GÖRÜNMEYEN TEHLİKE: RADYASYON

 

 

Günlük yaşamda olduğu gibi çalışma yaşamında da tehlikelere karşı alınacak önlemler verecekleri zararla ilişkilidir. Tehlikelerin, kişiye vereceği zararın etkisi ne kadar çabuk ve görünür olursa kişinin bu tehlikeden korunma isteği o kadar artacaktır. Gözle görülmeyen ve etkisi uzun süre sunuk (maruz) kalma sonucunda ortaya çıkan tehlikelerin farkına varılabilmesi evrensel bir birikim ile mümkün olabilir. Ne yazık ki, bu birikim geçmişte yaşanan hastalıklar ve ölümlerden alınan derslerle oluşabilmektedir. Çalışma yaşamında karşılaşılan ve ölümcül etkileri olan radyasyon da gözle görülemeyen ve uzun süre veya yüksek dozda sunuk kalma sonucu çalışanların sağlıklarını olumsuz etkileyen tehlikelerden biridir.

Doğal ya da yapay radyoaktif çekirdeklerin kararlı yapıya geçebilmek için dışarı saldıkları hızlı parçacıklar ve elektromanyetik dalga şeklinde taşınan enerji “radyasyon” olarak adlandırılır. Radyasyon, iyonlaştırıcı ve iyonlaştırıcı olmayan olmak üzere iki gruba ayrılır. İyonlaştırıcı radyasyonun bir canlıda biyolojik bir hasar yaratabilmesi için radyasyon enerjisinin hücre tarafından soğurulması gerekir. Soğurma sonucu, hedef moleküllerde iyonlaşma ve uyarılmalar meydana gelir. Bu iyonlaşmalar, DNA zincirlerinde kırılmalara ve hücre içerisinde kimyasal toksinlerin üremesine neden olabilir. Kırılmaların ardından bir onarım faaliyeti başlar. Ancak, bu onarım esnasında hatalar ve yanlış bilgiler içeren kromozomlar oluşabilir. Hücre kaybı belli bir sayının üzerine çıktığında, kişilerde gözlenebilir hasarlar meydana gelecektir.(2)  Oluşan bu gözlemlenebilir hasarların ortaya çıkması için geçen sürenin uzaması sonucunda radyasyon tehlikesinin fark edilebilirliği azalmakta ve konuyla ilgili korunma önlemlerinin alınması gecikmektedir.

1898 yılında Marie Curie tarafından keşfedilmiş olan radyum elementi karanlıkta görülebilir olması nedeniyle oyuncaklar, gece lambası, diş macunu, kozmetik ürünler gibi ürünlerde ve iyileştirici olduğu düşünüldüğünden çikolata, su gibi gıdalarda kullanılmaya başlanmıştır. Radyum tarafından salınan alfa ışınları çeşitli kanser hastalıklarının tedavisinde de kullanılmaktadır. Alfa parçacıkları pozitif yüklü olup, iyonizasyon yetenekleri yüksektir ancak bir kâğıt yaprağı tarafından bile tutulabilirler. Fakat; sindirim veya solunum yoluyla vücuda girdiklerinde daha ciddi zararlar söz konusudur. Alfa ışınları çıplak deriye temas yoluyla da etki gösterirler.(1)

Radyum elementinin sağlığa zararlarının kamuoyu tarafından görünür hale gelmesi ise Radyum Kızlarının hukuk mücadelesi ile gerçekleşmiştir. Amerika’nın New Jersey eyaletinde bir saat fabrikasındaki yüzü aşkın çalışan, karanlıkta parlama özelliği olan radyum tozu, tutkal ve suyu karıştırarak, ince fırçalar kullanarak, saat ve benzeri ekipmanların kadranlarını boyuyordu. Birkaç uygulamadan sonra şeklini kaybeden fırçaları düzeltmek için dudaklarıyla fırçalara yeniden şekil veriyorlar, kullandıkları kimyasalların zararsız olduğunu düşünen çoğunluğu kadın çalışanlar dişleri ve tırnaklarını da hazırladıkları karışımlarla boyuyorlardı. Çalışma ortamına yayılan radyum tozları, çalışanların saçları, yüzleri, boyunları ve bacaklarına kadar temas etmekte ve çalışanların, tehlikeye deri yoluyla da sunuk kalmalarına neden olmaktaydı. Çalışmaya başladıktan birkaç yıl sonra çalışanların birçoğunun dişleri dökülmeye ve çenelerinde acılı apseler oluşmaya başlamış ve sağlıkları giderek kötüleşmiştir. U.S. Radium şirketinde çalışan ve daha sonra isimleri Radyum Kızları olarak anılmaya başlayan 5 çalışan şirkete dava açmıştır. Dava, 1928 yılında sonuçlanmış ve radyum kızlarından hala hayatta olanlar on bin dolar tazminat ve yaşamları boyunca aylık altı yüz dolar almaya hak kazanmışlardır. Ne yazık ki beş radyum kızından en uzun yaşayanı 1930 yılında yaşamını yitirmiştir.(3) Dava sonucunda radyum elementinin sağlığa faydalı olduğu yönündeki toplum kanısı yıkılmıştır. Bugün, radyum elementinin sağlığa zararları ile ilgili bilgimizi U.S. Radium şirketi çalışanlarına ve dava süresince ve sonrasında konuyla ilgili çalışmalar yapan ve çoğunluğu radyumun kötü etkileri nedeniyle ölen bilim insanlarına borçluyuz. Bu değerli bilgi birikiminin günümüze ulaşmış olması, radyum elementi ve radyasyonla yapılan çalışmaların çalışanların sağlığını olumsuz etkilemesine izin vermeden önlem alınabilmesine olanak sağlamaktadır.

Endüstride, tahribatsız muayene yöntemlerinden biri olarak kullanılan radyografik muayene veya endüstriyel röntgen gizli kusurları bulmak için malzemeye kısa dalga boylu elektromanyetik radyasyon (yüksek enerjili ışınlar) uygulanmasıdır. Bu yöntem kullanılarak malzemenin kalınlığı ve kompozisyonu hakkında bilgi sahibi olunabilir. Kullanılan bu ışınlar algılanamadığından sunuk kalınan radyasyon miktarını kısıtlamak için çeşitli mühendislik yöntemleri kullanılmaktadır. Anlık veya günlük ölçüm yapan dedektörler, sunuk kalınan dozun belirlenmesini sağlar. Ortamdaki radyasyon miktarının ölçülmesi için kullanılan cihazlar da çalışma başlamadan önce veya çalışma sırasında ortaya çıkabilecek uygunsuzlukların saptanması açısından oldukça önemlidir. Radyasyon kazalarının çoğunluğu ortamdaki radyasyon yoğunluğu bilinmeden yapılan çalışmalar nedeniyle gerçekleşmektedir.(10)

2005 yılının Nisan ayında Malezya’da bir gemi gövdesine radyografik muayene uygulayan iki çalışan radyasyon kazasına uğramıştır. Radyasyon kaynağından gelen borulardan biri yerinden çıkmıştır. Çalışma ortamındaki radyasyonu ölçmek için kullanılacak cihazların bulunmaması nedeniyle çalışanlar durumu ancak beş saat sonra fark edebilmiştir. Çalışanların vücutlarında kabarcıklar oluşmuş, bulantı ve ishal başlamıştır.(11)

2016 yılında Kızılcık Barajı inşaatında kullanılan boruların kaynakla birleştirilmesinden sonra radyografik muayene ile kontrol yapan cihazdan düşen yuvarlak şekilli malzeme, çalışanlardan E. B.’nin dikkatini çekmiş ve çalışan bu malzemeyi tespih zannederek alıp evine götürmüştür. Evinde bulunan kardeşleri ve yeğeniyle birlikte oynadığı ve temas ettiği maddenin radyoaktif İridyum 192 maddesi olduğunu ise ancak gözlerinin kızarması, kusma ve baş ağrısı gibi şikayetlerle hastaneye gitmelerinden sonra anlaşılmıştır. İridyum 192 maddesine temas edenlerin ellerinde radyasyon yanıkları oluşmuştur. Kalın kurşun blokların içinde taşınması gereken ve tespit edildikten sonra tüm mahallenin karantina altına alınmasına neden olacak kadar tehlikeli olan bu maddenin açıkta ve kontrolsüz şekilde bırakılmış olması, temas eden E.B.’nin artık yürüyememesine neden olmuştur.

TEHLİKE ALTINDAKİ BİR MESLEK GRUBU: RADYOLOJİ TEKNİSYENLERİ

Günlük yaşantımızda yapay radyasyona sunuk kalma miktarımız doğal radyasyona göre çok düşüktür. Ancak, sağlık sektöründe çalışanlar, özellikle radyoloji teknisyenleri yaptıkları iş dolayısıyla yapay radyasyon tehlikesiyle gün boyu karşı karşıyadır. Tıbbi alandaki radyasyon uygulamaları, radyasyonla görüntü elde edebilme ve radyasyonun hücre veya tümörleri yok edebilme yeteneğine sahip olması temeline dayanır. (2) Sağlık alanında yoğunlukla kullanılan X ışınları iyonlaştırıcı karakter taşırlar. Organizmayı delip geçebilme yeteneğine sahiptirler. Tıp alanında tanı ve tedavi amacıyla kullanıldıklarından, hasta ve radyasyon görevlileri bu ışınların biyolojik etkisine sunuk kalmaktadır. (1)

2016 Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de kişi başına düşen bilgisayarlı tomografi (BT) cihazı ve Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI) cihazı sayısı Avrupa Birliği ortalamasının altında olmasına karşın kişi başına yapılan BT ve MRI çekim sayısı oldukça yüksektir. 2012 yılında Türk Radyoloji Derneği’nin yaptığı araştırmaya göre hastanede muayene olan hastaların %75’ine en az bir defa MRI çekilmiştir. Çekim sayılarının yüksek olması hastaların ve sağlık çalışanların fazla dozda radyasyona maruz kalmalarına neden olmaktadır. (4)

2016 yılının Haziran ayında Kayseri Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Radyoloji bölümünde görevli 13 radyoloji teknisyeninde tiroit nodülü bulunmuş ve bunlardan üçünde kanser olduğu saptanmıştır. Çalışanların ifadelerine göre günde en az 20 hastaya işlem yapılmaktadır. Bu işlemlerin bazılarında teknisyenin, radyasyondan korunmak üzere bulunan koruyucu paravanın arkasında duramayıp, hasta ile birlikte odada bulunması gerektiğinden çalışanların maruz kaldıkları doz miktarları artmaktadır. Vücudun bazı bölgeleri diğerlerine göre daha duyarlı olsa da radyasyon hemen hemen her doku ve organda kansere yol açabilir. Bu nedenle, radyoloji teknisyenlerinin radyasyona karşı koruyucu giysiler kullanmaları korunma için bir zorunluluktur. (5) Kayseri Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde saptanan bu uygunsuz durumun gün yüzüne çıkması sonucu Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği’ne tüm Türkiye’den 100’ü aşkın ihbar gelmesi, durumun yalnızca bu hastaneye özgü olmadığını, Türkiye genelinde radyoloji teknisyen ve teknikerlerinin tehlike altında olduğunu göstermektedir. (6)

Kanser tedavisinde kullanılan radyoaktif kaynakların taşınması işinde çalışanlar da radyasyona sunuk kalma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bu nedenle, radyoaktif maddelerin taşınması Türkiye Atom Enerjisi Kurumu tarafından yetkilendirilmiş kuruluşlar tarafından ve katı kurallar çerçevesinde gerçekleştirilir. Yetkili bir şirketin bu kurallara uymamış olması 1998 yılında İstanbul İkitelli’de 18 kişinin radyasyondan ciddi şekilde zarar görmesine neden olmuştur. Yüksek aktiviteli Kobalt 60 kaynakları, dünya çapında yaygın olarak kanser hastalarının tedavisinde kullanılmaktadır. Kaynağın radyasyon yoğunluğu zaman içerisinde azalır ve uzun tedavilerden kaçınmak için kaynakların değiştirilmesi gerekir.  Kaynakların taşınmasında kullanılan paketlerin yetkilendirilmiş kuruluş tarafından ana satıcıya gönderilmesi yerine birkaç yıl depolandıktan sonra hurdacıya satılması sonucu ciddi bir kaza yaşanmıştır. Paketler, radyasyon uyarı işaretleriyle etiketlenmiş olduğu halde bunları satın alan hurdacılar radyasyon tehlikesinin farkına varmamıştır. Bu kişiler paketleri açarak zırhlı konteynerleri parçalamış, bilmeden kendileriyle birlikte birkaç kişinin daha en az bir zırhsız Kobalt 60 kaynağından yayılan radyasyona maruz kalmasına neden olmuştur. Halsizlik, iştah ve kilo kaybı ve diş eti kanamaları görülen tipik semptomlardır. Tedavi altına alınan 18 kişiden birinin elinde radyasyon nedenli yanık oluşmuştur. (7)

X ışınları ya da röntgen ışınları temas ettikleri maddelerin elektron kaybetmelerine yani iyonize olmalarına neden olan yüksek enerjili radyasyonlardır. Doza bağlı olarak hücre bölünmesine ve genetik yapıda bozulmaya neden olabilirler. En hassas olan hücreler hızlı bölünebilen hücrelerdir. Ve bu nedenle gelişmekte olan fetüs ve ona ait dokular bu ışınlardan en fazla zarar görmesi beklenen yapılardır. İyonize olmayan radyasyondan olumsuz etkilenen kişilerde boğazda kuruluk hissi, gözde problemler, baş ağrısı, alerji, yüzde kızarıklık, uykusuzluk, seslere karşı hassasiyet, işitme zorluğu, yorgunluk gibi rahatsızlıklar ortaya çıkmaktadır. (8) Özellikle 8-10 saatlik çalışma sürelerinin sonunda kişilerde bu etkilerin görülme olasılığı artar. Çalışma süresi boyunca çalışanların radyasyondan korunması, radyasyonun geçici ve kalıcı etkilerinin ortadan kaldırılmasında oldukça önemlidir.

Sunuk kalınan radyasyon dozunun ölçümü risk değerlendirmek için mutlaka gereklidir. Her bir çalışan için maruziyet düzeyleri ölçülmeli ve gözetim altında tutulmalıdır. Radyasyondan korunmanın temeli, eşik değer altındaki doz sınırlarını kullanmaktır. Uzaklık, radyasyonla çalışma sırasında mümkün olduğunca fazla olmalıdır. Sunuk kalınan radyasyon dozu, radyasyon kaynağından uzaklaştıkça azaldığından radyoaktif kaynaklardan mümkün olduğunca uzak mesafede durulmalıdır. Sunuk kalınan ışınlanma süresi kısa olmalıdır. Maruziyet süresinin kısa tutulması ve radyasyon dozunun düşük tutulması etkili birer yöntem olmakla beraber en önemli önlemlerden biri de zırhlamadır. Radyoaktif ortamda zırhlama yapılmalı, bu ortamlarda kurşun önlük, kurşun eldiven, kurşun enjektör ve enjektör taşıyıcı, kurşun cam ve maşa kullanılmalıdır. Bu ortamları çevreleyen duvarların yeterli beton kalınlığı ve/veya kurşun zırhlaması olmalıdır. Radyoloji bölümlerinde mutlaka havalandırma sistemi olmalıdır. X ışınlarının havayı iyonize etmesi sonucu toksik gazlar oluşur. Bu gazlar havadan ağır olduğundan zemine yakın birikir. Bu toksik gazlar nedeniyle, X ışını odalarının zemine yakın yerlerinde emici, tavana yakın yerlerinde ise üfleyici sistemlerle havalandırılması gerekir.  Mesaisi çok ve devamlı olan yerlerde yasa gereği saatte 10 defa odanın havasını değiştirebilecek nitelikte havalandırma sisteminin uygulanması gerekir. Kullanılan cihazların kalibrasyonlarının ve doğruluk testlerinin düzenli olarak yapılması çok önemlidir. Radyasyon alanında yemek yenmesi ve sigara içilmesi engellenmelidir. Röntgen ünitelerini kurarken yer seçiminde mümkün olduğunca zemin kat ve dış mekanlara komşu kesimler tercih edilmelidir. Radyasyon ünitelerinin duvarlarında, delikli tuğlalara göre daha az radyasyon geçirdiklerinden, dolgu tuğlalar tercih edilmelidir. Duvarların radyasyon geçirgenliğinin hesaplanması, uzman bir radyasyon fizikçisi tarafından yapılmalıdır. (1,8)  Özel sağlık kuruluşlarında radyoloji çalışanları için belirlenmiş olan çalışma süresi kısıtlamalarına uyulmaması nedeniyle bu kuruluşlarda çalışanların radyasyona sunuk kalma süreleri artmaktadır.(9)

Sonuç Yerine

İş güvenliğinin temel prensiplerinden biri, çalışma yapılmadan önce ortaya çıkabilecek olan riskin değerlendirilmesidir. Radyasyonla yapılacak çalışmalardan önce çalışanların bu tehlikeden korunmaları için alınması gereken önlemler belirlenmelidir. Kullanılan radyoaktif maddelerin taşınması ve imha edilmesi ile ilgili mevzuat takip edilmelidir. Konuyla ilgili yapılan akademik çalışmalardan edinilen bilgi ve geçmişten gelen birikim ile birlikte radyasyon tehlikesine karşı bilinç oluşturulması ve sağlık çalışanları başta olmak üzere radyasyona sunuk kalan tüm çalışanların, radyasyon tehlikesinden korunması gerekir.

KAYNAKLAR

  1. Bükülmez S. Radyasyon Güvenliği ve Korunma. Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği. 2011
  2. Hacettepe Üniversitesi. Radyasyon Güvenliği Kılavuzu. Ankara. 2010
  3. Kovarik, B., The Radium Girls. Mass Media and Environmental Conflict. 2002
  4. Aydın, M. Sağlıkta Dönüşüm Radyasyon Yayıyor. Ses Gazetesi. 2 Temmuz 2016
  5. Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği. Kayseri Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Radyoloji Bölümü Radyasyon Maruziyeti Teknik Raporu. Haziran 2016
  6. https://zete.com/radyoloji-calisanlarininkanser-ihbar-ve-sikayeti-100u-asti/
  7. TAEK, İkitelli Kazası Raporu, 1999
  8. Özgür, N. Radyolojik Riskler Açısından Türkiye’de Durum Ve Korunma Yolları Ankara Sağlık Çalışanlarının Sağlığı 4. Ulusal Kongresi. Kasım 2013
  9. Özgür, N. Özel Sağlık Sektöründe İyonizan Radyasyon Emekçilerinin Çalışma Koşulları. Ankara Sağlık Çalışanlarının Sağlığı 3. Ulusal Kongresi. Kasım 2011
  10. https://www.nde-ed.org/EducationResources/CommunityCollege/RadiationSafety/ cc_rad-safety_index.htm
  11. Ibrahim, N. Industrial Radiography Accıdents In Malaysia
  12. http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/ turkiye/698118/Tesbih_sandigi_radyoaktif_ madde_hayatini_karartti.html

 

* Endüstri Mühendisi, İş Güvenliği Uzmanı ve Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı Gönüllüsü

Tags: , , , ,

Arşivler