Ankara’da, Kızılay’dan 5 dakikalık bir yürüyüşle Kolej’e varırsınız. Bir yanı Kurtuluş Parkı ve Vedat Dalokay Evlendirme Dairesi’dir. Bir yanı eski TED Maarif Koleji Kampüsü, şimdi Çankaya Belediyesi, öteki köşede de beş yıldızlı ve yabancı sermayeli bir otel. Sağa dönüp hızlı adımlarla 15 dakika yürürseniz Türközü’ne, beş dakika sonra da Boztepe Mahallesine varırsınız. Ama, çoktan çevrenin görünümü değişmiştir. Yeşilliklerle kendisini süslemiş gecekondulara varmışsınızdır. Başınızı kaldırırsanız Gaziosman Paşa’nın lüks apartmanlarını da görebilirsiniz. Ama, henüz, Boztepe Mahallesi’ni ne TOKİ ne de müteahhitler çekici buluyor. Onun için de, hala, dar gelirliler için bir sığınak. Boztepe’nin sakinleri, kent içinde köyü yaşıyor. Olanaksızlıklar, onların kentle bütünleşmesini önlüyor. Kentliler için çok doğal olan bir çok şey, Boztepe’liler için hayal. Boztepe kadınlarının, eğitim düzeyi düşük; çoğunun okuma yazması bile yok. Çünkü ana-babaları ve içinden çıktıkları toplum, onları eve ve belirli bir role mahkum etmiş. Ama ne onlar, ne de kızları bu yazgıyı sürdürmek istemiyor. İşte tam bu noktada Genç Kız Evi’nin, mahalle için anlamı ortaya çıkıyor. Onun için mahallece, ne denli sahiplenildiği, gönüllülerinin sevgisaygı gördüğü anlaşılabiliyor. Genç Kızların, neden, şiirleriyle Vakıf’a sevgilerini anlattıkları ortaya çıkıyor.
Amacımız belli. Genç kızları, kentle ve çağdaş yaşamla bütünleştirmeye çalışmak. Eğitimde başarılarını arttırarak, toplumda ve çalışma yaşamında kendilerine saygın bir yer edinmelerini sağlamak.
8 yıldır bu bölgede canla başla çalışıyoruz. Gönüllülerin, en yorgun olduğu, ülkenin gidişinden en bezgin oldukları dönemlerde, genç kızlarımız öyle şeyler yapıyorlar ki, verilen emeklerin hiç de boşa gitmediği ortaya çıkıyor.
Ekim ayında bir gün, okuldan çıkıp da genç kız evini dolduracak çocukları bekleyen gönüllülerimizi bir telaştır aldı. Çünkü, her zaman okul çıkışı bir koşu tutturan çocuklar ortalarda yoktu. Genç Kız Evi’nde hazırlıklar tamamlanmıştı : Masanın üzerine tabaklar; kekler meyveler; kızları bekliyor. Ama beş dakika, on dakika hiç ses yok. Ne yapılabilir?! Okula gidip bir bakılsa mı?! Sonunda öncüler göründü… Çok heyecanlılar. Soluk soluğa ve hep bir ağızdan konuşuyorlar. Ne söylediklerini anla anlayabilirsen. Sonunda ne olduğu anlaşıldı : Okulda öğrenci temsilciliği seçimi yapılacakmış ve Genç Kız Evi’ne gelenlerden Tuğba okul temsilciliği için adaylığını koymuş. Hepsi heyecan içinde, arkadaşlarını destekliyorlar ve erkek aday karşısında başarılı olması için çırpınıyorlar. Ne inanılmaz bir şey ! Ne büyük bir gelişme bu!
Tuğba Ulaş, henüz 7.sınıf öğrencisi… Özgüvenli, arkadaşları tarafından sevilen bir genç kız. Çiğdem, neden onu desteklediğini şöyle açıklıyor :
− Tanıdığım bir kişiydi.
− Davranışları ve huyu iyi örnekti.
− Yapacakları çok güzeldi.
Bir başka arkadaşı, Nazlı, ona inandığını, çünkü, sözünü yerine getiren bir insan olduğunu söylüyordu. Tuğba “Öğrenci Meclis Başkanı” olursa, neler yapacağını heyecanla anlatıyordu (Bakınız Kutu No.1). Özgüvenliydi; ne istediğini biliyordu; mücadeleden çekinmiyor, kendisini diğer adaylardan aşağı görmüyordu. Naciye, onun çok çalıştığını ve başkanlığı hakkettiğini söylüyordu. Daha önce Genç Kız Evi’nde yapılan “Haftanın Genç Kızı” seçimlerinde de Tuğba, bir çok kez kazanmıştı. Çünkü arkadaşlarıyla iyi ilişkiler içindeydi, ağırbaşlı ve çalışkandı.
Ama ne yazık ki, bu kez Tuğba kazanamadı. Mehmet öğrenci başkanı oldu. Tuğba, seçime katılan beş aday arasında en çok oyu alan ikinci adaydı. Bu başarısı, ona, “Öğrenci Meclis Başkan Yardımcılığı” görevini kazandırdı. Tuğba’nın neşesi yerinde. “Önümüzdeki yıl yine adayım. Hatalarımı düzelteceğim. Yılmak yok. Bu kez göreceksiniz başaracağım” diyor. Arkadaşları da ona katılıyorlar; “Gelecek yıl biz de daha çok çalışacağız. Kızların yönetime katılmasının önemini herkese anlatacağız. Çünkü bizler annelerimizin önüne konulan engelleri aşmaya, bu yazgıyı değiştirmeye kararlıyız. Siz bize, ‘İnanmak başarıya ulaşmanın tek yolu’ diyorsunuz. Bizler de buna inanıyoruz. Başaracağız.” diyorlar.
Boztepe’deki genç kızlarımız bu bilinçle ve kararlılıkla eminiz başaracaklar. Biz onlara inanıyoruz.
(Tablo ve görsellere PDF üzerinden ulaşabilirsiniz.)