekli olan araç gereçlerden yani nesnelerden hak sahibi olma anlamında herhangi bir farkı yoktur. Futboldaki düzenlemeler UEFA ve FIFA örnek alınarak oluşturulmuş, Türkiye’de Türkiye Futbol Federasyonu’nun Sportif Ekipman Talimatnamesi’nde (TFF SET) tanımlanmıştır. Basketbolda ise herhangi bir düzenleme yapılmamıştır.

 Çocukların sahaya çıkmalarının temel nedeni eğlencedir. Çocuklar hangi nedenle olursa olsun sahaya çıktıktan sonra işverenin gözetimi altındadır. Çocukların sağlık ve güvenlik önlemlerini almak işverenin sorumluluğudur.

 Bu makalede refakatçi çocuklar olarak adlandırılan çocukları, refakatçi çocuklar için yapılan ulusal ve uluslararası düzenlemeleri, çocukların eğlence haklarının nasıl piyasa ilişkilerine dönüştürüldüğünü, çocukların bir işyeri olan futbol ve basketbol sahasında ne gibi risklerle karşı karşıya kaldıklarını tartışacağız. Buradan hareketle refakatçi çocukların haklarına dair bir bakış açısı geliştirecek ve onların eğlenme haklarını piyasa ilişkilerinden bağımsız ve bir işyeri olan sahadaki riskleri işaret eden bir anlayışla ele alacağız.

Refakatçi Çocuk Uygulamasının Kısa Tarihi: Sosyal Sorumluluktan Çocuk Taraftarlığının Ticarileşmesine

Günümüzde birçok futbol maçının vazgeçilmezi haline gelen refakatçi çocuk uygulamasının ilk örneklerinin 1990‘larda ortaya çıktığı noktasında genel bir uzlaşı vardır. Ancak bir başlangıç noktası tespit etmek pek kolay değildir. Refakatçi çocuklar ilk kez 1999 FA Cup Finali’nde yer almıştır.[2] Ancak ünlü İngiliz futbolcu Wayne Rooney’in 1996 yılında oynanan Liverpool -Merseyside maçında refakatçi çocuk olarak çekilmiş fotoğrafı[3] uygulamanın daha eski olduğunu göstermektedir. Bu konuda net bir başlangıç noktası tespit etmek zordur. Ancak, uygulamanın geride kalan yaklaşık 30 yılda gerek biçimsel gerekse içerik yönünden önemli dönüşüm yaşadığı görülmektedir. 

Biçimsel değişiklik refakatçi çocuk sayısına ilişkindir. Başlangıçta uygulama, sahaya çıkan her takıma bir çocuğun refakat etmesi şeklinde iken 2000 Avrupa Şampiyonası’nda her takım için oyuncu sayısı kadar çocuğun sahaya çıkması biçimini almıştır. Refakatçi çocuk uygulamasının içeriğinin dönüşmesi ise, refakatçi çocukların şirketlerin ve kulüplerin pazarlama stratejilerinin bir parçası haline gelmesiyle ilişkilidir. UNICEF’in 2002 Dünya Kupası öncesi başlattığı ve çocukların temel haklarına yönelik farkındalık yaratmayı amaçlayan kampanyası paradoksal olarak refakatçi çocuk uygulamasının ve refakatçi çocukların ticarileşmesinin ve şirketlerin pazarlama aracı haline gelmesinin de önünü açmıştır. 2002 Dünya Kupası yaklaşırken UNICEF, “Çocuklar için Evet Deyin” ve “Futbol çocuklar için fark yaratabilir” parolaları ile birlikte çocukların hayatını korumak ve geliştirmek için refakatçi çocuklardan yararlandığı bir proje başlatmıştır ve bu proje uyandırdığı ilgi ve yarattığı etki ile refakatçi çocuk uygulaması için bir dönüm noktası olmuştur.[4] UNICEF’in kampanyası kapsamında 2002 Dünya Kupası’nda çocukların her maça “Evet De” yazılı tişörtlerle çıkması sonrasında uygulama genellik kazanmıştır. UNICEF’in futbolun kitlesel gücünü arkasına alıp ticari kaygı gütmeden çocukların temel hakları için başlattığı bu proje, geniş kitlelere ulaşmaya çalışan şirketler ile spor kulüplerine örnek olmuştur. Refakatçi çocuklar artık şirketlerin kitlelere hitap etmede bir aracına dönüşürken, olgunun kendisinin popülerleşmesiyle kulüpler için de yeni bir ticari kazanç alanı oluştu. UNICEF’ın açtığı kapıdan ilk giren MC Donalds şirketi oldu, yıllar içerisinde onu başka şirketler izledi. Çocuklar artık çocukların gelişimi ve hayatlarının korunmasında farkındalık yaratmak adına sahaya çıkmıyor giydikleri MC Donalds tişörtleri ile birlikte (insan sağlığı için tehlike oluşturan sağlıksız bir beslenme formunun ticaretini yapan) bir şirketin de ücretsiz reklam yüzü oluyorlardı.

 Refakatçi çocuk uygulaması zamanla gelişerek spor kulüpleri içinde de kazançlı bir sektör haline geldi. The Guardian’ın 2014 yılında yaptığı haber bu sektörün boyutunu gözler önüne seriyordu.[5] Spor kulüpleri burayı ücretli bir pazarlama alanına çevirdiler.

Refakatçi çocuk uygulamasının günümüzde aldığı biçim, ilk bakışta bütün taraflar için kazançlı bir ilişki görüntüsü veriyor. Çocuklar kendilerine örnek aldıkları, ileride olmak istedikleri sporcuların elinden tutarak onlarla birlikte sahaya çıkabiliyor, şirketler kendi reklamını yapıyor,  kulüpler de buradan kazanç elde ediyor. Ancak görüngüde herkesin kazançlı çıktığı bu ilişki, çocukların bir işyeri olan futbol ve basketbol sahalarında karşı karşıya kaldığı tehlikeleri perdeliyor. İzleyen bölümde önce, refakatçi çocuklara ilişkin yasal düzenlemeler ardından da çocukların sahalarda karşı karşıya kaldığı bu tehlikeler ele alınacaktır.

II.Refakatçi Çocuklar Üzerine Düzenlemeler

 Refakatçi çocuklar üzerine düzenlemeler hem ulusal hem uluslararası düzeyde spor araçlarının düzenlendiği talimatnamelerin içerisinde yapılmaktadır. Saha içerisinde çocuklar o karşılaşmanın bir öznesi olarak değil, o karşılaşmayı tamamlayan araçlardan birisi olarak kabul edilmektedir.

a)Yaş

Kulüplerin internet sitelerine, şirketlerin programlarına ve bu konuda yapılmış çalışmalara baktığımızda karşımıza farklı yaş kategorileri çıkmaktadır. FIFA ve UEFA’da herhangi bir yaş sınırı getirildiği görülmemesine karşılık TFF SET’e baktığımızda 12 yaş sınırı getirildiği görülmektedir.

  1. b) Organizasyon – Sponsor – Piyasa İlişkileri

 FIFA ekipman talimatnamesinde, çocukların giyeceği kıyafetler sporcuların giyeceği formaların düzenlendiği maddelere atıfla düzenlenmiştir.[6] Buna göre çocukların formaları ile sporcuların formaları arasında şekli anlamda herhangi bir fark olmayacaktır. UEFA da ekipman talimatnamesinde çocukların giyeceği kıyafetleri oyun dışı kıyafetler bölümünde düzenlemektedir.[7] Çocukların giyeceği kıyafetler sporcuların formalarındaki logo ve diğer eklentilerin ölçümüne ve boyutuna göre aynı detayla ayarlanmaktadır. TFF SET’de de aynı yöntemin izlendiği görülmektedir. Bunların haricinde çocukların ne giyeceğine dair herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır.

 Türkiye’de refakatçi çocukların ev sahibi takımın forma setlerini giyme uygulaması 2014 yılı başında getirilen düzenleme ile başlamıştır. 2013 yılında basında yer alan haberlere baktığımızda bu düzenleme getirilmeden önce çocukların ligdeki bütün takımların formalarını giyerek çıktıkları görülmektedir.[8] Bir adım daha geriye gidersek SET’in yenilenerek 2012 tarihinde uygulanmaya başlandığını ve talimatnameye göre çocukların 18’i ligdeki takımların formalarını giyerken kalan 4 çocuğun da milli takım formaları ile çıktığı anlaşılmaktadır.[9]

 Refakatçi çocuk organizasyonu, Türkiye’de ev sahibi kulüp tarafından, isteğe bağlı bir şekilde ve TFF’nin izni çerçevesinde gerçekleştirilmektedir. FIFA ve UEFA da belirli istisnaları izne bağlamış bu istisnalar haricinde organizasyonu serbest bırakmıştır. Bu istisnaların ise daha çok sponsorluk alanında olduğu görülmektedir.

Refakatçi çocuklar kendi hayalleri ile spor kulüplerinin piyasa ilişkileri arasında, federasyon denetimlerinin ise dışında kalmaktadır. 2014 yılında Guardian’ın İngiltere’deki piyasa ilişkilerini anlatan haberinin ardından 2019 yılında Sputnik’te çıkan haber, sektörün İngiltere açısından nereye geldiğini göstermektedir.[10]

Piyasa ilişkileri her zaman bu kadar çıplak bir şekilde göz önünde olmayabilir. Özellikle spor kulüpleri çocuklar için ayrıca bir alan oluşturmaktadır. Belirli kampanyalar ve paketler dâhilinde refakatçi çocuk olma ‘şansı’nı çekiliş ve yarışmalarla sunmakta ve elde edemeyen çocuklardan ise para alarak bu uygulamayı devam ettirmektedir. Çocuk kulüplerinin etkinliklerinin detaylandırılıp böyle bir piyasaya açılmasının en iyi örneği Arsenal olabilir. Birçok farklı etkinlik için farklı yaş gruplarına özel etkinlikler ve ücretler Arsenal’da açık bir şekilde görülebilmektedir.

c)Türkiye’de Refakatçi Çocuklar ve Piyasa İlişkileri

 İngiltere’nin aksine Türkiye’de futbol kulüplerinin internet sitelerinde refakatçi çocuklara dair bir içerik bulmak neredeyse imkânsızdır. Sadece Trabzonspor’un internet sitesinde seremoni çocukları başlığı vardır ama orada da seremoniye çıkan çocukların fotoğraflarından başka bir içerik bulunmamaktadır.

  Bu etkinlikleri bir piyasa haline getirecek en iyi atılım ise çocuklara özel kulüpler kurulması ve buna dair kampanyalar oluşturulmasıdır. Türkiye’de Trabzonspor, Fenerbahçe ve Galatasaray’da çocuk kulüpleri vardır ve bu alanlarda refakatçi çocuk olmak için ‘fırsatlar’ sunulmaktadır. Beşiktaş ise çocuklara dair ayrıca kampanyalar düzenlemektedir. Trabzonspor’un Yavru Fırtına Tribünü için kombine bilet satışının sunduğu fırsatlardan biri de “maç öncesi seremoniye katılma hakkı”dır.[11] Aynı şekilde Galatasaray’ın Arslanlar Çocuk Kulübü için sunduğu ayrıcalıklardan bir tanesi de “futbol maçı seremonilerine katılım hakkı”dır.[12] Galatasaray Arslanlar Çocuk Kulübü’ne üye olmanın bedeli 500 TL’dir. Fenerbahçe ise bu konuda daha farklı bir yapılanmaya gitmiş ve Fenerbahçe Çocuk Gençlik Kulübü’nü kurarak çocukların ve gençlerin yönetimde olduğu bir model oluşturmuştur. Bu kulübe giriş bedeli ise 100 TL’dir. [13] Beşiktaş’ın da çocukların seremoniye çıkması için “Sömestr Çocuk Paketi” gibi paketler hazırladığı görülmektedir.[14]

Fenerbahçe ile yaptığımız görüşmede altyapıda başarılı olan çocukların hocaları tarafından hiçbir ücret alınmadan maçlara çıkarıldığı belirtilmiştir. 2017 yılında “Ebeveyne seremoni 600 lira!” başlığı ile basına yansıyan bir diğer habere göre Galatasaray sahaya çıkan çocuklarını görmek isteyen velilere 300 TL tutarındaki biletlerden iki tanesini almayı şart koşmakta, Fenerbahçe bilet alan seyircilerin çocukları arasından seçim yapmakta, Beşiktaş ise aileleri misafir ettiklerini söylemektedir.[15]  Çocuklar söylendiği üzere altyapıdan seçilebildiği gibi piyasa ilişkilerinin de açık bir tarafıdır.

 Basketbolda da aynı yöntemlerin kullanıldığı görülmektedir. Anadolu Efes basketbol kulübü, Minik Fan Club’a katılan ve 350 puan biriktiren çocukların sahaya çıkabileceğini söylemektedir.[16] Ayrıca basketbolda çocuklara ve sponsorlara dair herhangi bir düzenleme olmaması nedeniyle çocukların sporculardan ayrı forma giydikleri ve formaların üzerinde şirket logolarının rahatça kullanabildiği görülmektedir.[17]

 2017 yılında basına yansıyan başka bir habere göre Antalyaspor Eto’o ve Nasri ile birlikte sahaya çıkmak isteyen çocukların ailelerinden 200 lira talep etmiş ve bu konudaki iddiaları reddetmemiştir.[18]

Kulüplerin dolaylı yollardan veya doğrudan, çocukların eğlenme haklarını piyasa ilişkilerine açtığı ve onlara özel kulüpler yaratarak statta geçirdikleri her saati ücretlendirmeye doğru hızla yol aldığı görülmektedir. Basına yansıyanlar dışında kulüplerin özel bilgi vermekten kaçındığını ve internet siteleri gibi kamuya açık alanlarda çocuklara dair bilgileri dolaylı yollardan verdikleri, genellikle de detaylı bilgi almak isteyenler için ayrıca telefon hattı kurdukları gözükmektedir.

III. “Alkışlanacak Hareket”: Refakatçi Çocuklar Sahada

Refakatçi çocuklar birçok nedenin kesişim kümesinde sahaya çıkmaktadır. Uluslararası örgütler çocuk hakları üzerine düzenledikleri projeler konusunda farkındalık yaratmak amacıyla çocukları sahaya çıkarmaktadır. Şirketlerin sosyal yardım projeleri, hayırsever reklam projeleri kapsamında düzenlediği uygulamalardan birisi olarak çocuklar sahaya çıkmaktadır. Spor kulüpleri para kazanmak, altyapıdaki çocuklara deneyim kazandırmak, kulüp kültürünün inşasına katkıda bulunmak ve küfrü önlemek (kulübün ceza yemesini önlemek) için çocukları sahaya çıkarmaktadır. Federasyonlar sporda şiddeti, küfrü önlemek-sevgiyi yaymak, siyasi gündemlerde ulusal birlik ve beraberliği pekiştirmek, özel günlerde dikkat çeken mesajlar vermek amacıyla çocukları sahaya çıkarmaktadır. Son olarak çocuklar kendi hayallerini gerçekleştirme anlamında eğlenmek için sahaya çıkmaktadır. Görüldüğü üzere refakatçi çocukların sahaya çıkmasının arkasında birçok neden yatmaktadır ama bu nedenlerin bir de sonucu vardır: Artık çocuklar bir işyeri olan sahada birçok riskin ortasındadır. İşyerinin sınırları içerisinde çocuklar “eylemli olarak üretime katılmasa bile, işçi sağlığı ve iş güvenliği yönünden birçok tehlike ile karşı karşıya kalacaktır.”[19] Bu yüzden “ister o ortamda çalışsın, isterse öğrenme ya da seyretmek amacıyla o ortamda bulunsun, çocukların sağlığı bozulabilir.”[20] Çocukların sahada karşılaşabileceği risklerin neler olduğu, bu risklere karşı nasıl önlem alınması gerektiği üzerinde durmak gereklidir. Çocuk ve Genç İşçilerin Çalıştırılma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik 2013 yılında değiştirilmeden önce çocuk ve genç işçilerin çalıştırılamayacakları işleri şu şekilde sıralamaktadır: “(…) parlayıcı, patlayıcı, zararlı ve tehlikeli maddelerin toptan ve perakende satış işleri ile bu gibi maddelerin imali, işlenmesi, depolanması işleri ve bu maddelere maruz kalma ihtimali bulunan her türlü işler, gürültü ve / veya vibrasyonun yüksek olduğu ortamlarda yapılan işler, aşırı sıcak ve soğuk ortamda çalışma gerektiren işler ile (…) eğitim, deney, deney eksikliği güvenlik konusunda dikkat eksikliğine bağlı olarak gençlerin maruz kalabileceği kaçınılması veya fark edilmesi mümkün olmadığına inanılan iş kazası riski taşıyan işler yer almaktadır.”[21]

 Çocukların sahada karşılaşabilecekleri riskleri dört başlık altında inceleyeceğiz: Gürültü, Şiddet – Patlayıcı ve Parlayıcı Maddeler, Aşırı Sıcak Ve Soğuklar, Eğitim – Risk Değerlendirmesi.

a)Gürültü

 Gürültü genellikle istenmeyen ses olarak tanımlanır fakat “bazı insanlar da isteye isteye gürültülü ortamlarda bulunurlar.”[22] Refakatçi çocukların da esasen eğlenme amacı ile ve isteyerek bu ortama girdiğini söyleyebiliriz. Stadyumlarda ve kapalı spor salonlarında yapılan ses ölçümlerinin yetişkin bir insan sağlığı için bile (80 dB(A)’dan fazla ) yüksek bir seviyede olduğu görülmektedir. Bu anlamda çocukların gürültüye karşı korunmaları gerekmektedir.

 Elazığ ve Malatya illerindeki stadyum (16 bin kişi) ve kapalı spor salonlarında (1000 kişi) yapılan ses seviyesi ölçümlerine göre açık spor alanlarında 70-120 dB(A), kapalı spor alanlarında 65-113 dB(A) gürültü düzeyi tespit edilmiştir.[23] Amerika’nın Colorado eyaletinde 76 bin, 54 bin ve 34 bin kişilik üç futbol stadyumunda çalışan işçilerin gürültü seviyelerine maruz kalması üzerine yapılan başka bir araştırmaya göre işçilerin maruz kaldığı en yüksek gürültü seviyeleri 146 dB ve 131 dB olarak tespit edilmiştir.[24] Amerika’da yapılan başka bir araştırmaya göre 121 dB ve 125 dB gürültü seviyeleri tespit edilmiştir.[25] Türkiye’de Beşiktaş Bayern Münih maçında yapılan ses ölçümünde ise 100 dB gürültü seviyesi ölçülmüştür.[26] Yapılan bu ölçümler göstermektedir ki stadyumlardaki gürültü seviyesi insan sağlığına zararlıdır. ILO ve Türkiye’nin belirlediği gürültü düzeylerine dB(A) göre 115 dB gürültü seviyesinde ancak 7,5 dakika çalışılabilir.[27] Çocuklar sadece refakatçi oldukları zaman değil stadyumlarda geçirdikleri süre boyunca bu gürültü seviyesinden korunmalıdır.

b)Şiddet – Patlayıcı ve Parlayıcı Maddeler

 Refakatçi çocukların sahaya çıkma nedenleri arasında en yaygın anlatı futboldaki şiddeti önlemek, küfürlü tezahüratları önlemek ve kulüplerin ceza yemesine engel olmak anlamında bir taktiğe işaret etmektedir.[28] Şiddet eylemlerini çocukları ön plana koyarak engellemeye çalışmak son derece yanlış bir uygulamadır. Özellikle patlayıcı, parlayıcı, zararlı ve tehlikeli maddelere maruz kalma ihtimalinin yüksek olduğu futbol sahaları gibi yerlerde çocukların güvenliğinin sağlanması gerekir.

c)Aşırı Sıcak ve Soğuklar

 Refakatçi çocukların sahaya çıkmaları spor araçları talimatnamelerinde sporcuların formaları ile birlikte, onlara atıf yapılarak düzenlendiği için şekil olarak sporcular ile aynı çıkmak zorundadırlar. Çocuklar sahaya çıkarken onları hava koşullarından koruyacak bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu eksiklik çocukları olumsuz hava durumlarına karşı korunaksız kılmaktadır. Buradaki boşluğu ise “alkışlanacak hareketler” doldurmaktadır. Çocukların üşüdüğünü gören sporcular alkışlanacak bir hareket olarak onlara kendi eşofman üstlerini vermektedir. Medya da her seferinde o çocukları değil onlara üst veren sporcuları ön plana çıkarmaktadır.[29]

d)Eğitim – Risk Değerlendirmesi

 Refakatçi çocuklar sahaya çıkarılmadan önce karşılaşabilecekleri olası riskler açısından bir eğitime tabi tutulmalıdır. Sadece refakatçi çocuklar değil onlarla iletişime geçen, onların ellerinden tutarak sahaya çıkaran sporcular ve sahanın bütün sorumluluğunu üstlenen hakemlerin de eğitime tabi tutulması gerekmektedir. Çünkü çocuklar “kendilerinden büyük olanlarla yakın ilişki içinde bulunmaktan ötürü psikolojik bir takım sorunlarla karşı karşıya”[30] bulunmaktadır. Örneğin Wesley Sneijder’in önüne kendisi ile aynı boyda bir çocuk denk gelince Sneijder çocuğu yanından kovarak kendisi yan tarafa geçmiştir.[31] Çocuğu binlerce kişi önünde küçük düşürmek, onunla ego savaşına girmek güzel olabilecek bu uygulamayı bir anda tersine çevirmektedir. Bu haber tek örnek olmadığı gibi buna benzer haberlere de sıklıkla rastlanmaktadır.

  Benzer bir durum kolluk kuvvetleri için de bulunmaktadır. Kolluk kuvvetlerinin de olası riskli durumlarda çocukların işyerinden tahliyesine öncelik verecek, onları koruyacak bir risk değerlendirmesi programına, planına ihtiyaçları vardır.

  Federasyon refakatçi çocukların sorumluluğunun kulüplere ait olduğunun ısrarla altını çizse de çocukların başına gelebilecek her türlü iş kazasından en başta kulüp, sonra federasyon ve daha sonra spor bakanlığı sorumlu tutulabilecektir. Anayasa’nın 50.maddesi “küçükler ve kadınlar ile bedeni ve ruhi yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar.” diyerek çalışma ilişkileri içerisine giren çocuğun korunması gerektiğini devletin asli yükümlülüklerinden birisi olarak görmektedir. Bu anlamda refakatçi çocukların sahada, işyerinde karşılaşabilecekleri riskler ile ilgili bir risk değerlendirmesi yapılmalı, şirketler, federasyon ve devlet bu konuda üzerine düşen sorumluluklar çerçevesinde refakatçi çocuk organizasyonunu tekrar düzenlemelidir.

  1. Sonuç Olarak: Herkesin Gözü Önünde Kimsenin Görmediği Çocuklar

 Refakatçi çocuklar onlarca kamera binlerce gözün önünde her hafta sahaya çıkmakla beraber kimse tarafından görülmemektedir. Refakatçi çocuklar üzerine yapılan tartışmalar 2014-2015 yıllarında ağırlık kazanmış ve genellikle köşe yazısı, blog üzerinden yapılan bu tartışmalarda çocukların neden sahaya çıktığı üzerinde durulmuştur. Refakatçi çocuklara dair geniş, kapsamlı bir tartışma eksiği bulunmaktadır.

 Refakatçi çocuklar için ayrıca bir düzenleme yapılmamış ve çocuklar, spor araç gereçlerinin düzenlendiği talimatnamelerde tanımlanmıştır. Uluslararası ve ulusal düzenlemeler ile birlikte sorumluluk şirketlere, kulüplere bırakılmıştır. Refakatçi çocuklar üzerine yazan Hakkı Mert Doğu’ya göre “refakatçi çocuklara ilişkin düzenlemeye, yapılacak bir değişiklik ile birlikte Futbol Müsabaka Talimatı’nda yer verilmesi uygun”[32] olacaktır. Fakat çocukların hakları için bu yeterli olmayacaktır. Refakatçi çocuklar üzerine yapılacak düzenlemelere daha geniş açıdan bakmak gereklidir. Çocukların özne olarak ne yapmak istediklerini kendi seçtiği, piyasa ilişkilerine tabi olmayan, işyerindeki risklere karşı eylem planı oluşturulmuş, korunaklı ve işyerindeki diğer öznelerin çocuklara karşı nasıl davranması gerektiği konusunda eğitimlerin verildiği bir düzenlemenin devlet tarafından yapılması gereklidir. Devlet, bir hak olarak, çocukların yaşıtları ile birlikte eşit şartlarda eğleneceği bir ortam yaratmak konusunda sorumludur.

[1] Türkçe’de refakatçi çocuklar, seremoni çocukları gibi isimlerle anılırken İngilizce’de player escort, child mascot, match mascot ve mascot children gibi isimlerle anılmaktadırlar.

[2] Anıch I “Why Do Soccer Players Walk Out With Kids” (07.10.2015).

[3] Hughes L “Revealed: The other mascot with Wayne Rooney at 1996 Merseyside Derby” (10.09.2015).

[4] FIFA and UNICEF unite to ‘SAY YES’ for children (28.11.2011).

[5] Riach J “Revealed: Premier League clubs charge up to £600 for children to be mascots” (18.12.2014).

[6] FIFA, Equıpment Regulations, s. 82.

[7] UEFA Euıpment Regulations, s. 60.

[8] Sözcü “İşte Seremoni Gerçeği!” (21.05.2013).

[9] Hürriyet “Sportif Ekipman Talimatı Yürürlüğe Girdi.” (11.07.2012)

[10] Sputnik “Premier Lig ekiplerinin, maç öncesi seremonisine çıkan çocuklardan para talep etmesi tartışma konusu oldu.” (03.01.2019).

[11] Trabzonspor “Yavru Fırtına Tribünü” (26.04.2018).

[12] Galatasaray, “Ayrıcalıkların ve Avantajların”.

[13] Fenerbahçe Çocuk ve Gençlik Kulübü “Nasıl Katılımcı Olunur?”

[14] Beşiktaş, “Sömestr Çocuk Paketi Satışa Çıktı” (14.01.2017).

[15] Hürriyet, Ebeveyne Seremoni 600 Lira! (07.03.2016).

[16] Anadolu Efes, Minik Fan Club’lılar Parkeye Çıkıyor!

[17] Anadolu Efes’in kampanya için kullandığı görsellerde bu rahatça görülmektedir.

[18] Yıldırım T (2017). “Antalyaspor ile seremoniye çıkmak 200 lira.” (17.10.2017).
antalyamcom “Seremonide Çocuklardan Para İsteyen Kişi Belli Oldu: Nafız Tanır.” (17.10.2017)

[19] Fişek, A Gürhan (1979), “Çalışma Yaşamında Çocukların ve Gençlerin Korunması”, Çalışma Dergisi, Ocak-Nisan, s. 25.

[20] Fişek, A.Gürhan (1995) “Çocuk Hakları Yasası ve Çalışan Çocuklar”, Mülkiyeliler Birliği Dergisi, Mayıs – Haziran, Sayı 179-180 s. 27.

[21] Yıldız, Naciye (2017) “AB ve Türkiye Mevzuatında Çocuk İşgücünün İş Sağlığı ve Güvenliği”, Mülkiye Dergisi, Sayı 41(3), s. 133,134.

[22] Fişek, Gürhan (2009),  Çalışma Yaşamında Sağlık Güvenlik, Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı Yayını, Ankara.

[23] Arslan Cengiz vd. (2002) “Spor Ortamlarında Gürültü Kirliliği ve Bu Ortamlarda Bulunan Kişilerin Sağlık Riskleri Konusundaki Bilgi Düzeylerinin Araştırılması” F.Ü. Sağlık Bil. Dergisi, Sayı 16 (3-4), s. 281.

[24] Engard J Derek vd (2010) “Noise Exposure, Characterization and Comparison of Three Football Stadiums”, Journal of Occupational and Environmental Hygiene, sayı 7, s. 618.

[25] Barnard, R Andrew (2015) “Get Loud! Crowd Noise Measurements at Football Games” Update, sayı 27 (1), s.1.

[26] Haberler, “Beşiktaş-Bayern Münih Maçında Almanlar, Desibel Ölçümü Yaptı!” (14.03.2018)

[27] Fişek, Gürhan (2009),  Çalışma Yaşamında Sağlık Güvenlik, Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı Yayını, Ankara.

Ayrıca bknz. Taşyürek, Mustafa (2002), Gürültü Etme Başka, Çalışma Ortamı, Mart-Nisan sayı 61, s. 9

[28] Yılmaz, B Aslı “Futbol Takımları Sahaya Neden Çocuklarla Çıkar?” (03.12.2017)

Aktükün İlker “Passolig Üşüyen Çocukları Isıtır Mı?” (25.12.2014)

Anıch, Ivan “Why Do Soccer Players Walk Out With Kids.”(07.10.2015)

Clow, Felicia “Why Do Football Players Walk Out Wıth Chıldren?”21 Eylül (21.09.2015)

[29] Bunun bir örneği olarak bknz. TrtSpor, “Volkan Demirel’den Alkışlanacak Hareket” (28.01.2018).

[30] Fişek A Gürhan (1979), “Çalışma Yaşamında Çocukların ve Gençlerin Korunması”, Çalışma Dergisi, Ocak-Nisan, s 25.

[31] Fanatik, “Wesley Senijder Çocuğu Kovdu!” (12.09.2014).

[32] Doğu, M. Hakkı(2017), “TÜRK SPOR HUKUKU’NDA REFAKATÇİ ÇOCUK”, Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 12, Sayı:2, s.48.

Tags: , , ,

Arşivler