ÇIKARKEN
Ülkemizde iş yerlerinin işçi sağlığı iş güvenliği düzeylerine ilişkin yapılan araştırmalar ne yazık ki olumlu bir görünüm sunmuyor. En temel konulardaki uygulamalar bile henüz yasaların ve bilimin öngördüğü kuralların %30’unu aşmıyor.
Öte yandan, işçi sağlığı iş güvenliği, ülkemizde, üzerinde az konuşulan, az düşünülen ve uygulamada az ağırlık verilen bir konu olma özelliğini sürdürüyor, “Bundan kim zararlı çıkıyor?” sorusunu kendimize bir kez daha sormakta yarar var.
Her şeyden önce, ülkemizde, işçi sağlığı iş güvenliğinin bugünkü düzeyinden çalışanlar zararlı çıkıyor. Çünkü sağlıkları bozuluyor ve uygun çalışma ortamından yoksun kalıyorlar. Bugün ülkemiz iş kazalarında dünya sıralamasının en başlarında yer almaktadır. Meslek hastalıklarında ise, bir çok olgu, teşhis bile edilemeden, hastahane koridorlarında kaybolmaktadır. Sonuçta insan gücümüz, hesapsızca tüketilmektedir. Önlenebilir olduğu halde ortaya çıkan iş kazalarıyla meslek hastalıkları, bir ihmalin sonucudur, Boyutları bilinen ve sezilenin çok ötesindedir. En azından bu olgu yalnızca etkilenen işçinin zararı olmakla kalmıyor; aynı zamanda yakın çevresini de önemli ölçüde etkiliyor.
İşçi sağlığı iş güvenliği konusunun öncelik sıralamasında geriye itilmesi, bu alana ilgi duyanların niceliğini ve niteliğini; bu konuda çalışanların konumlarını ve özlük haklarını olumsuz yönde etkiliyor. Doğaldır ki, bu alanda çalışanların aranır ve vazgeçilmez oluşunun ön koşulu, konunun vazgeçilmez sayılmasından geçmektedir.
İşçi sağlığı iş güvenliğine yeterince önem verilmemesi, ülkenin ekonomik ve teknolojik yapısını çok yakından etkilemekte; verimsiz iş örgütlenmeleri, yersiz ödemeler ve çağ dışı ilişkilerle, üretim kısır bir döngünün içine sokulmaktadır.
Bu nedenle, bu alandaki yetmezlik, yalnızca çalışanların konumunu değil, üretimin kesintisiz ve artarak sürdürülmesini isteyenlerin de başarısını olumsuz yönde etkilemektedir.
Öte yandan ülkemiz, ekonomik gelişkinlik düzeyi ile orantılı bir çalışma ortamına sahip değildir. Yine ülkemiz, işçi sağlığı iş güvenliği mevzuatının öngördüğü düzeyde bir uygulamaya da henüz kavuşamamıştır. Bütün bunlar ülkemizde işçi sağlığı iş güvenliği yönünden suskunluk ve edilgenliğin getirdiği bir yapay geriliğin varlığını düşündürmektedir.
Sorunlar, yılların birikimi ile daha da içiçe girmekte ve düğümlenmektedir. Bir türlü çözüme yönelik adımların atılmamış olması, bizleri karamsarlığa ve sanki “çözümsüz” bir olgu ile karşı karşıyaymışız izlenimine itmektedir. Bu kısır ortamı aşabilmenin ilk adımı, bu alanda çalışanların (işyeri işçi temsilcileri, işyeri hekimleri, iş güvenliği uzmanları, idari işler görevlileri, işyeri hemşire -sağlık memurları, sağlıkçı işçiler, işverenler), kamu denetim elemanlarının ve ilgi duyanların, sorunların üzerine hep birlikte eğilmeleridir. Herkesin katkısıyla bir “haberleşme”, “bilgi-deneyim alışverişi” ve “iletişim ortamı” yaratılmalıdır. “ÇALIŞMA ORTAMI” dergisinin amacı, doğruları hep birlikte bulup, doğruların yaşama geçmesini de hep birlikte sağlayabilmemiz için bir ortam oluşturmaktır.
Böylesi bir ortamı yaratabilmek için sizin katkılarınıza gereksinmemiz var. Size ulaşmasını istediğiniz derginin biçiminden içeriğine dek önerilerinizi bize iletin. Çalışmalarınızı, kısa yazı ve haberlerinizi gönderin. “Çalışma Ortamı” dergisi, yalnızca abonelerine dağıtılacaktır. Genel dağıtım zincirine sokulmayacaktır. Derginin dağıtım ilkeleri de, özellikleri de, kendi kendini finanse edebilecek, dolayısıyla yaşam süresini uzatacak şekilde tasarlanmaya çalışılmıştır.
Bu yüzden dergiye etkin katılımınızı, yeni yeni aboneler bularak, derginin adını çevrenizde duyurarak da zenginleştirmenizi diliyoruz.
Son olarak derginin ortaya çıkarılmasındaki katkılarından ötürü, Sn. Prof Dr. Rüçhan IŞIK, Sn, Mümtaz İDİL, Sn. Dr. Oya AVŞAR Sn. Başak ve Gökhan Çetin ile Sn.Yılmaz ATEŞ ile Yorum Matbaası çalışanlarına teşekkürlerimizi sunarız.
ÇALIŞMA ORTAMI
(Mart 1992, Sayı: 1’den alınmıştır)
KATKILARINIZI BEKLİYORUZ…
İlk sayısı Mart 1992’de sizlerle buluşan Çalışma Ortamı Dergisi 25 yıldır kesintisiz yayın hayatını sürdürüyor, sürdürmeye de devam edecek. 151.sayıyı huzurlarınıza çıkartırken, katkılarınızı beklediğimizi hatırlatmak istiyoruz. Genç arkadaşların yazıları için ar başlıklı bir bölüm oluşturmayı ve bu bölümde yazısı basılacak arkadaşlarımıza, karınca kararınca, teşvik amaçlı bir miktar telif ücreti ödemeyi planlıyoruz.