Her gün, hem zengin hem de fakir ülkelerde fark etmeksizin, milyonlarca çocuk günlerini, yemek yaparak, temizlik yaparak ve kendilerinden daha küçük olmayan çocukların bakımı için yetişkinlerin her dediğini yapmaya hazır bir şekilde çalışarak geçirmektedir. Bunlar “çocuk ev hizmetçileri”dir.
Hizmetçi olarak çalışan çocukların oranını saptamak insan kapasitesinin ötesinde bir iş olarak değerlendiriliyor; fakat ILO, 16 yaşın altındaki kız çocuklarının çoğunun diğer iş kollarına oranla, yaygın bir şekilde ev işlerinde çalıştırıldıklarını ifade etmektedir.
Ev hizmetlerinin gizli doğası, işverenleri tarafından ya da kontrolleri altında maruz kaldıkları istismarları ortaya çıkarmaya ve yasal güvenceye alınmalarına engel oluşturuyor. Yasal korumanın var olduğu yerlerde de ya az biliniyor ya da zayıf bir şekilde uygulanıyor.
Ev hizmetçileri kayıt dışı ve düşük ücretlere çalışırlar. Şikayet yollarına ve merkezlerine erişmeye de güçleri yetmez. Üstelik, Uluslararası Çalışma Örgütü’ne (ILO) göre, ev hizmetleri gerçek değerinin altında gösterilir; çünkü özelikle kadının doğuştan görevi, toplumsal rolü olduğu için ek bir beceriye gerek olmadığı kabul edilir.
Cenova’da bu geçtiğimiz aylarda ILO, işçi işveren ve hükumet temsilcileri ile ev hizmetlerinde çalışanlara yönelik insana yaraşır bir iş sağlamaya yönelik olası küresel bir araç geliştirmek ve tartışmak için bir araya geldi. Buna göre yeni araç, ILO Tavsiye Kararı ile desteklenen bir sözleşme formunda olacak ve yasal düzenlemelerin nasıl olacağına yönelik yönergeler yer alacak.
ILO’nun toplantısından önce, Uluslararası Kölelik Karşıtları Örgütü, İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Çocukları Koruyun Örgütü ortaklaşa hazırladıkları bir bildiriyle, ILO üyelerine başvuruda bulunarak, ev hizmetinde çalışan çocuklara karşı daha duyarlı olunmasını ve bunların özellikle korunmalarını sağlayacak sözleşme hazırlanması yönünde talepte bulundular. Bu bildiri CRIN’nın web adresinde yayınlandı ve tüm dünya genelinde yaklaşık 250 sivil toplum örgütünün desteğini aldı.
Çocuk ev hizmetçileri kimdir?
Dünya genelinde milyonlarca çocuk kendilerine ait evlerin dışında, temizlik, çamaşır, yemek ve diğer ev işlerini yapmakta ve ayrıca çocuk bakımı, bahçe bakımı ayak işleri gibi işleri de yapmaktadırlar. Bu çocukların kimi işverenleriyle aynı evde kimisi de farklı evlerde kalmakta; kimi emeğinin ücretini alır, kimisi alamaz; ayni olarak, yemek ve barınma karşılığı çalışır.
Ülkelerin çoğunda, çocuk hizmetçiliği 12 yaşından itibaren başlar. Buna karşın 6 yaşından itibaren başlayanlara da rastlamamak mümkündür. Çocuk hizmetçilerin çoğunluğunun kız olmasına rağmen, bazı ülkelerde önemli bir oranda erkek hizmetçi kullanılmaktadır. ILO’nun tahminlerine göre 16 yaşından küçük kızlar, diğer çocuk işçiliği kategorilerine nazaran yoğun bir şekilde ev hizmetlerinde çalışmaktadırlar.
Ev hizmetlerinin hassasiyetleri
İşverenlerinin ev hizmetlerine ve küresel ekonomiye yapmış oldukları katkıya rağmen, çocuk ev hizmetçileri, sürekli ayrımcılığın ve iş kanunlarından dışlanma, izolasyonla karşı karşıya kalmaktadırlar. İşlerinin görünmez niteliğinden dolayı, en çok sömürülen ve istismara uğrayan çalışanlar arasındadırlar. Çocuklar çok genç olmaları, haklarının farkında olmamaları, ailelerinden uzak ve işverenlerine bağımlı olmaları, onları daha fazla risk altında bırakır.
Çocuk hizmetçilerin tamamının sömürüye ve istismara maruz kaldıklarını söylemek yanlış olmakla beraber, buna karşın göz ardı edilmemesi gereken de, çocuk hizmetçileri insan kaçakçılığı, zorla çalıştırma, ve diğer çocuk işçiliği formlarına karşı korumasız olmaları nedeniyle en çok sömürüye ve istimara açık olan çocuk işçiliği formlarındandır.
Görünmezlik, İzolasyon, Bağımlılık
Çocuk hizmetçilerin çoğunun, işverenlerinin evinde kalması, onları temel ihtiyaçları bakımından işverene bağımlı hale getirmektedir. Hareket edebilme özgürlükleri, aileleri ve arkadaşları ile iletişime geçebilmeleri, okula devam ya da benzer hizmetlere erişimleri, genellikle yalnızca işverenin yetkisine bağlıdır. Onların bu şekilde izole edilmeleri, hem onların gerektiğinde yardım kaynaklarına ulaşmalarını, hem de bu hizmetleri gören sömürü ve istismara uğrayan çocuklara ulaşmaya çalışanları engellemektedir.
Uzun saatler, düşük ücret, az dinlenme
Çocuk ev hizmetçiliği genellikle dinlenme ve tatil günü olmadan, uzun süreler ve düşük ücretli çalışma olarak tanımlanır. Çok düşük ücretlerde ve 24 saat her an “emre hazır” bir şekilde çalışırlar. Uzun saatler çalışma ve kısa dinlenme süreleri, eğlenme ya da sosyalleşmelerini negatif yönde etkileyerek, çocukların zihinsel, fiziksel, sosyal ve entelektüel gelişimlerini engeller.
Tehlikeler
Ev hizmetlerinin doğası, çocuk hizmetçileri ev içerisindeki bir dizi tehlikeyle karşı karşıya getirir. Çoğu evde kullanılan araç ve gereçlerden dolayı, ciddi şekilde yaralanabilirler. Keskin bıçak, sıcak ütü, kaynar su, elektrikli cihazlar ve beyazlatıcı gibi kimyasalları eğitimsiz ya da koruyucusuz kullanırlar. Bazen de çocuklardan, verilen az bir eğitimle, evdeki yaşlı ve çocuk bakımını üstlenmeleri gibi sorumluluklar yüklenmeleri talep edilir. Bununla beraber, çocuk hizmetçiler hastalandıklarında tıbbi bakım ve hizmetlere de tam anlamıyla ulaşamamaktadırlar.
İstismar ve şiddet
Çocuk hizmetçiler sık sık sözlü, fiziksel, ve bazen de cinsel şiddete maruz kalmaktadırlar. Sözlü şiddet biçimleri olarak alay etme, aşağılama, hakaret etme, bağırma, küfretme; fiziksel şiddet biçimleri, dayak atma, tekmeleme, kırbaçlama, sıkıştırma, aşırı çalıştırma, yemeksiz bırakma sayılabilir. Çocukların hassasiyetlerinden, korumasızlığından ve izole edilmişliklerinden dolayı cinsel şiddete maruz kalmalarına oldukça sık rastlanır. Bir ev hizmetçisi çocuk, evin erkeği ya da erkek çocuğu tarafından cinsel şiddete ya da istismara açık ve kabul edilebilir görülmektedir. Kızların hamile kalmaları durumunda, sokağa atılarak, kendi başlarının çaresine bakmaya zorlanırlar. İçinde bulundukları “utanılacak” durum, evlerine geri dönmelerini de zorlaştırır. Temel ihtiyaçlar, nedeniyle işverene bağımlı olmaları, uğradıkları istismarı dile getirmelerine engel olmaktadır.
Ev hizmetine alınan çocuklara ilk işe alındıkların da çocukların ailelerine ve kendilerine, ev sahibinin çocuklarından pek farklı muamele yapılmayacağı, yaşam koşullarının sağlıklı ve düzenli olacağı, eğitim olanaklarından aynı şekilde faydalanabileceği sözü veriliyor. Fakat uygulamanın bunu doğrulamadığı ifade edilmektedir. Hindistan Ulusal Ev Hizmetçileri Hareketi’ne göre -National Domestic Workers’ Movement (NDWM) – ev hizmetine alınan çocuklar ne yazık ki ikinci sınıf insan muamelesi görmektedirler (NDWM, 2010)
Eğitimsiz bırakılma
Yapılan bir araştırmaya göre, ev hizmetlerindeki çocuklar, eğitime büyük önem vermektedirler. Çoğu açısından ev hizmetçisi olmayı kabul etmenin anahtarı, eğitim sözünün verilmesi olarak gösterilmiştir. Ancak gerçekte, hepsinin olmasa da çoğunun eğitime ulaşma şanslarına el konulmuştur. Hatta işveren okula devamlılığı sağlamadığı için ve uzun çalışma süreleri ile beraber, çocuk hizmetçiliği işinin niteliğinden kaynaklı olarak derslerini izlemede zorlanır. Okul harcı, kitaplar, üniforma ve ulaşım maliyetleri gibi okulla ilgili zorlukların yanında, resmi eğitimin esnek olmayışı da çocuk hizmetçilerin eğitiminin önünde bir başka engel olarak karşımıza çıkar.
Hemen bu noktada, eğitimden alıkonularak kardeşlerine bakmak zorunda bırakılan çocukların dramına da değinmek gerekir. Bu olgu bir yönüyle bireysel, bir yönüyle toplumsaldır. Bireyseldir; çünkü, yeni doğan kardeşine bakmakla görevlendirilen kız çocuğu, ya eğitiminden alı konur; ya da ders çalışmaya olanak bulamaz; derslerde uyuklar. Böylece eğitim şansını yitirir. Bu olgu, aynı zamanda toplumsaldır; çünkü, ailelerin sorumsuzca çok çocuk yapmalarına olanak verir; kız çocuklarının bugün kendi kardeşlerine, yarın başkalarının çocuklarına (ev hizmetçisi) bakmalarına meşruiyet kazandırır.
Ev esareti
Aşırı bir örnek vermek gerekirse, çocuk ev hizmetçiliğinin durum ve şartları, zorla çalıştırmayla aynı anlama gelmektedir. Çoğu çocuk ev içi kölelik için kaçırılırken, bazıları da ailelerinin işverenlerinden aldıkları borcu ödeyemeyince borç karşılığı zorla çalıştırılmaktadır.
Mevcut Uluslararası standartların çocuk ev hizmetçileri korumadaki yetersizliği/başarısızlığı
Mevcut uluslararası standartlar, çocuk hizmetçileri sömürüden ve istismardan koruyamamaktadır. Özellikle mevcut sözleşmeler, doğrudan, ev hizmetinde çalışan çocukları işaret etmemektedir. Diğer birçok ILO sözleşmesinin hükümleri teknik olarak ev hizmetinin en çok sömürü niteliğindekilere uygulanırken, ev hizmetçileri geleneksel olarak, “ulak”, “yardımcı” kabul edilmekte ve pratikte güvenceler ev hizmetçi çocukları kapsayacak şekilde düzenlenmemektedir. Birçok ülkede çıkarılan iş kanunlarında, ev hizmetinde çalışanlar, kapsam dışı tutulmuşlardır. ILO’nun 138 sayılı asgari çalışma yaşı ile ilgili sözleşmesi, ev hizmetinde çalışanların sözleşmenin dışında tutulmasına olanak sağlamıştır. Benzer şekilde sözleşme ve tavsiyelerin uygulanmasına yönelik Uzmanlar Komitesi’nin üye ülkelerin 182’ye uyumluluğu tartışıldığında sürekli olarak konuya değinmesine rağmen, 182 sayılı çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerini yasaklayan sözleşmede de ev hizmetinde çalışan çocuklara yönelik doğrudan referanslara rastlamak mümkün değildir. Çocuk ev hizmetçileri, kendilerine has olan işlerde korunmalarına yönelik koruyucu mekanizmalar kadar, etkili yasal düzenlemelere de ihtiyaç duymaktadırlar.
Tavsiyeler
ILO çocuk ev hizmetçilerini korumaya yönelik yeni bir sözleşme ortaya koymalıdır. Bu metinler de yer alması için anahtar bazı hükümler ortaya konmuştur. Buna göre yeni sözleşme;
- Yasa önünde eşitlik sağlamalı, çalışma sürelerini ve şartlarını, insana yaraşır bir işin esasları ile diğer uluslararası standartları içermeli,
- Asgari ücret hakkı, haftalık dinlenme hakkı ve sosyal güvenliğe dahil olma hakkı, iş kazası ve tıbbi bakım hakkı,
- İşverenin yanında kalıp kalmayacağını seçim hakkı serbest dolaşım özgürlüğü ve zorla kapatılmanın yasaklanması,
- İşverenin fiziksel ve cinsel istismarı, ücret ödememesi, zorla eve hapsetme, küçük yaşta çalıştırmanın suç sayılması ve etkili yaptırımların sağlanması,
- Etkili ve ulaşılabilir şikayet mekanizmaların kurulması,
- Fiziksel, cinsel ve diğer istismar türlerine maruz kalan çocukları da kapsayacak şekilde, ev hizmetinde çalışan çocukları destekleyici ve yardım edici hükümlerin getirilmesi,
Diğer yandan mevcut ILO sözleşmelerine de şu hükümlerin eklenmesinin uygun olacağı savunulmaktadır:
- 138 Sayılı asgari çalıştırma yaşı ile ilgili sözleşmeye, çocukların özellikle eğitimlerinin engellenmemesi için, ev hizmetlerinde çalışma yaşı en az 15 yaş olmalı
- 182 Sayılı çocuk emeğinin en kötü biçimlerini engellemeye yönelik sözleşmede de tehlikeli ev işleri için 18 yaş sınırı getirilmeli,
- Yazılı sözleşmelerde, çalışma süresi düzenlenmeli,
- Eğitim, öğrenim, günlük dinlenme ve boş zaman aktiviteleri için çalış(tır)ma süresi kısıtlanmalı,
- Çocuk ev hizmetçilerinin işe başlama en erken saati ve en geç saati belirlenmeli. (örneğin en erken 07:00, en geç 21:00’e kadar),
- Çocuk hizmetçileri takip ve gözlemeyi olanaklı kılacak mekanizmalar oluşturulmalı ve çocuk hizmetçi çalıştıranlar çocuk hizmetçinin bilgilerini yerel çocuk koruma birimine bildirmeli.
- Çocuk ev hizmeti ve yerel çocuk refah otoriteleri arasında düzenli ve zorunlu iletişim sağlanmalı ve çocukların iyilik durumları gözlenmeli; gerekirse yasal danışman sevk edilmeli.
- Üyeler özellikle çocuk ev hizmetçilerinin eğitime erişim fırsatlarını güvence altına almalıdır.
Dünyadan Kısaca
Birleşmiş Milletlerin çağdaş kölelik formları Özel Raportörü Gulnara Shahinian Ekvator’a yaptığı gezi sonucunda büyük bir kaygıyla, mevcut gelişime rağmen, endişe verici bir şekilde çocuk işçiliğinin yaygınlığını, ev köleliği ve borca karşılık çalışmanın hala güçlü bir biçimde devam ettiğine vurgu yapmıştır. Bu bağlamda düşünüldüğünde çocuk işçiliğinin devam etmesi, yoğun bir çocuk nüfusa sahip olan Ekvator’un kalkınmasının önünde önemli bir engel olarak görülmektedir.
İnsan Hakları Gözlem Raporu’na göre, Endonezya’da yüz binlerce kız çocuğu -kimi 11 yaşından küçük- küçük yaşta başka insanların yanında yemek yapmak, temizlik, bulaşık, çamaşır ve çocuk bakımı gibi işlerde çocuk ev hizmetçiliği yapmaktadır. Bu konuda görüşülen kızların birçoğu, günlük 14-18 saat çalıştırıldıklarını ifade etmişlerdir. Buna karşın kimisi emeklerinin karşılığının eksik ödendiğini, kimisi de hiç ödenmediğini ifade etmişlerdir. Asıl kötü olan ise, fiziksel, psikolojik ve cinsel istismara uğradıklarını vurgulamışlardır.
Hindistan’da bir kız çocuğu, kendisini işe alan bir çiftin fiziksel şiddetine uğradığını belirterek haklarında şikayette bulunmuş. Mahkeme çifti 1000 ABD doları tazminata mahkum etmiştir.
BM Çocuk Hakları Komitesi, Malezya’da içlerinde çocuklarında bulunduğu, göçmen ev hizmetçilerinin her türlü tehlikeye açık bir şekilde çalıştırıldıklarına dikkati çekmiştir. Komite ayrıca Ruanda’da çocuk işçiliğinin yaygın olduğunu ve çocuk hizmetçi çalıştırma oranının yüksek olduğunu, uzun saatler ve küçük yaşlarda çalıştırılarak eğitim olanaklarına da erişemediklerine dikkati çekmiştir.
İnsan Hakları izleme Örgütü, İspanya’nın Kanarya Adaları’na dikkatleri çekiyor. Ada’da bulunan yaklaşık 250 kimsesiz göçmen çocuğun korunaksız barınaklarda kötü yaşam koşularında tutulduklarını ve sağlık durumlarının büyük tehlike altında olduğunu ifade ederek hükumete uyarılarda bulundu.
Çek Cumhuriyeti, Roman toplularına karşı yönelik ayrımcılığı ortadan kaldıran raporu onayladı. İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nin Çek Cumhuriyeti’nde başladığı ayrımcılığa karşı incelemenin bunda etkili olduğu belirtiliyor. Diğer yandan AB çerçevesinde ulusal kuruluşlar ve STÖ’ler Roman topluluklarına karşı ayrımcılığın kaldırılması ve mücadele edilmesine yönelik neler yapılabileceğini tartışmak üzere bir araya geliyorlar (CRINMAIL 1180, 2010)
Jakarta’da çocuk ev hizmetinde çalıştırmanın yoğunluğuna dikkat çekilmektedir. Burada çalıştırılan çocuk ev hizmetçilerinin çoğunun şehirlerden ve yerleşim alanlarından uzak yerlerdeki evlerde hizmet ediyor olmaları onları ailelerinden, arkadaşlarında ve eğitimden koparmaktadır (Ting, 2010)
Kaynaklar:
CRINMAIL 1180 (2010), http://www.crin.org/email/index.asp
NDWM, (2010), “Child Domestic Workers”, http://www.ndwm.org/about-dw/child-dw.asp
Ting, İnga (2010) “Child Domestic Workers Suffer in Silence” http://www.thejakartapost.com/news/2010/02/16/child-domestic-workers-suffersilence.html
* Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı Gönüllüsü
(Tablo ve görsellere PDF üzerinden ulaşabilirsiniz.)