12 HAZİRAN DÜNYA ÇOCUK İŞÇİLİĞİ İLE MÜCADELE ETME(ME) GÜNÜ
12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü dolayısıyla, bir çok ülkede çeşitli etkinlikler düzenlendi. Türkiye’de de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın düzenlediği ve bu alanda çalışan çeşitli örgütlerin katıldığı bir etkinlik Ankara’da Anıt Park’ta gerçekleşti. Başta Türk İş ve DİSK olmak üzere işçi sendikaları otobüslerle getirdikleri 60-70 çocuğu kısa bir yürüyüşle alana soktular. Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı da, bu etkinliğe “Çalışan Çocuklar Fotoğraf Yarışması Sergisi”ni Anıt Park’ta açarak katıldı. Ankara Mimar Sinan İlköğretim Okulu Folklör ekibi halk oyunları gösterisinde bulundu. Bu özel gün için hazırlanan bildirinin okunmasının ardından küçük bir çift Vals gösterisi yaptı ve iki sokakta çalışan çocuk birer şarkı söyledi.
Bu etkinlikte, daha önce yapılan hazırlık toplantılarında alınan kararlara uyumun önemli kurumlar tarafından sağlanmadığı görüldü. Büyük umutlarla başlayan program bir hayal kırıklığı yarattı. Katılım beklenenin çok altında gerçekleşti. Bu olumsuzluğun başlıca nedenlerinden biri ise, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Mesleki (Çıraklık) Eğitim Merkezlerinden toplantıda söz verildiği gibi, 300 çırağın getirilmeyişiydi. Kamuoyunun dikkatini çekecek olan ana arterlerden birinin trafiğe kapatılarak yürüyüş yapılması ne yazık ki sağlanamamıştı. Anıtkabir’in girişinden (Anıttepe), yolun karşısına yüründü; yolun bir tarafında spor tesisi, bir tarafında Anıtkabir var; kimse yok. Çocuklar 15 metre yol yürüdüler; kimse görmeden, kimse duymadan, kimse bilmeden. Zaten çalışan çocukların kaderlerinin bir yansımasıydı bu; kimse görmez, kimse duymaz, kimse bilmez.
Bu saptadıklarımız, ülkemizdeki Çocuk işçiliği ile devlet adına mücadele edecek, iki öncelikli kurumun; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın çocuk işçiliğini görünmez kılma çabaları olarak yorumlanmalı. Çünkü, çocuk işçilik olgusu, başlı başına, onların başarısızlıklarının göstergesi. Çocuk yaştaki bedenlerin, okul yerine işyerlerine gitmeleri demek ki onlar için olağan. Bu çelişkili tutum, basının tüm isteklere karşın kayıtsız kalışıyla da kendisini göstermektedir. İki bakanlık, medyayı da içtenliğine ve bu konudaki dinamizmine inandırabilmiş değil.
Programın içindeki kareler bize bazı şeyleri açık ve net gösterdi. Bir tarafta vals, bir tarafta tahminen 8-9 yaşlarında bir çocuğun söylediği, karamsar, hayattan bezmiş, acı duyguların yüklü olduğu bir parça. Vals yapan çifti sadece büyüklerin alkışladığını söylemek yanlış olmayacaktır. Ancak, küçük çocuğun acı dolu parçasına orada bulunan yaklaşık 70-80 çocuk inanılmaz bir şekilde alkışlarıyla destek verdi. Bir tarafta hedeflediğimiz çocukluk (vals yapanlar); bir tarafta hayatın gerçek çocukları (çalışan ve küçük yaşlarda, acının, hayatın bir parçası olduğunu öğrenen ve iliklerine kadar yaşayan çocuklar).
Bunları yaşayanlar bizim içtenliğimize inanabilirler mi? “İyi ki siz yoktunuz” deyip, başımıza kuma mı gömeceğiz şimdi.
MEGJASHİ: DÜNYANIN İLK ÇOCUK HAKLARI BÜYÜKELÇİLİĞİ
29 Nisan 2010 tarihinde dünyanın ilk çocuk büyükelçiliğii olan Megjashi 18.kuruluş yıl dönümünü kutladı. Megjashii 29 Nisan 1992’de Makedonya’nın Skopje kentinde kurulmuş. Megjashi, kendisini çocuk haklarını koruyan ve herhangi bir parti ya da hükumete bağlı olmayan bir dünya (küresel) kuruluşu olarak tanımlıyor.
Makedonya’da bulunan Megjashi, çocuk haklarını korumak amacı ile kurulmuş olup Makedonya’daki ilk uluslararası sivil toplum örgütü olarak kaydedildiği gibi dunya çapındaki bu birliğin üyelerinin hiçbir parti ya da hükumetle ilgisi olmadığı belirtilmektedir; sadece çocuk haklarını korumak amaçlı hareket etmektedirler. Megjashi, çocukların haklarını korumak vasıtasıyla onları onore edip, çocukluk çağlarının daha emniyetli ve zengin aktivitelerle geçirmeleri yönünde çaba harcamaktadır. Ayrıca çocuk haklarının korunması ve geliştirilmesine yönelik çalışmalarda bulunan diğer gönüllü sivil toplum örgütlerini de desteklemeyi amaç edinmiştir.
Büyükelçilik çocukların ekonomik, fiziksel ve cinsel açıdan sömürülmelerine karşı oluşan sessizlik duvarını yıkmak sureti ile çocukların haklarının korunması için birçok mekanizmayı harekete geçirip,sayısız kamu davası açılmasını sağlamıştır. 2001 yılında Megjashi, çocuk haklarını korumak için yaptığı çalışmalar vasıtasıyla Makedonya’daki demokratik toplumun kuruluşu, devamı ve tanıtımına yönelik yapmış olduğu katkılardan dolayı “sivil toplum ve demokrasi” ödülünü almıştır.
Megsajhi, 18 yıl boyunca gerçekleştirdiği önemli faaliyetleri şu şekilde sıralamaktadır:
- Çocuk hakları ile ilgili yayınların basılması (kitap, dergi)
- Çocuk haklarına yönelik uluslararası belgelerin onaylanması ve gerekli düzenlemelerin yapılması için baskı oluşturulması.
- Çocuk emeğine karşı kamuoyu oluşturulması,
- Okullardaki şiddetin karşılıklı anlayış çerçevesinde çözüme kavuşturulması,
- Şiddete maruz kalmış çocuklar için sığınma evlerinin açılması,
- Çocuk ve aile refahının sağlanmasına yönelik yapılması gereken yasal düzenlemeler için tekliflerde bulunulması,
- Tüm çocukların eğitime erişmeleri ve eğitimlerinin kesintiye uğramaması için gerekli çalışmaların ilgili bağlantıların yapılması,
- 1992-1997 yılları arasında Bosna–Hersek krizinde çocuk mültecilerin sığınmalarını organize etmek ve desteklemek için yapılan başvurunun kabul edilmesi sonucunda, 60.000’e yakın mülteci çocuğa yardım edilmesi,
- 1996 yılında Çocuk Ombusdmanlığı Kurumunun kurulması yönündeki çalışmaları sonucunda 1999 yılında çocuk haklarına yönelik bir Ombusdmanlık ofisi kurulması,
- ‘Çocuğunuzla Bugün Konuştunuz mu?’, ‘Çocuğunuza Onu ne Kadar Sevdiğinizi söylediniz mi’ ‘Çocuklara Karşı Şiddeti Durdurun, Bugün Çocuğunuza Sarıldınız mı?’ temalı kampanyaların düzenlenmesi.
Bunların dışında, 11Kasım 2005, Faşizme ve Antisemitizme Karşı Uluslararası Gün’de ‘Duvarlardaki şiddet içeren ifadeleri indirelim’ temalı bir kampanya ile duvarlarda şiddet mesajları içeren yazı/grafitiler silinmiş ve yerine ‘şiddeti durdurun’ ve ‘sevgi sevilmektir’ mesajları yazılmıştır. Bu hareketteki ana amaç şiddetin yok edilmesi ve Makedonya Cumhuriyeti’nde yaşayan insanların haklarına saygı gösterilmesini teşvik etmekle beraber “sürekli barışın ve dayanışmanın sağlanması” olarak belirlenmiş.
2006, Megjashi, yetimhaneye bırakılan çocukların toplumsallaştırılmalarına yönelik olarak katkı sağlama amacı güden ve ailesi olmayıp yetimhanede yaşayan çocuklara yönelik eğitim ve sosyal destek projesi başlatmıştır. Bu proje bilgisayar, yabancı dil, aşçılık kursları, çocuğu geleceğe hazırlamak ve psikolojik ve sosyal danışmanlık gibi aktiviteleri kapsamıştır. 2008 yılında Makedonya’daki çocuklara uygulanan cinsel istismara, pedefoliye (sübyancılık) ve ailenin kutsallığı ve birliğine yönelik hareketlere karşı bir savaş başlattı. Bir çok gösteri düzenleyip kamu Ombusdmanı’ndan ve Kamu Savcısı’ndan çocuk hakları ihlalinin cezalandırılması, hoşgörülmemesiyle ilgili isteklerde ve yazılı ricalarda bulundu. Cinsel istismar, aile kutsallığına karşı saygısızlık ve pedefoliye ilişkin cezaların 15 yıldan müebbet hapse kadar olmasına ilişkin girişimde bulundu. Bütün bu çaba ve lobi faaliyetlerinin sonucunda Adalet Bakanlığı pedefoliye karşı ciddi cezaları kabul edip, cinsel istismara ilişkin cezaların minimum 10 yıldan başlamasını karar verdi.
2008 yılında aileler, öğretmenler ve çocukların ilk eğitim yeri olarak ve çocukların internette emniyette olmaları ve korunmaları hakkında eğitilmeleri için Metamorphosis adlı kuruluş ve Megjashi ‘İnternette Çocuk Hakları, Güvenliği, Korunması’ projesini uygulamaya koydu.(www.crisp.org.mk yada www.bezbednonainternet.org.mk )
2009 Megjashi çocukların, okur-yazarlık ve eğitim hakları ile ilgili mesajların üzerilerinde yazıldığı materyaller taşıyarak gerçekleştirdikleri bir yürüyüş düzenledi. Onlar, dünyadaki okula gidemeyen ve okur-yazar olmayan çocuklarla dayanışma adına sessizce yürüdüler. Dünyada 775 milyon yetişkin ve 75 milyon okuma yazma bilmeyen çocuk var. Makedonya’da 18.000 çocuk ilköğretime başlayamıyor ve bunların 2000 tanesi sokaklarda kalıyor. Aynı zamanda 200.000 yetişkin hiç okula gitmemiş.
Dünyadaki İlk Çocuk Büyükelçiliği olan Megjashi yerel ve uluslararası bir çok örgüte üye olmuş. Bunlardan bazıları: Makedonya Sivil Platformu, İnsan Hakları Evi, Çocuk İşçiliğine Karşı Küresel Yürüyüş, Ayrımcılığa Karşı Makedonya,Uluslararası Çocuk Yardımı,Uluslararası Çocukları Koruma, Çocuk Hakları Bilgilendirme Ağı, Eurochild, Euronet, Uluslararası Çocuk Yardım Hattı ve Adil Yargılama Koalisyon’dur
Megjashi’nin beş kıtada diplomatik ilişkiler kurmuş. 120’nin üzerinde ayrıcalığa sahip pasaportu bulumakta ve ayrıca, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Fransa, Brezilya ve İtalya gibi ülkekerde konsolosluğu bulunmaktadır.
Megjashi,Makedonya ve dünyada onursal büyükelçilikler, onursal konsolos, genel danışmanlıklar, danışma bölümleri, ofisler ve üyeleri vasıtasıyla çalışmaktadır. Makeonya Cumhuriyeti’nde bulunan Megjashi’in kuruluş tüzüğünün bir parçası şöyledir;“Çocuklar özel bir ulustur. Çocuklar ulusal ve dini lider değildir. Onlar ne devrim, ne karşı devrim ne de savaş başlatacak bir ulustur. Çocuklar bir sınıfın veya ulusun meselesi değildir: bütün meselelerin en önemlisidir. Onlar bütün insani trajedilere ve çatışmalara maruz kalan bir ulustur. Onlar sadece çocuktur. Dünyadaki bütün fikirler bir çocuğun gözyaşlarından daha değersizdir” (www.childrensembassy.org.mk, 2010)
AMERİKAN TARIMINDA ÇOCUK ELLERİ
Çocuk işçiliği, sadece az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere ait bir olgu değildir. Gelişmiş kapitalist ülkelerde farklı formlarda devam etmektedir. İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (Human Rights Watch- HRW) son yayınladığı rapora göre En gelişmiş kapitalist ülkelerden Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD), çocuklar tarım işçisi olarak çalış(tırıl)maya devam ediyor. ABD’nin tarımda çalıştırılan yüzbinlerce çocuğu korumakta başarısız olduğunu ifade eden Örgüt, tarım işlerinde 18 yaşın altındaki çocukların çiftliklerde uzun saatler ve tehlike barındıran işlerde çalıştırılmasına müsaade eden Federal Yasasının değiştirmesi için ABD Kongresine çağrıda bulundu. İzleme raporuna göre, ticarete dayalı çiftlik işlerinde çalışan çocuklar, Birleşik devletler genelinde, sağlıklarını güvenliklerini ve eğitimlerini riske etmektedirler. ABD genelinde 14 eyalette, 59 çocuk tarım işçisi ile mülakat yapılmış. Raporun yazarı ve aynı zamanda HRW’nin yönetici vekili olan Zama Coursen-Neff’in İfadeleriyle, “Çocuk tarım işçileri söz konusu olduğunda, ABD gelişen bir ülkedir, Amerikalıların yiyeceklerini çapalayan çocuklar, en azından onu servis edenler kadar korunmaya sahip olmalıdırlar”. HRW’in tespitlerine göre, 12 yaşından da küçük çocuk tarım işçileri, haftanın yedi günü, günlük en az 10 saat çalıştırılmaktadırlar. Bazıları, 6-7 yaşlarında part-time olarak çalışmaya başlıyorlar. Çocuklar, diğer yetişkinler gibi düşük ücretli çalıştırılmakta, bazen de hak ettikleri ücret-saat hesaplamaları eksik gösterilmekte gelirleri kesilmektedir. Üstelik, işverenin yasal olarak sağlamak zorunda olduğu, iş elbisesi, eldiven, içme suyu gibi ihtiyaçlarını da kendileri karşılamak zorunda kalıyorlar.
Mesleki Güvenlik ve Sağlık Ulusal Hastalık Kontrol Merkezi’ne (NIOSH) göre, tarım, çocuklara açık olan en tehlikeli iş alanıdır. Zehirli böcek ilaçları, ciddi yaralanma ve sıcaklıktan kaynaklı hastalanma gibi risklerler altında çalışıyorlar. Ölüm oranları diğer iş alanlarına nazaran 4 kat daha fazla. Çocuk işçilerde eldiven ve ayakkabı gibi en temel iş ekipmanları dahi bulanmamaktadır. Bazı görüşmeciler, işverenin, içme suyu, el-yıkanma suyu tertibatı ya da tuvalet gibi ihtiyaçları karşılamadığını ifade etmişlerdir. Bu işlerde çalışan kadınlar ve kızlar, cinsel istismar açısından son derece korumasızdırlar. Uzun çalışma koşullarının sonucunda bu işlerde çalışan çocukların okullarını bırakma oranı ülke genelinde ulusal düzeyin 4 kat üzerinde olduğu vurgulanmıştır. HRW’ni görüşme yaptığı çocukların çoğu, bir ya da iki defa sınıfta kaldıklarını ve ailelerinden hiç kimsenin liseyi bitirmemiş olduklarını ifade etmişlerdir.
HRW, Kongreyi, çocuk tarım işçilerine yönelik ayrımcılığı ortadan kaldırmak için yürürlükteki yasada değişiklik yapmak için çağrıda bulundu. Diğer iş kollarında, 14 yaş altında ve okul döneminde de 16 yaşından küçük çocukların günde 3 saatten fazla çalışmaları yasaklanmıştır. Buna karşın, bazı çiftliklerde tarımda 12 yaşın altında bazı çiftliklerde de buna yakın yaşlarda çocuklar çalıştırılmaya devam edilmektedir. Diğer işlerden farklı olarak, tarımda çalışan çocuklara yönelik, okul saatleri dışında, ne kadar erken, ne kadar geç ve ne kadar süre çalıştırlabileceklerine yönelik bir kısıtlama yoktur. Ayrıca diğer işlerde, tehlikeli işlerde çalışma yaşı alt sınır 18’iken, tarımda 16-17 yaşındaki çocuklar bu tür işlerde çalıştırılmaktadır.
Coursen-Neff, Amerikan çocuk iş kanununun 1930 tarihli ve sadece aile çiftliklerinin olduğu döneme ait antik bir kanun olduğunu ve artık bu kanunun tarımdaki çocukların da diğer çalışan çocukların düzeyinde korunmalarını sağlayacak değişikliklerin yapılmasının zamanının geldiğini ifade etmiştir.
Yürürlükteki yetersiz yasanın uygulanması ve denetlenmesi de aynı şekilde zayıf olunca durum daha da kötüleşmektedir. 2001-2009 yılları arasında sadece 39 çocuk işçiliğine yönelik ihlal tespit edilmiş, bu genel toplamın sadece % 4’üne denk düşmektedir. Birleşik Devletler Çevresel Koruma Ajansı’nın (EPA) böcek (tarım) ilacı güvenlik düzenlemelerinde de çocuklara yönelik herhangi bir madde yer almamıştır.
HRW, illegal çocuk işçiliğini açığa çıkarmaya ve illegal çocuk emeği kullanımını cezalandırmasına daha fazla gayret gösterilmesi gerektiği yönünde Kongrenin adım atması gerektiğini savunmuştur. HRW’a göre, ayrıca her eyalet, tarımda çalıştırılma alt sınırının 14 yaş olması için gerekli düzenlemeleri yapmalıdır. ABD çiftliklerinde, aynı zamanda ABD’nin uluslararası düzeyde kabul ettiği ILO’nun 182 nolu Çocuk İşçiliğinin En Kötü Biçimlerinin Önlenmesi Sözleşmesi de ihlal edilmektedir. Mart 2010’da ILO uzmanlar Komitesi, ABD çiftliklerinde önemli miktarda çocuğun yaralandığını ve ölüm vakalarının yaşandığını ifade etmiştir. Coursen-Neff, ABD’nin çocuk işçiliğini azaltmaya yönelik olarak yıllık 25 milyon dolar harcadığını ve bu miktarın diğer ülkelerin toplamından daha fazla olduğunu, buna karşın hala arka bahçesinde çocuk işçiliğinin sürdüğüne de dikkat çekmiştir (HRW, 2010).
DÜNYADAN KISACA
Birleşmiş Milletler çocuk uzmanları, 25 Mayıs 2010’da Birleşmiş Milletler İsteğe Bağlı Çocuk Hakları Protokolü’nün küresel çapta onaylanması için bir kampanya başlattı. Çocuk ticareti, çocuk fahişeliği ve çocuk pornografisi ile silahlı çatışmalarda yer alan çocuklara yönelik protokolleri içeren kampanya iki yıllık bir süreci öngörmektedir.
Birleşik Devletler Yüksek Mahkemesi şartlı tahliyesi olmaksızın katil olmayan çocuk suçlulara verilen ömür boyu hapis cezasının anayasa aykırı olduğunu açıkladı. Bu karara eyalet ve federal hükumet uyacak ve ülke çapında 129 tane katil olmayıp müebbet hapse çarptırılan çocuk suçlunun hapis hayatlarının bir noktasında serbest bırakılıp topluma dönmeleri sansı doğuracaktır.
Mahkeme çocuk hakları antlaşmasını işaret ederken, 18 yaşın altında iken işledikleri suçlarla ilgili 7500 kişinin ömürboyu hapis cezası çektiği Amerika Birleşik Devletlerindeki sıra dışı sert mahkumiyet uygulamalarının altını çizdi. Vanatu, Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Sözleşmesini imzalama sinyalleri verdi.
DCI – Filistin Ocak 2009-Nisan 2010 tarihleri arasında İsrail askerleri, sorgucuları, polislerinin elinde bulunan Filistinli çocuklara yapılan cinsel saldırı tehditleri ile ilgili 14 vakayı Birleşmiş Milletler özel raportörüne bildirdi.
Tayland ordusu, hükumet karşıtı gösterilere müdahaleyi engellemek için, protestocuların, çocukları canlı kalkan olarak kullandıklarınına yönelik suçlamalarda bulunmuştur. Protestocular ve birlikler arasında beş gün süren şiddetli çatışmanın sonucunda çıkan çok sayıda çocuk hayatını kaybetti (CRINMAIL, 2010)
* Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı Gönüllüsü
Kaynaklar:
CRINMAIL 1175, (2010), “Banning the veil: The İmpact on Children Rights”, http://www.crin.org/email/index.asp
http://www.hrw.org/en/news/2010/05/04/us-child-farmworkers-dangerous-lives
http://www.childrensembassy.org.mk/
(Tablo ve görsellere PDF üzerinden ulaşabilirsiniz.)