Kadın Dünyası Zirvesi Kurumu’nun (WWSF) Çocuk ve Gençlik Bölümü, “Bir hayalimiz var”! Çocuk ve gençlere karşı şiddetin olmadığı bir dünya yaratmak” özlemi ve hedefi ile 2013 yılının “19 Günlük Etkinlik Kampanyası”nı başlattı. Bu amaçla dört dilde hazırlanan ve ilgili tüm tarafları harekete geçirmeyi amaçlayan bir “2013 Koruma Set”i kitapçığını ilgili web sayfasında duyurdu.
WWSF girişimi ile 19 Kasım günleri, 2000 yılından bu yana “Çocukların İstismara Karşı Korunması Dünya Günü” olarak çeşitli etkinliklerle gündeme taşınmaktadır.
Birleşmiş Milletlerin danışma kurumlarından biri olup, kar amacı gütmeyen bir uluslararası kurum olan WWSF, çocukların istismara karşı korunması konusunda bir dünya gününü kabul ettirmekle kalmamış, 2004 yılında “WWSF Yaratıcı Koruma Önlemleri Ödülü”, 2008 yılında “Koruma Rehberleri” hazırlanması, 2010 yılında programa gençlerin de koruyucu aktörler olarak dahil edilmesi, 2011 yılında koruma seti kitaplarının hazırlanmaya başlanması ve bir günlük etkinliklerin 19 güne yayılması (1-19 Kasım arasına), 2012 yılında http://www.19days.woman.ch web sayfasının oluşturulması gibi birçok yaratıcı çalışmayı da başlatarak, bu alandaki çalışmaların başarısını artırmaya katkı sağlamıştır.
2012 yılında aralarında Türkiye’nin bulunduğu 77 ülkeden 178 üye kurum ve kuruluş bu kampanyaya dahil olmuştur. Türkiye adına yürütülen çalışmalar Uluslararası Çocuk Merkezi üyeliğinde gerçekleştirilmiştir.
WWSF kampanyaların etkisini de takip etmeyi ihmal etmemiştir. Yukarıda belirtilen web sitesinde, 77 ülkeden 178 üye kuruluş tarafından yürütülen farkındalık yaratma, eğitim, koruma önlemlerinin artırılması gibi aktif çalışmalara ve bu çalışmaların etkileri konusuna da yer vermiştir.
Bu konudaki dünya verileri WWSF’nin bu girişimlerinin önemini ve değerini ortaya koymaktadır. UNICEF’in BM Genel Sekreteri’nin Çocuklara Yönelik Şiddet Araştırması ve aynı konudaki Dünya Raporundan aktardığına göre:
- Tahminlere göre 2002 yılında tüm dünyada 53.000 çocuk cinayete kurban gitmiştir. Kimi sanayileşmiş ülkelerde, 1 yaşından küçük çocukların ana babaları tarafından öldürülme riski 1-4 yaşlarındaki çocuklara göre üç kat, 5-14 yaşlarındakilere göre ise iki kat daha yüksektir.
- Çocuk mağdurların 22 bini (hemen hemen yüzde 42’si) 15-17 yaşlarındaydı ve bunların da yüzde 75’i erkek çocuklardı.
- Dünyanın bütün bölgelerini kapsayan araştırmalardan alınan sonuçlara göre, çocukların yüzde 80 ile 98 arasında değişen bir bölümü fiziksel cezaya maruz kalmaktadır. Bu çocukların üçte biri kadarında da fiziksel ceza, belirli aletlerle uygulanmaktadır.
- 100’den fazla ülkede çocuklar okullarında hala sopa, kayış veya başka aletlerle fiziksel ceza tehdidine maruzdur.
- En az 30 ülkede yürürlükte olan ceza sistemleri çocukların ceza olarak kamçılanmasına veya sopalanmasına izin vermektedir.
- Dünyadaki çocukların yalnızca yüzde 2,4’ü hangi durum ve ortamda olursa olsun fiziksel cezaya karşı yasal koruma altındadır.
- Her yıl, sayıca 113 milyon ile 275 milyon arasında çocuk, anne baba arasındaki şiddet içeren ve sıkça meydana gelen kavgalara tanık olmaktadır.
- Gelişmekte olan ülkelerde okul çağındaki çocukların yüzde 20 ile yüzde 60 arasında değişen bir bölümü, son 30 gün içinde okullarında kendilerine sözlü veya fiziksel anlamda sataşıldığını belirtmektedir.
- Orta ve Doğu Avrupa’da yapılan bir araştırmada, sorulara yanıt veren öğrencilerin ortalama yüzde 35’i, son iki hafta içinde kendilerine sataşıldığını belirtmiştir. Oran, ülkeler arasında yüzde 15 ile 64 arasında değişmektedir.
- 18 yaşından küçük tahminen 150 milyon kız ve 73 milyon erkek çocuk 2002 yılında cinsel ilişkiye zorlanmış veya cinsel şiddetin başka biçimlerine maruz kalmıştır.
- 21 ülkeyi kapsayan araştırmalarda, kızların en az yüzde 7’si (bu oran yüzde 36’ya kadar çıkabilmektedir), erkek çocukların ise en az yüzde 3’ü (bu oran da yüzde 29’a kadar çıkabilmektedir) çocukluklarında cinsel tacize maruz kaldığını belirtmiştir.
- İlk cinsel ilişkilerini 15 yaşından küçükken kurduklarını belirten kadınların yüzde 11 ile 45 arasında değişen bir bölümü, bu ilişkinin zorla gerçekleştiğini belirtmiştir.
- Halen 10-17 yaş grubunda olan 82 milyon kız 18 yaşına gelmeden evlenmiş olacaktır; bunların arasında daha genç yaşlarda evlenenlerin sayısı ise önemli düzeydedir.
- Dünyada sayıca 100 milyon ve 140 milyon arasında kadın bir tür sünnete (FGM/C) maruz kalmıştır.
- Kimi ülkelerin belirli bölgelerindeki FMG/C yaygınlığı, oran olarak yüzde 71 ile 99 arasında değişmektedir; daha 4 yaşına gelmeden bu uygulamaya maruz kalan kız çocuklar vardır.
- Afrika’nın aşağı Sahra bölgesinde, Mısır ve Sudan’da her yıl tahminen 3 milyon kız çocuğa ve kadına, sünnet işlemi uygulanmaktadır.
- 2004 yılında 218 milyon çalışan çocuk vardı ve bu çocukların 126 milyonu tehlikeli işlerde çalışmaktaydı.
- 2000 yılına ilişkin tahminlere göre zorla veya borç karşılığı 5,7 milyon çocuk çalıştırılıyordu; fuhuş ve pornografi sektörlerinde çalıştırılan çocuk sayısı 1.8 milyondu ve 1.2 milyon çocuk alınıp satılıyordu (UNICEF, 2007: 8-10).
WWSF, 2013 yılının kampanya konusu “çocukların satılmasının, çocuk fuhuşunun ve çocuk pornografisinin önlenmesi” olarak belirlemiştir.
Yıllık kampanya konuları belirlemesine rağmen, üye ülkeleri kendi önceliklerine göre temalar belirlemekte özgür bırakmaktadır. Bu yaklaşımla ihmal ve şiddetin çok farklı biçimleri olmasına rağmen, aşağıda yer alan 19 temayı 2013 yılı için ana temalar olarak belirlemiştir:
- Silahlı çatışmaya katılan çocuklar (2012 yılının ana teması)
- Cinsel istismar
- Zorbalık
- İhmal
- Çocuk işçiliği
- İşkence (2011 yılının ana teması)
- Çocukların satılması (2013 yılının ana teması)
- Çocuk fuhuşu (2013 yılının ana teması)
- Çocuk pornosu (2013 yılının ana teması)
- Çocuk kaçakçılığı
- Çocuk seks turizmi
- Zarar verici geleneksel uygulamalar
- Sokak çocukları
- Sağlık koşullarına bağlı ayrımcılık
- Madde bağımlılığı ve madde kullanımı
- Yetersiz beslenme
- Uluslararası çocuk ticareti tehlikesi
- Kaçırılma
- Çocuk idamı (WWSF, 2013: 10).
19 günlük kampanya, bu konularda sosyal davranış değişikliğine yol açmak amacıyla harekete geçilmesi konusunda çağrıda bulunan çok konulu bir kampanyadır. Kampanya, gençler de dahil olmak üzere, yukarıda sıralanan konuların herhangi birine veya birden fazlasına karşı mücadele edecek bütün örgüt ve sivil toplum taraflarını harekete geçmeye çağırmaktadır. Bu amaçla birlikte hareket etmenin, elimizdeki araçları ve iyi uygulamaları paylaşmanın önemine de vurgu yapmaktadır.
Dünyada her yıl 18 yaşın altındaki milyonlarca çocuk, cinsel istismara ve sömürüye uğruyor. Çocukların cinsel amaçlarla satılması ve kaçırılması; çocuk istismarı; sosyal bağlantılar, internet ve diğer teknolojiler yoluyla çocukları kandırmaya yönelik planlı eylemler her geçen gün artmaktadır. Birleşmiş Milletlerin (BM) aşağıda yer alan bazı verileri durumun önemini ortaya koymaktadır.
- Dünya genelinde her yıl 150 milyon kız çocuğu ile 73 milyon erkek çocuğu genellikle aile çevresinden birinin tecavüzüne veya cinsel şiddetine maruz kalıyor.
- Her yıl yaklaşık 133 – 275 milyon arası çocuk, aile içi şiddete tanık oluyor.
- Okul çağı çocuklarının yüzde 20 ile yüzde 65’i sözel veya fiziksel zorbalığa maruz kaldığını bildiriyor.
- Dünya nüfusundan 80 ile 100 milyon kız çocuğu, cinsiyete dayalı bebek katli, cenin katli, yetersiz beslenme ve ihmal nedenleriyle “kayıp” durumda.
- Her yıl 1,2 milyon çocuk satılıyor.
- Sadece 29 ülkede çocuklara karşı her tür şiddet yasaklanmış olup, dünya çocuk nüfusunun büyük çoğunluğu şiddete karşı yetersiz yasal korumaya terk edilmiş durumdadır.
- Çocuklara karşı şiddet eylemlerinin büyük çoğunluğu; aileler, öğretmenler, okul arkadaşları, işverenler ve bakıcılar gibi çocukların yaşamlarında yer alan kişiler tarafından gösterilmektedir.
- Dünya genelinde çalışan 215 milyon çocuk işçinin yarısından fazlası (yüzde 53) tehlikeli koşullarda çalışmaktadır.
- Bugüne kadar 30’dan fazla ülkede tahminen 300.000 çocuk askere alınmış ve çeşitli askeri güç/gruplar tarafından kullanılmıştır (WWSF, 2013:9).
Kampanya BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni onaylamış olan Hükumetleri verdikleri sözleri tutmaya da davet etmektedir. Türkiye’nin de 1995 yılında onayladığı Çocuk Haklarına dair Sözleşme’nin 19.maddesi;
Taraf devletlerin çocuğun anne-babasının ya da onlardan yalnızca birinin, yasal vasi veya vasilerinin ya da bakımını üstlenen herhangi bir kişinin yanında iken bedensel saldırı, şiddet veya suistimale, ihmal ya da ihmalkar muameleye, ırza geçme dahil her türlü istismar ve kötü muameleye karşı korunması için; yasal, idari, toplumsal, eğitsel bütün önlemleri almasını öngörmektedir.
19.madde ayrıca bu tür koruyucu önlemlerin, Sözleşme’de tanımlanmış olan çocuklara kötü muamele olaylarının önlenmesi, belirlenmesi, bildirilmesi, yetkili makama havale edilmesi, soruşturulması, tedavisi ve izlenmesi için başkaca yöntemleri ve uygun olduğu taktirde adliyenin işe el koyduğu kadar durumun gereklerine göre çocuğa ve onun bakımını üstlenen kişilere, gereken desteği sağlamak amacı ile sosyal programların düzenlenmesi için etkin usulleri de içermesi gerektiğini belirtmektedir.
34.madde; taraf devletlerin, çocuğu, her türlü cinsel sömürüye ve cinsel suistimale karşı koruma güvencesi verdiğine, bu amaçla taraf devletlerin özellikle:
- Çocuğun yasa dışı bir cinsel faaliyete girişmek üzere kandırılması veya zorlanmasını;
- Çocukların, fuhuş, ya da diğer yasa dışı cinsel faaliyette bulundurularak sömürülmesini;
- Çocukların pornografik nitelikli gösterilerde ve malzemede kullanılarak sömürülmesini, önlemek amacıyla ulusal düzeyde ve ikili ile çok taraflı ilişkilerde gerekli her türlü önlemi almasını öngörmektedir.
35.madde; taraf devletlerin, her ne nedenle ve hangi biçimde olursa olsun, çocukların kaçırılmaları, satılmaları veya fuhuşa konu olmalarını önlemek için ulusal düzeyde ve ikili ve çok yanlı ilişkilerde gereken her türlü önlemleri alacağını belirtmektedir.
- madde; taraf devletlerin, esenliğine herhangi bir biçimde zarar verebilecek başka her türlü sömürüye karşı çocuğu koruyacağını vurgulamaktadır.
38.madde ise; taraf devletlerin silahlı çatışma halinde kendilerine uygulanabilir olan uluslararası hukukun, çocukları da kapsayan insani kurallarına uymak ve uyulmasını sağlamak yükümlüğünü üstlendiğini belirtmektedir.
Çocuk ve gençler geleceğimizdir. Para ve iktidar hırsı yetişkinleri, çocuk ve gençleri daha çok ezmeye yöneltiyor. Kendilerine uygulanan bu şiddete karşı, çocuk ve gençler örtülü ya da açıktan direniş göstermeye başlıyor. Hem onlara “geleceğimizsiniz” diyeceksiniz; hem de kendi dünyalarını kurmalarına izin vermeyeceksiniz.
Önümüzdeki yıllarda, çocuğa karşı şiddet listelenirken, ifade özgürlüğüne karşı iktidarların vahşi saldırıları da yazılacaktır. Türkiye de, özellikle son iki ayda yaşananlar, iktidarın gösterdiği aşırı tepki ve hoşgörüsüzlük, bu sıralamada en başlarda yer alacaktır.
Bütün dünya aklını başına toplamalıdır. Para ve gücün kölesi olunmamalıdır.
Kaynaklar:
UNICEF (2007). Çocuklara Karşı Şiddetin Ortadan Kaldırılması,
http://panel.unicef.org.tr/vera/app/var/files/e/v/evac-forparliamentarians-tr.pdf, Erişim Tarihi 29 Haziran 2013.
WWSF (2013). Call to Action Prevention Kit, 3rd Edition – 2013,
http://19days.woman.ch/images/Prevention_Kit/2013-e-kit-final2light.pdf, Erişim Tarihi: 30 Haziran 2013.
* Doç. Dr., Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi
(Tablo ve görsellere PDF üzerinden ulaşabilirsiniz.)