Hukuk devletinin sağladığı güvencelerin ortadan kaldırıldığı, temel hak ve özgürlüklerin çiğnendiği bir süreci yaşıyoruz. İktisadi kriz yaşamımızı gittikçe zorlaştırıyor. Eşitsizlikler derinleşiyor, adaletsizlikler büyüyor. Yoksulluk ve geleceksizlik bir karabasan gibi çöküyor. Karanlıklar koyulaşıyor. Ülkenin içine sürüklendiği bu karanlık, en çok çocuklarımızı ve onların geleceğini karartıyor.
- Yanlış politikalar, eğitimde uçurumu derinleştirdi. Devletin barınma ve eğitim olanaklarını sunmadığı yüzbinlerce yoksul çocuk tarikat yurtlarında baskıya, tacize, ölüme ve cehalete terk edilmiş durumda.
- Çocuk evlilikleri kayıtlı ya da kayıtdışı biçimlerde sürüyor.
- Yurdun dört bir yanında çoğu zaman kamu görevlilerinin de suç ortağı olduğu çocuk istismarı skandalları ardı ardına patlıyor.
- Suça sürüklenen binlerce çocuk mahkeme salonlarını, cezaevi koğuşlarını dolduruyor.
- Binlerce çocuk fiziki-psikolojik şiddete maruz kalıyor.
- Yüzbinlerce çocuk, beden ve ruh sağlıklarına uygun olmayan işlerde, kayıt dışı olarak, ağır koşullarda, çok uzun sürelerle çalıştırılıyor. Kayıtlı çalışanların ise sosyal hakları gaspediliyor. Dahası, çocuklar çalıştıkları işlerden kaynaklı nedenlerle ölüyor.
- Eğitim, sağlık gibi temel hizmetlere erişemeyen yüzbinlerce göçmen çocukla birlikte hem çocuk işçiliği sorunu, hem çocuklara yönelik diğer hak ihlalleri daha da büyüyor.
- Araştırmalar, pandemi ve krizin etkisiyle çocuk işçiliğinin yaygınlaştığını, çalışma ortamının daha da kötüleştiğini gösteriyor.
- Çocuk emeğinin en kötü biçimleri arasında kabul edilen yasadışı faaliyetler (köle benzeri çalışma biçimleri -zorla dilendirilme gibi-, fuhuş, pornografi) artık üstü örtülemeyecek kadar yaygınlaş durumda.
Bütün bunlar olurken sosyal devlet, çocuk işçiliğini önleyecek politikalar uygulamak yerine, “mesleki eğitim” ya da “çıraklık” adı altında çocukların ucuz işgücü olarak çalıştırıldığı uygulamaları yaşama geçirmeye, yaygınlaştırmaya yönelik çalışmalar yapıyor.
Evet, zor ve karanlık bir dönemden geçiyoruz. Bu karabasandan kurtulmak için birlikte düşünmeye, daha fazla yanyana gelmeye ve birlikte eyleme geçmeye dün olduğundan daha fazla gereksinimimiz var.
Bizler aşağıda adları bulunan kurum ve kuruluşlar olarak başta çocuk işçiliğinin önlenmesi olmak üzere çocukların ayrımcılık, cinsel istismar, sömürü gibi muamelelerden koruyacak önlemlerin alınması ve çocuk haklarının yaşama geçirilmesi için birlikte mücadele etmek ve ortak çalışmalar yürütmek üzere bir araya geliyoruz.
Katılımcı Kuruluşlar
Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı
Türk Tabipleri Birliği
Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi
Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar Ağı
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu
Mülkiyeliler Birliği
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası
Türkiye Genel Hizmetler İşçileri Sendikası
Türkiye Gıda Sanayii İşçileri Sendikası
Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği
Çocuk Sevenler Derneği
29 Ekim Kadınları Derneği