Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2017-2023 döneminde uygulanmak üzere Çocuk İşçiliÄŸi Ä°le Mücadele Ulusal Programı(1) baÅŸlıklı bir eylem planı yayınladı. Bu Program her ÅŸeyden önce çocuk işçiliÄŸi olgusunun varlığının resmi olarak kabul edilmesi anlamında kayda deÄŸer bir adımdır. Çocuk işçiliÄŸinin nedenlerine iliÅŸkin tespitler ise denilebilir ki, itiraf niteliÄŸindedir. Çocuk işçiliÄŸin en baÅŸta gelen nedeninin yoksulluk olduÄŸu, bunun yanında eÄŸitimde fırsat eÅŸitliÄŸinin olmaması, mevzuatın yetersizliÄŸi, var olanın da etkin bir ÅŸekilde uygulanamaması ve iÅŸverenlerin karlılık düzeyini artırmak için ucuz emek kaynağı olarak gördüğü çocuk iÅŸgücünü talep etmeleri gibi faktörlerin de bunu beslediÄŸi belirtilmektedir. Bütün diÄŸer araÅŸtırmaların bu konuda benzer sonuçlara ulaÅŸtığı da vurgulanmaktadır. Açıkçası, buraya kadarıyla, bu Program’ın Çalışma Bakanlığı tarafından kaleme alınmış olduÄŸuna insanın inanası gelmiyor! Çünkü alışılageldik olan, toplumsal sorunlar karşısında resmi görüşlerin genellikle sorunların iç yüzünü açığa çıkartıcı deÄŸil, perdeleyici bir iÅŸlev görmesidir.Â
Program’ın sorunun nicel boyutlarına iliÅŸkin aktardığı en güncel veriler 2012 yılına ait ve buna göre, 6-17 yaÅŸ arasındaki çocukların 893 bini çocuk işçi olarak çalışıyor. Bunun yüzde 44,7’si tarımda, yüzde 31’i hizmetlerde ve yüzde 24,3’ü de sanayide çalışmaktadır. DÄ°SK/ GENEL-Ä°Åž tarafından yapılan bir çalışmada nicel verilerin çok daha yüksek olduÄŸu ortaya konulmaktadır.(2) Â
Sorunun nicel ve nitel boyutları bu ÅŸekilde ortaya konulmaktadır. Ancak, sonuçta Program çocuk işçiliÄŸe karşı bir eylem planıdır. Bu nedenle asıl merak konusu, çocuk işçilikle mücadele konusunda bu resmi Program’ın içeriÄŸinde nelerin yer aldığıdır. Ä°ÅŸte bu konuda, Program’da ÅŸaşırtıcı olan ve inanmakta güçlük çekeceÄŸimiz hiçbir ÅŸey yok dersek haksızlık etmiÅŸ olmayız. Â
Öncelikle ülkedeki her ÅŸey gibi, çocuk işçilik sorunu da 2023 mit’ine endekslenmiÅŸ durumda. Program’da çocuk işçiliÄŸin en kötü biçimlerine 2023 yılına kadar son verilmesi ve diÄŸer alanlarda da yüzde 2’nin altına düşürülmesi temel hedef olarak belirlenmiÅŸ. Peki bu nasıl saÄŸlanacak?Â
Bu noktada Program iki ayaklı bir yaklaşım benimsemektedir. Buna göre, öncelikle yasal ve kurumsal yapılar gözden geçirilip, gerekirse yeni yasal ve kurumsal düzenlemeler yapılacağı ifade edilmektedir. Bununla birlikte farkındalık artırılarak sosyal tarafların ve toplumun katılımının saÄŸlanması gibi bir yol izleneceÄŸi söylenmektedir. Çocuk işçiliÄŸi önlemeye yönelik politika setinin bir ayağı bunlardan oluÅŸmaktadır. Toplumsal sorunlara yönelik olarak üretilen resmi söylem alışılageldiÄŸi gibi, hiçbir ÅŸey anlaşılmayan, daha doÄŸrusu hiçbir ÅŸey anlatmayan bu tür süslü ana akım terimlerle dolup taÅŸmaktadır. Çocuk işçilik sorununun nedenlerine iliÅŸkin tespitlerdeki açıklık, çözüme yönelik politikalar söz konusu olduÄŸunda yerini belirsizliÄŸe, bilinmezliÄŸe ve çözümsüzlüğe bırakmaktadır.Â
Çocuk işçiliÄŸe karşı üretilen politika setinin öteki ayağında ise, eÄŸitimin geliÅŸtirilmesi, yoksulluÄŸun giderilmesi, sosyal koruma ve sosyal güvenliÄŸin yaygınlaÅŸtırılması yer almaktadır. Bu politikaların içeriÄŸine yakından bakıldığında iÅŸin rengi kendini belli etmektedir. O da, ortada çocukların çalışmasını önleyebilecek gerçekçi bir politikanın olmadığıdır. EÄŸitim konusunda tasarlanan temel politika yoksul çocukların çıraklığa yönlendirilmesidir. Bu, 1960’ların baÅŸlarından itibaren tartışılmaya baÅŸlanıp, 1977 yılında yapılan Çıraklık Kanunu(3) ile uygulamaya konulan ve o günden bugüne deÄŸiÅŸmez resmi yaklaşımdır.Â
Sözü edilen yasa yapılırken dönemin siyasal iktidarı, çıraklık eÄŸitimine yönlendirilecek hedef kitlenin yoksul çocuklar olduÄŸunu ve bu yolla devletin yoksul çocuklara saÄŸlayacağı ücretsiz kamusal eÄŸitimin maliyetinden de kurtulacağı belirtilmiÅŸtir.(4) Görüldüğü gibi, bu tür politikalar sınıfsal eÅŸitsizlikleri derinleÅŸtiren bir içeriÄŸe sahiptir.Â
Çocuk işçiliÄŸin temel nedeni olan yoksulluÄŸa çare diye ifade edilen politika önerilerine de bakılırsa, söz konusu çözüm önerilerinin dilek ve temenni niteliÄŸinden öte bir deÄŸere sahip olmadığı görülür. Dahası, bir bütün olarak incelenecek olursa Çocuk İşçiliÄŸi İle Mücadele Ulusal Programı baÅŸlıklı resmi rapor, çocuk işçiliÄŸi sorununun çözümüne iliÅŸkin basmakalıp birtakım ifadelerin tekrar edildiÄŸi, çözüme dönük hiçbir gerçekçi hedefin ortaya konulmadığı, çalakalem hazırlanmış bir belgeden ibarettir.Â
Kaynaklar Â
(1) T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (2017), Çocuk İşçiliÄŸi İle Mücadele Ulusal Programı 2017-2023, Ankara: Çalışma Genel Müdürlüğü. Â
(2) DÄ°SK/GENEL-Ä°Åž (2017), Türkiye’de Çocuk İşçi Olmak, http://www.genel-is.org. tr/23-nisanda-cocuk-isci-olmak,2,14917#. WTaitcYlHIV Â
(3) 2089 sayılı Çırak, Kalfa ve Ustalık Kanunu (Kabul tarihi: 20.6.1977, Resmi Gazete tarih ve sayı: 5.7.1977 / 15987). Â
(4) Millet Meclisi Tutanak Dergisi, Dönem: 4, Toplantı: 4, 33 üncü BirleÅŸim, 18.1.1977, Cilt: 23, sayfa: 126-129Â
Â