Yerel yönetim ile merkezi yönetim arasındaki en büyük fark, ilkinin seçimle başa gelmesidir. Onun içindir ki, öncelikle belediye başkan adayları, seçmenlerinin karşısına belirli projelerle çıkarlar ve farklı bakış açıları ortaya koyarak, diğer adayların yapamayacaklarını yapmak kararlılıklarını ortaya koyarlar.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın, söze şöyle başlıyor : “Bundan 3 yıl önce Antalyamıza hizmet görevine talip olurken, sizlere bazı sözler verdik. Çıkış noktamız, kentimizin sadece bir turizm kenti olamayacak kadar büyük ve önemli olmasıydı. Sosyal yaşamıyla, altyapısıyla, doğal güzelliğiyle, kültür ve sanatla, geleceği yakalayan vizyon projeleriyle bir dünya kenti oluşturmak için sizlerden yetki istedik. (…) Bizim için en önemli konuların başında gelen sosyal belediyecilik anlayışını kesintisiz bir şekilde uyguluyoruz. 3 yılda çocuklarımız, gençlerimiz, kadınlarımız, yaşlılarımız, ekonomik yetersizlik içinde yaşayan vatandaşlarımız için birçok yatırım yaptık. Her sabah üniversite öğrencileri ve çıraklarımız için sıcak çorba sunduk. … Çocuklarımız sağlıklı büyüsün diye her sabah onlara kahvaltı verdik, süt içemeyen çocuklarımızın süt ihtiyacını karşıladık. ” (Hizmette 3. Yıl – Söz Verdik Yapıyoruz – Antalya Büyükşehir Belediyesi yayını – 2012)
Çocuk, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin öne çıkardığı temaların başında geliyor. Kazanılması büyük bir başarı olarak nitelenen, EXPO 2016, Antalya’da gerçekleştirilecek ve ana teması “Çocuk ve Çiçek” olacak.
Antalya büyük bir kent. Her ne kadar turizm, ekonomik ve sosyal yaşamda başat bir rol alıyorsa da, sanayi ve küçük sanayi gözden kaçırılmaması gereken sosyal bir olgu. Esnaf ve küçük sanatkarların sorunlarına, sosyal belediyecilik anlayışının kayıtsız kalması düşünülemez. Esnaf ve küçük sanatkarların, yaşam kalitesini geliştirmek, eğitim, sosyal ve kültürel gereksinmelerini karşılamak doğrultusunda, sanayide yaşayan çıraklar başta olmak üzere kalfa, usta ve yan sanayi gruplarının temel gereksinmelerini (barınma, beslenme, hijyen vb) karşılamak ve bu çalışmaları kurumsallaştırmak gerekli.
Sanayide yaşanan sosyal sorunlara ilişkin Antalya Büyükşehir Belediyesi, “Sanayi Kültür Merkezi” önerisini çözüm olarak uygulamaya koymuştur. Sanayide çalışan özelde çırak ve kalfaların (gençlerin), genelde küçük esnaf ve sanatkarların yaşama ve çalışma koşullarının geliştirilmesi için, onlara kurumsal nitelikte eğitim, kültür ve sosyal hizmetler sunulması yolu seçilmiştir.
Çağdaş ve sosyal belediyecilik anlayışının temelinde “önce insan” ilkesini gören yaklaşımla, Büyükşehir Belediyesi, çırakların barınma gereksinmesini karşılayacak bir yurt, beslenme gereksinmesini karşılayacak Aş evi, eğitim gereksinmesini karşılayacak Sanayi Çıraklık Merkezi kurmuştur.
Çıraklar için yurt çok önemli bir girişimdir. Dükkan köşelerinde, sığıntı olarak akraba yanında yaşamaya çalışan çocukların, kendi yatakları ve kendi odaları olması onlara öz güven kazandırır, onların dik durmasını, yaşama daha bir başka bakmasını getirir. Ülkemizde, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kurulmuş üç ayrı ilde yurt vardır. Bu çok önemli ve değeri bilinmesi gereken bir adımın en büyük eksikliği, yaz aylarında okullarla birlikte MEB çırak yurtlarının da tatile girmesidir. Bu durumda, iş yerlerindeki çalışmaları son bulmamış (çoğunlukla tatil bile yaptırılmayan) çıraklar sokakta kalmaktadır. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin çıraklar için hazırladığı yurt ise, yaz kış demeden aralıksız hizmet vermektedir.
Sanayide çalışan 13-18 yaş aralığındaki çocukların barınma gereksinmelerini karşılamak üzere yapılan yurt, Akdeniz Sanayi Sitesi Kooperatifi’nin binasında yer almaktadır. Yapılan düzenleme sonrasında, 800 metrekarelik bir alan oluşturulmuş; alanda 17 yatak odası (klimalı olan her odada altı ranza) toplam en çok 102 çırağa hizmet verecek biçimde tasarlanmıştır. Yurt olarak tanımlanan alanda, çırakların temizlik gereksinmeleri için 10 duş, 10 tuvalet ve 15 metrekarelik bir çamaşırhane + ütü odası bulunmaktadır.
**
Mesleksel Etkinlikler
a- Internet ve e-posta Yönetimi
b- Temel Bilgisayar Kullanımı
c- Ofis Programları Kullanımı
d- İngilizce
e- Almanca
f- Okuma Yazma
g- Bilgisayar Kullanımı (Bilgisayar İşletmenliği)
h- Temel Muhasebe
ı- Ön Muhasebe
i- Bilgisayarlı muhasebe
k- Bilgisayar Destekli reklam ve tasarım (Corel Draw, Photoshop)
l- Bilgisayar Destekli Proje Çizim (Autocad)
m- Grafik ve animasyon (Flash)
Sanat Çalışmaları
a-) Tiyatro atölyeleri ve gösterileri
b-) Kültürel ve sanatsal kurslar
1 – Bağlama
2- Gitar
3- Dans
4- Halk oyunları
5- Koro Çalışmaları
c-) Ücretsiz sinema etkinlikleri
d-) Diksiyon Kursları
Çırakların Sosyal Etkinlikleri
- Lara Gençlik Kampı’na gidildi ve çıraklarımızla piknik yapıldı.
- Sağlık taraması gerçekleştirildi.
- Tiyatro oyunlarına gidildi.
- 48.Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali film gösterimlerine gidildi.
- Yazlık sinema etkinliği düzenlendi. Çıraklarımıza finansal açıdan geleceklerini düzenleyebilme ve kendilerine sağlıklı bütçe oluşturabilmeleri için
Paramı Yönetebiliyorum isimli finansal eğitim verildi.
- Sosyal Hizmetler yardımıyla çıraklarımıza psikolojik destek ve yönlendirme bilinçlendirme amaçlı grup terapileri, bireysel görüşmeler düzenlendi.
- Öfke ve Kontrolü semineri düzenlendi.
- Birçok kez lunaparka ve konserlere gidildi. Akşamları arkadaşlarım var yanımda. Onlarla sohbet ediyorum.
Burada yaşadıklarım anlatılmaz yaşanır, diyebilirim.
**
Yurtta kalan çırakların, beslenme gereksinmeleri, aş evinden karşılanmakta olup; yemekhane olarak ayrılan bölüm, yemek dışı zamanlarda kantin olarak kullanılmaktadır. Bugüne değin 103 çırağın yararlandığı bu çalışmadan, şu anda 49 çırak yararlanmaktadır.
Bu etkinliklerin en çok övülmesi gereken yanlarından biri, çırakları, yalnızca karnını doyurup, sıcak yatak vermenin ötesinde, yarının insanı yetiştirme projesi olarak görmesidir. Yarının insanı, bir makine gibi değil, sosyal ve kültürel bir varlık olarak geliştirilmelidir.
Antalya, insanın kendisini sosyal ve kültürel bir varlık olarak geliştirmesi için, birçok kentten çok daha geniş fırsatlar sunmaktadır. Kentteki birçok festival (Altın Portakal, Film Festivali, Piyano, Gitar, Opera, Bale festivalleri vb) yanında müzeler, Akvaryum insanın ufkunu açan, dünya nimetleri ile buluşturan bir özellik taşımaktadır.
Belediyenin sanayide en dikkat çeken etkinliklerinden biri de, sanayi üretimi ile sanatı buluşturmasıdır.
Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı ve Akdeniz Sanayi Sitesi Kooperatifi Başkanlığı iş birliği ile atık metallerin heykel yapımında kullanılmasını sağlamak, sanayi çalışanlarını ve ustaları bu konuda özendirmek ve desteklemek amacıyla “ATIK MALZEME İLE HEYKEL TASARIM VE UYGULAMA ATÖLYESİ” kurulmuştur. Atölye sonrasında Büyükşehir Belediyesi’nin Türkiye’de ilk olan projesiyle sanayi ustalarının ellerinde sanat eserine dönüşen atık metallerden oluşan Atık Malzeme Heykelleri Açıkhava Galerisi açılmıştır. Toplam 11 kişinin katılımıyla ilki gerçekleştirilen projeyle 11 eser tasarlanmış; atık metaller sanata dönüştürülerek yeniden kullanıma kazandırılmıştır. Sanayi çalışanları sanatsal sorumluluk içinde çevre ve sürdürülebilirliğe dikkat çekme ve kendilerini ifade etme fırsatı bulmuşlardır. Proje sonucunda ortaya çıkan heykeller Akdeniz Sanayi Sitesi alanında yer alan parkta sergilenmekte. Heykelleri görmek isteyen ziyaretçiler parkı gezmekte ve böylece yeni bir turizm alanı oluşturulmuş olmakta. Bu parkta sergilenen heykeller çeşitli turizm işletmelerinin beğenisine sunulduğu için, heykellerin ileride otellerde de sergilenme olanağı bulacağı düşünülmekte. Halen sanayi çalışanları hurdaları değerlendirmekte ve park için heykel tasarım örnekleri sunmakta.
Atık metallerden sanat yapıtları üretilmesi, sürekli bir projedir. İlk evresi tamamlanmış ve ikincisinin hazırlıkları yürütülmektedir. Çıraklar için bu gibi örnekler de öğretici ve özendirici olmaktadır.
Size “Antalya’da çırak olmak varmış” dedirtebildilerse, başarılı olmuşlar demektir. Onları kutluyoruz.
***
HASAN KÖSE
Yaş: 18
Meslek: Motor Yenileme-Rektefeci
“ARTIK HAYALLERİM VAR”
Antalya’nın Hacısekiler köyündenim. Çıraklık Eğitim Merkez’inde şuan eğitim görüyorum.
Çıraklık ve Gençlik Merkezi’nde yaklaşık bir yıldır kalıyorum. Burada kalmaya başlamadan önce işe, evimden gelip gidiyordum. Eve gidemediğim zaman dükkanda kalıyordum. Sanayide böyle bir merkezin açıldığını duyunca hemen başvurdum.
Çünkü dükkanda kaldığım zaman hep dışarıda yemek yiyordum sanayideki köftecilerden. Ya da yolda eve giderken yiyordum.
Banyo yapamıyordum. İşten çıkınca eve kirli bir şekilde gidiyordum. Dükkan, akşamları soğuk ve genellikle rutubetli olduğu için sıkıntı oluyordu.
Ama burada, çok rahatım. Akşam işimden geldikten sonra güzel bir duşumu alıyorum. Yemeğimi yiyorum. Televizyon izliyorum. Sanayi ASMEK merkezindeki kurslara katılıyorum. Mesleğimle ilgili olduğu için auocat kursuna katılıyorum. Konuşmamda biraz sıkıntı vardı. Bu konuda kendimi eksik hissettiğim için diksiyon kursuna katıldım. İleride bu kurslarda aldığım eğitimlerin işimde faydasını göreceğime inanıyorum. İşten geç çıktığım için yabancı dil kursuna katılamadım ama başlayacağım en yakın zamanda.
Kurslara katılmaktan dolayı çok mutluyum. Çünkü burada hem bilgi ediniyorum hem de çevre ediniyorum. Bu merkez sayesinde ablalarım, ağabeylerim ve hocalarım oldu.
Hiç görmediğim yerleri gördüm. Yapmadığım şeyleri yaptım.
Tiyatroya gittim. Denize girdim. Gezilere katıldım. Tiyatro dersleri yaptık hatta. Çok memnun kalmıştık bu çalışmadan ama işler nedeniyle çok katılamadığımız için derslere devam edemedik. Lara Plajı’na gittik. Oraları ilk defa gördüm. Müzeye gittim. Tarihimizi öğrendiğimiz için çok mutlu oldum. Benim için farklı bir şeydi bunlar.
Ayrıca Eurodesk, Hayat Boyu Öğrenme Projesi ile ilgili eğitimlere katılıyorum. ASMEK kurslarına katılanlarla bu eğitimleri alıyorum ve onlarla da bir projeye katılmayı düşünüyoruz. Projeye katılarak yurt dışına gidebilirim belki. En büyük hayalimi gerçekleştirebilirim. Yurt dışına gidip işimle ilgili eğitim görmeyi de çok isterim. Ve kendime iş kurabilirim. Burada kalmaya başlamadan önce para biriktiremiyordum. Bu oldukça önemli benim için. Burada ise yüzde 80 biriktirebiliyorum diyebilirim. Sağ olsunlar burada hiçbir ücret ödemediğimiz için kolayca para biriktirebiliyorum. Bu nedenle ileride kendime kolayca iş kurabilirim diye düşünüyorum. Önceden böyle bir düşüncelerim yoktu. Herhangi bir hedefim ve hayalim de yoktu. Burada kalmadan önce tamamen sıfırdım. Burada beni yönlendirdikleri için kendimi daha rahat ve geleceğimi görme aşamasında rahat hissediyorum.
Artık hayallerim var.
Bu yüzden Büyükşehir Belediyesi’ne Başkanımıza çok teşekkür ediyorum.
Bizden beklentileri var. Bizde elimizden geldiğince bu beklentileri karşılamaya çalışacağız.
***
***
MUSTAFA DURANAY
Yaş:18
Meslek: Tornacı- Torna Tesviye
“KENDİMİ ÇOK GÜVENDE HİSSEDİYORUM”
4 yıldır sanayide çalışıyorum. Burada bir yıldır kalıyorum. Daha önce dükkanda yatıp kalkıyordum.
Sabah kahvaltısını, akşam yemeklerimi kendim hazırlıyordum. Öğle yemeklerini ustalar veriyordu. Tatil günlerimde dükkanda oturuyordum. Evim Osmaniye’de olduğu için evime gidemiyorum. Yılda bir kez falan gidebiliyorum. Bilemedin iki kez. O da bayramlarda falan.
Duşumu dükkanın içinde ufak bir yerde alıyordum. Kıyafetlerimi kendi elimde yıkıyordum. Akşamları herkes gidiyordu. Sanayide olduğumdan dolayı arkadaşım da yoktu. Daha doğrusu çevrem yoktu. Dükkanda televizyon olmadığında akşamları yalnız oturuyordum. Son zamanlara doğru bir tane televizyon almıştım.
Bu merkezin açıldığını duydum. Sağ olsun buradaki görevliler, dükkan dükkan gezip bize merkez hakkında bilgi verdiler. Sonra buraya geldim. Hayatımda bayağı bir şeyler değişti.
Yemeğim hazır, hatta buradaki yemekler annemin yemekleri kadar var.
Kıyafetlerim yıkanıp ütüleniyor. Etkinlikler düzenleniyor. Konsere, tiyatroya gidiyoruz.
Daha önce bu tür etkinliklere hiç katılmamıştım. 24 saat sanayide olduğum için. Pazar günleri bile buradaydım düşünün. O yüzden tiyatroya, konsere ilk gittiğimde çok yabancı gelmişti bana. Ama şu an arkadaşlarımla birlikte tiyatroya, sinemaya gitmeyi istiyoruz. Arkadaşlık ilişkilerimiz çok iyi ve birbirimize bağlıyız.
Ayrıca işten geldikten sonra bilgisayar kursuna gidiyorum. Burada bilgisayar öğreniyorum. İleride autocat kursuna da gideceğim. Çünkü tornacılık mesleği yavaş yavaş yerini yeni teknolojilerle yapılmaya başlanacak. Bundan dolayı bende autocat sertifikasını alıp yeni teknolojiyi kullanabileceğim ve mesleğimde ilerleyebileceğim.
Eskiden içimde hiçbir şey yapmak gelmiyordu. Şuan buraya gelince değişti düşüncelerim. Kendimi mutlu hissediyorum. Psikolojim değişti. Önce kafamda sadece bir şey vardı şimdi hedeflerim oldu.
Böyle bir merkezde arkadaşlarımla beraber olmaktan çok mutluyum. Çünkü çok yalnızdım ve akşamları sanayi bomboştu. Çok ıssızdı. Hırsızlık, yaralanma olayları oluyordu. Yani her şey oluyordu. Bir keresinde kaldığım yerin üzerinde hırsızın gezdiğini fark etmiştim. Şimdi kendimi çok güvende hissediyorum.
***
(Tablo ve görsellere PDF üzerinden ulaşabilirsiniz.)