Elit/entelektüel Bir Hareket Olarak Sendikacılık(1)

 

Sendikacılık hareketi üzerine yürütülen tartışmalar genellikle sanayi kapitalizmi ile birlikte bu hareketin doğuşu, kapitalist birikim rejiminde Fordist – Taylorist üretim siyasetinin egemen olduğu dönemde yükselişi ve yeni liberalizmin egemenliği döneminde de düşüşü gibi bir dönemselleştirme etrafında dönüp durmaktadır. Böylesi bir yöntemsel yaklaşım, sendikacılığı tarihsel sürecin her anında sermaye sınıfına karşı işçi sınıfının zıt çıkarlarını temsil eden, kayıtsız koşulsuz bir işçi sınıfı hareketi konumuna koymaktadır. Bu da, sendikacılığın kendisinin eleştirel bir gözle görülmesine engel olmaktadır.

Gramsci’nin (2000: 92) belirttiği gibi, sendikalar verili örgütler değildir. Bu demektir ki, sendikalar nasıl biçimlendirilirse o nitelikte örgütler olurlar. Bu görüş tarihsel gerçeklikle örtüşmektedir. Tarihsel süreçte tek tip bir sendikacılık değil, birbirinden farklı nitelikte sendikal akımlar boy göstermiştir. Üstelik bunlar içerisinde, sendikaları, işçi sınıfını kapitalist sistemle uzlaştırmaya dönük yapılar olarak biçimlendiren yaklaşımlar da bulunmaktadır. Örneğin, sosyal-reformist düşünce sendikalara iki temel işlev yüklemektedir. Birincisi sendikalar ücret artışı sağlayarak işçilerin refah düzeyini ve yükselen refah düzeyi de işçilerin verimliliğini arttıracaktır (Walker, 1876: 387-388). İkincisi ise sendikalar işçi sınıfını kapitalist sistemle uzlaştıracak uzlaşmacı (korporatist) araçlar olacaktır (Webb ve Webb, 1911: 818-822). Buna karşın sosyalist ve anarşist düşünceler sendikaları işçi sınıfının gerçek kurtuluşu için burjuva toplumsal düzeni yıkmaya dönük örgütler olarak görmektedir. Ancak bu bağlamda da tek tip bir sendikacılık yaklaşımından söz edilemez.

Sosyalist düşüncenin öncüsü Marx ve Engels sendikaların ilk iş olarak işçi sınıfının özellikle en yoksullardan başlayıp bütün kesimlerine ulaşıp maddi yaşam koşullarını iyileştirmesi gerektiğini ve oradan politik mücadeleye girişmesini savunmaktadır. Marx ve Engels için asıl olan işçi sınıfının aşağıdan yukarıya doğru politik eyleme geçirilmesidir. Onlara göre sendikalar bu doğrultuda çaba göstermeli iseler de olmazsa olmaz değildirler (Marx, 1900: 15-160; 1985; Engels, 1888;1943: 212-240). Lenin ise sendikaları sosyalist devrimin okulu olarak görmektedir. Ancak Lenin yöntemsel olarak Marx ve Engels’ten ayrılmaktadır. Lenin’in düşüncesinde sendikalar işçi sınıfına sosyalist bilinci taşıyacak ve yukarıdan aşağıya işçi sınıfını devrim yolunda eğitecek kurumlardır. Çünkü işçi sınıfı kendi başına bırakılacak olursa, kapitalist düzeni dönüştürmek yerine bu düzende maddi koşullarını iyileştirmek yönünde bir bilinç geliştirmektedir (Lenin, 1936: 53-63;1961; 1966).

Anarşist düşüncenin öncü isimlerine kulak verilirse, bir yandan özel mülkiyeti hırsızlık olarak gören anarşist düşünürler (Proudhon, 1969), diğer yandan işçi sınıfının kendiliğinden siyasal ya da ekonomik eylemlerini meşru görmemektedir. Örneğin, Proudhon işçilerin ücret artışı için mücadele etmelerini beyhude bir çaba olarak görmekte (1888: 149) ve grev ya da başka herhangi bir kolektif eyleme gitmelerinin kabul edilemeyeceğini savunmaktadır (1888: 369-370). Bakunin ise işçilerin zırcahil olduklarını, bu nedenle eğitilip bilinçlendirilmeleri gerektiğini düşünmektedir (Bakunin, 1973: 164-165). Son tahlilde, anarşistler işçileri yukarıdan aşağıya bilinçlendirerek onları doğrudan eyleme geçirmenin gerekliliğine inanmaktadırlar. Bunu yapacak olan da sendikalardır. İşçi sınıfını kapitalist düzende var olan hiyerarşi ve otoriteyi ortadan kaldırmak için anarşist elitlerin kendilerinin hazırlayacağı eylem planını hayata geçirecek görev gücü konumuna koymaktadırlar. Hiyerarşik düzeni ve otoriteyi yok etmeyi amaçlayan anarşist görüş, toplumsal sınıfları yok etmek gibi bir ideale sahip değildir. Bunun yerine sınıflararası korporatist bir yapı kurmaktan yanadır (Guillaume, 1973: 376-377).

Sendikalara yönelik sosyalist ya da anarşist beklentiler ve idealler böyle olsa da, Marx’ın (1931: 94) gözlemi sendikaların rotasının sistemi dönüştürmek yönünde olmadığı biçimindeydi. Çok sonraları Trotsky de ideolojik yaklaşımı ve politik çizgisi fark etmeksizin bütün sendikaların tekelci kapitalizme eklemlendiğini gözlemlemişti (Trotsky, 1978). Reformist sendikaların 1900’lerin başlarında Avrupa düzeyinde bir araya gelme çabasının temel nedenlerinden biri göçmen işçilere karşıt ortak bir tavır almaktı (Milner, 1988, 14). Bu çizgideki sendikal hareket soğuk savaş döneminde de emperyalist yayılmacılıkla el ele yürümüştür (van der Linden 2000, 531). Herkesin bildiği gibi, yerelde kimi sendikaların askeri darbelere alkış tuttuğu olmuştur. Yakın tarihli bir araştırmada Roca ve Heras (2018) sendikaların emekçi sınıflar lehine politik dönüşüme engel olduklarını ortaya koymaktadır.

Sendikalar yeni liberal çağda bir yok olma sürecine girmiştir dersek yanlış olmaz. Bu düşüşte yeni liberal ideolojiye göre oluşturulan sermaye birikim koşulları ve stratejilerinin rolü bütün boyutlarıyla ortaya konulmuştur. Ancak, bu yöndeki çözümlemeler meselenin bir tarafını eksik bırakmaktadır. Sendikacılığın düşüşünde ve bir karşı strateji geliştirememesinde sendikacılık hareketinin kendi içsel sorunlarının da rolü vardır. Sendikacılığın, bu bağlamda varlıkbilimsel bir sorgulamaya tabi tutulması gerekmektedir.

Sendikalara yönelik kimi eleştiriler de yok değildir. Denilebilir ki, sendikacılığın kendisine yönelik eleştiriler neredeyse sarı sendikacılık kavramıyla ifade olunan ve sermaye sınıfı ile uzlaşmacı bir anlayış benimseyen sendikalara yönelik suçlayıcı tavırdan ibarettir. Buna ek olarak, sendika içi demokrasinin zayıf olduğu, kadın çalışanların sendikalarda yeterince temsil edilmediği, sendikaların geçici-gündelik işlerde çalışanları örgütlemek için yeterince çaba sarfetmediği ya da etkili bir ücret pazarlığı yapmadığı gibi eleştiriler yöneltilir. Bu tavır, aslında, sendikal harekete yönelik varlıkbilimsel bir sorgulama olmanın ötesinde, sendika yöneticilerinin böyle bir yola meyil etmelerine yöneliktir. Gramsci’ye (2000: 201-202) atıfla, eleştiriler konjonktürel duruma yöneliktir, organik durum eleştirilmez.

Sendikacılık açısından eleştirel bir yaklaşımla ele alınması gereken en temel sorunlardan birisi, bu hareketin esasında elitler/entelektüeller tarafından biçimlendirilen ve yönlendirilen bir hareket olduğudur. Bugün de sendikalara ilişkin tartışmalar ağırlıklı olarak bu kesimlerce yürütülmektedir. Böyle olması kendi başına bir sorun değildir. Bu bağlamda asıl sorun sendikalara ilişkin tartışmaların konunun doğrudan muhatabından, emekçi kesimlerden kopuk bir şekilde elit/entelektüel kesimlerin kendi arasında yürütülüyor olmasıdır. Örneğin, Hyman (2007) tarihin öznesi olabilmek için sendikaların yeni yol ve yöntemler bulmak zorunda olduğunu söylemekte, Onaran vd. (2015) sendikaları eski gücüne kavuşturmanın ekonomik büyümeye katkı sağlayacağını savunmakta, Galgoczi (2014) ise çevreci bir dönüşüm sürecinde sendikalara önemli bir görev düştüğüne inanmaktadır. Bu öneri ve iddialar, bunları dile getirenlerin kendi görüşleridir, emekçi sınıflarla birlikte ortaya konulmuş öneri ve iddialar değildir. Kim bilir, emekçi sınıfların bunlardan haberi bile yoktur.

Emekçi sınıfları tartışma sürecinin dışında tutarak onlar adına söz söylemek onları nesneleştiren bir yaklaşımdır. Silver (2006) günümüz kapitalist sisteminde taşımacılık işlerinde çalışan işçilerin sistemi felç edebilecek bir potansiyele sahip olduğuna dikkat çekip, bu potansiyelin gerçekleşeceğine dair öngörüde bulunmaktadır. Bu yöndeki öngörüler işçilerin kendilerinden sağlanan bilgi, bulgu, veri vb.’ne dayanmamakta, işçilere uzaktan bakan ve onları nesneleştiren bir yaklaşımdan hareketle oluşturulmaktadır. Böylesi öngörüler tıpkı meteorolojik bir tahmine benzemektedir.

Hobsbawm’ın (1984, 26) ileri sürdüğü gibi, emekçi sınıflar örgütlenip kolektif eyleme geçmediği sürece dünyayı dönüştüremezler. Ancak, bunun, elitler/entelektüeller tarafından hazırlanıp onlara sunulacak kurtuluş reçeteleriyle olmayacağı açıktır. Sorunun doğrudan muhataplarıyla birlikte kafa yormak gerekmektedir.

(1)Bu yazı 16.Ulusal Sosyal Bilimler Kongresi’nde aynı başlıkla sunulan bildiriye dayanmaktadır.
(*) Doç. Dr., Akdeniz Üniversitesi İİBF Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Öğretim Üyesi ve Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı Gönüllüsü

Kaynaklar

Bakunin M. (1973) The Policy of the International(1869). In Bakunin on Anarchy -Selected Works by the Activist-Founder of World Anarchism, edited and translated by S. Dolgoff, 160-174. London: George Allen & Unwin Ltd.

Engels F. (1888) Preface. In Manifesto of the Communist Party. By Karl Marx, and Friedrich Engels, Authorized English Translation, edited by F. Engels, 3-6. London: William Reeves.

Engels F. (1943) The Condition of the Working-Classin England in 1844. Translated by Florence Kelley Wischnewetzky, Fifth Edition. London: George Allen & Unwin Ltd.

Galgoczi, B. (2014) The changing role of trade unions in the sustainable development agenda. International Review of Sociology, 24(1): 59-68.

Guillaume J. (1973) On Building the New Social Order (original title ‘Ideas on Social Organization’). In Bakunin on Anarchy -Selected Works by the ActivistFounder of World Anarchism, edited and translated by S. Dolgoff, 356-379. London: George Allen & Unwin Ltd.

Gramsci A. (2000), The Gramsci Reader –Selected Writings 1916-1935, Edited by David Forgacs, New York: New York UniversityPress.

Hobsbawm, E. J. (1984) Worlds of Labour –Further Studies in the History of Labour. London: Weidenfeld and Nicolson.

Hyman R. (2007) How can trade unions act strategically?. Transfer: European Review of Labour and Research, 13(2): 193-210.

Lenin V. I. (1936) What is to be done? Burning Questions of Our Movement (1902). In Selected Works 2, edited by J. Fineberg, 25-192. London: Lawrence& Wishart.

Lenin V. I. (1961) One Step Forward, Two Steps Back – The Crisis in Our Party (1904). In Collected Works Vol. 7, edited by D. Skvirsky and G. Hanna, 203-425. Moscow: Progress Publishers.

Lenin V. I. (1966) The Role and Functions of the Trade Unions under the New Economic Policy (1922). In Collected Works Vol. 33, edited by C. Dutt, translated by A. Fineberg and N. Jochel, 184-196. Moscow: Foreign Languages Publishing House.

Marx K. (1900) The Poverty of Philosophy. Translated by H. Quelch. London: The Twentieth Century Press.

Marx K. (1931) Value, Price and Proft: Addressed to Working Men. Edited E. Marx Aveling. Fourth Impression. London: George Allen & Unwin Ltd.

Marx K. (1985) Inaugural Address of the Internati onal Working Men’s International Association (1864). In Karl Marx and Friederick Engels Collected Works,Volume 20, 5-13. London: Lawrence & Wishart.

Milner, S. (1988) The International Labour Movement and the Limits of Internationalism: The International Secretariat of National Trade Union Centres, 1901-1913. International Review of Social History, XXXIII: 1-24.

Onaran Ö., Guschanski A., Meadway J. and Martin A. (2015) Working for the economy: The economic case for trade unions. Greenwich Papers in Political Economy No. GPERC 32, Greenwich Political Economy Research Centre, University of Greenwich.

Proudhon P.J. (1888) System of Economical Contradictions or, the Philosophy of Misery. The Works of P.J. Proudhon, translated from the French by BenjaminR. Tucker. Cambridge: John Wilson and Son.

Proudhon P. J. (1969) What is Property? An inquiry into the Principle of Right and of Government. Translated from the French by Benjamin R Tucker. London:William Reeves.

Roca, B., and J. L. Heras (2018) Trade unions as retaining walls against political change: A Gramscian approach to remunicipalisation policies in a Spanish City. Capital&Class doi: 10.1177/0309816818815242, Available in OnlineFirst, https://journals.sagepub.com/doi/pdf/10.1177/0309816818815242 (24.4.2019).

Silver B. J. (2006) Forces of Labor –Workers’Movements and Globalization since 1870. Cambridge:Cambridge University Press.

Trotsky L. (1978) Trade Unions in the Epoch of Imperialist Decay (1940). In Trade Unions under Capitalism, edited by T. Clarke and L. Clements, 84-92.Hassocks, Sussex: The Harvester Press.

van der Linden,(2000) Conclusion: The Past and Future of International Trade Unionism. In The International Confederation of Free Trade Unions, edited by A. Carew, M. Dreyfus, G. Van Goethem, R. Gumbrell-McCormick, and M. van der Linden, 519–540.Bern: Peter Lang.

Walker F. A. (1876) The Wages Question –A Treatise on Wages and the Wages Class. New York: Henry Holt and Company. Webb S. and Webb B. (1911) Industrial Democracy. New Edition in Two Volumes Bound in One, London: Longmans, Green and Co.

Tags: , , , , , ,

Arşivler